Muş Valiliği, HDP Grup Başkanvekilleri, milletvekilleri ve HDP bölge il eşbaşkanlarının da aralarında bulunduğu heyetin cezaevinde hayatını kaybeden hasta tutuklu Koçer Özdal’ın ailesine dün yapmak istediği taziye ziyaretinden saatler önce Varto’ya bağlı Boylu (Kers) ve Leylek (Leyleg) köylerini “Geçici Güvenlik Bölgesi” ilan etti. Valilik iki köye giriş-çıkışların yasaklandığını açıkladı. Valilik açıklamasında bu köylere, 4 Eylül’e kadar giriş-çıkış yapılamayacağını duyurdu. Muş Valiliği, HDP’li vekillerin cenaze törenine katılmalarını da engellemişti. Yine ailesi tarafından Özdal için kurulmak istenen taziyeye de izin verilmemişti. Aileye taziye ziyaretinde bulunmaları engellenen HDP Muş Milletvekili Mensur Işık, OHAL’in sözde kalktığını özde kalkan bir OHAL’e ise tanık olmadıklarını ifade etti. Işık, “OHAL’in kalkması ile birlikte ‘Süper Valilere’ verilen yetkilerle birlikte OHAL bir anlamıyla devam ediyor ve kalıcılaştı. Valilikteki yetkiler genel anlamda kalkan OHAL’in yerine 81 OHAL bölgesi kuruldu. Koçer Özdal cenazesinde yaşanan olaylar da bu durumu net bir şekilde ortaya koymuştur” dedi.
‘Taziyeden korkan iktidar’
Yine hukuka aykırı bir şekilde Özdal için taziye kurulmasına izin verilmediğini, ablukaya alınan köye gitmek isteyen insanların engellendiğine işaret eden Işık, “Kurulan barikatlar, zırhlı araçlarla bizim köye girişimiz engellendi. Köyde aileye vermek istediğimiz bir taziye dayanışmasından dahi korkan bir siyasi iktidar ile karşı karşıyayız. Bir milletvekilinin bir köye gidişini hiçbir vali engelleyemez. Bu tamamen keyfi bir davranıştır” vurgusu yaptı.
‘İnsanlık ayaklar altında’
Muş Milletvekili Şevin Coşkun da valinin sadece sözlü talimatıyla verilen emir ile insanlık değerlerinin ayaklar altına alındığını vurguladı. Coşkun, “Müslümanlıktan bahseden iktidarın güdümündeki valiler ne yazık ki ailenin en doğal hakkı olan taziye kabullerini bile engelledi. Bu kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.
‘Valiye ulaşılamıyor’
HDK Eş Sözcüsü, Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Muş Havaalanı’na inmelerinden başlayarak kentte birçok yerde engellemelerle karşılaştıklarını ifade etti. Bu engellenmeler sırasında ‘valilik talimatı’ denilen emrin yazılı örneğini istediklerinde kendilerine herhangi bir belge gösterilmediğini belirten Koçyiğit, yine valiye ulaşmaya çalıştıklarını ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını söyledi. Koçyiğit, “Özel Kuvvetler ile Varto adeta kuşatma altındaydı. Nihayetinde bir siyasi mahpusu sadece defnetmek için oradaydık. Acılı yakınları, ailesi vardı. Onlarla bu acıları paylaşmak istedik, bizi de heyeti de sokmadılar” dedi.
MUŞ