• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Arif Mostarlı

50 yıl sonra, güneşin altında

31 Ekim 2021 Pazar - 13:28
Kategori: Arif Mostarlı, Yazarlar
Zordu ama dayandı…

Russel, hapishaneye gireli neredeyse 50 yıl oluyor. Önceki gün, ölümcül bir hastalığı olsa da nihayet ayaklarını toprağa basabildi. O, müebbet denilen kibarlaştırılmış ölüm cezasının zararlarının canlı bir kanıtı 

Önceki gün serbest bıraktılar onu. Russell ‘Maroon’ Shoatz’u.

Çok fazla ömrü yok artık; kanser hastası ve doktorlar kaçınılmaz gibi görünen sonun bir yılı bile bulmayacağını düşünüyorlar. Yine de 50 yıllık hapishane yaşamından sonra ailesine yeniden kavuştuğu için mutlu görünüyor.

Siyah hareketin bir militanı

Russell ‘Maroon’ Shoatz… Kara Panter Partisi’nin eski bir üyesi ve Siyah Kurtuluş Ordusu’nun savaşçısı. 50 yılını hapiste geçirdi. Şimdi tedavi ve bakım için bir hastanede ve sevdiklerinin yanında.

1943’te Philadelphia’da 12 çocuklu bir ailede dünyaya geldi Russel; yoksulluk ve sokak ilk öğrendiği şeylerdi hayatında. On üç yaşına geldiğinde, o ve arkadaşları polis vahşetini hayatlarının rutin bir parçası olarak kabul etmeye başlamışlardı. 15 yaşında bir çeteye katıldı ve 18 yaşına kadar birkaç okulda okudu ama hepsi o kadar. Okul, siyahların pek işine yaramıyordu doğrusu. 1963’te New York’ta Malcolm X’in bir mitingde konuştuğunu gördüğünde ise bütün hayatı değişti. “Bize şiddet uygulamayan insanlara karşı biz de şiddete karşıyız” diyen Malcolm X, onu çok etkiledi. Malcolm X’in öldürülmesinden sonra Russell, yönünü artık belirlemişti. Yerel eylemcilerle tanışarak, kız kardeşi Gloria ve diğer birkaç kişiyle Kara Birlik Konseyi adlı kendi gruplarını kurdular ve hızla geliştiler.

Tutuklama ve hapishane

Çatışmalı yıllardı zaten ama Philadelphia’daki asıl gerginlik, 1970 yazında, Polis Şefi Frank Rizzo’nun ırkçı ve saldırgan tutumuyla tırmandı. Rizzo, Kara Panter Partisi’ne yönelik bir baskı emri verince ortalık karıştı. Polis gösteriler sırasında silahsız siyahi bir genci öldürdüğünde artık ok yaydan çıktı. Gece, bir polis karakoluna misilleme amaçlı saldırı gerçekleştirildi, polis memuru Frank Von Coln öldü ve bir diğeri de yaralandı. Von Coln’un vurulması, Kuzey Philadelphia’daki Kara Panter karargâhına sabah saat 2’de bir baskın yapılmasına neden oldu. Bu arada, Russell ve dört kişi daha saldırıyla suçlandı.

Ocak 1972’de Russell yakalandı. Polis karakoluna düzenlenen saldırıdan suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Birkaç küçük ara…

Ama Russel, kuzu kuzu hapiste yatacak biri değildi. Nitekim 1977’de Huntingdon Eyalet Hapishanesi’nden üç kişiyle birlikte kaçtı. İkisi yeniden yakalandı ve üçüncüsü kaçış sırasında öldürüldü. Russell ise 27 gün boyunca kaçak kaldı ve yerel, eyalet ve federal güçlerin yanı sıra yakınlardaki beyaz heveslilerin de katıldığı büyük bir insan avı sonucunda yakalandı. O anı şöyle anlatıyordu: “Ne yazık ki, kovalamaca sona erdi. Kaçak bir köleydim, ama yakalandım ve plantasyona geri götürülüyordum. Yirmi yedi gün olmuştu.”

Bundan sonrası artık hücre yaşamıydı. Russell eyalet, ilçe ve federal hapishaneler arasında gezdirilirken, çoğu kez uzun süreli hücre hapsinde tutuldu, 1979’da zorla bir akıl hastanesine götürüldü, orada zorla verilen uyuşturucular yüzünden birçok kez ölüm sınırına yaklaştığı oldu. Ama bütün bu yıllarda azmi ve direnişçiliği hiç kırılmadı. 1980 yılının Mart ayında, bu kez bir yoldaşının hapishaneye soktuğu bir tabanca ve hafif makineli tüfekle silahlanarak yine hapishaneden kaçtı. Üç gün sonra, üçü de yerel, eyalet ve ilçe polisi ve FBI ajanlarıyla yapılan silahlı çatışmanın ardından yakalandı.

Bu defa hapishane yönetimleri işi sıkı tutuyorlardı artık. Yeniden hücre yılları başladı. Sonunda ABD’nin en kötü şöhretli hapishanesi olan Marion Supermax’a gönderildi. Artık onu diğer tutuklulardan tecrit etmekte kararlıydılar. Dışarıdaki siyah hareketi onun hücreden çıkarılması için uzun süre uğraştı. Bir ara başardılar da. Ama 1991 yılında bu kez yeniden ve bu kez uzun süreli olarak hücreye atıldı. 22 yılı aşkın bir süre hücre hapsinde kalırken, Russel, inandığı değerlere ve siyahların kurtuluş hareketine bağlılığını hiç yitirmedi. 2013 yılında, hukukçular yeniden mücadeleye giriştiler ve bu kez Güney Afrika Başpiskoposu Desmond Tutu’nun da aralarında bulunduğu beş Nobel Barış Ödülü sahibinin desteği de dâhil olmak üzere uluslararası ilgi gördü. Nihayet, 2014 yılının Şubat ayında Russell, Pennsylvania’daki genel hapishaneye nakledildi. Bu arada, müebbet hapis konusundaki tartışma da yeniden alevlendi ve ABD’de idam cezasının yerine insanların hapishanede ölmesi sonucunu sağlayan bu uygulama sık sık eleştirildi.

Artık dışarıda ama…

Russel, hayatının çoğunu hücre hapsine direnerek, dışarıdaki eylemcilere ilham vererek ve hapishanede ölüme mahkum edilen insanların kurtuluşu için çalışarak geçirdi. Ama bir yandan da bütün bu süreçlerde zarar verdiği insanlardan özür dilemekten de geri durmadı.

Şimdi dışarıda artık o. ABD’nin kaskatı infaz sistemi, nihayet küçük bir taviz vermeye razı oldu.

O kadarını bile yapmayan rejimleri de biliyoruz biz, değil mi?

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

CHP ve demokratik cumhuriyet zihniyeti

Sonraki Haber

Cumhuriyet nostaljisi ve derin demokrasi

Sonraki Haber
10 Kasım ya da siyasal İslamın Oedipus kompleksi

Cumhuriyet nostaljisi ve derin demokrasi

SON HABERLER

Ankara’da kadın cinayeti: Bir kadın katledildi

Edirne’de kadın katliamı, Mêrdîn’de şüpheli ölüm

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Ulusal Brilik Konferansı sonuç bildirgesi: Birlikte kazanma zamanı

Ulusal Brilik Konferansı sonuç bildirgesi: Birlikte kazanma zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Süveyda’da kuşatma sürüyor: 36 köy boşaltıldı

Süveyda’da kuşatma sürüyor: 36 köy boşaltıldı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Abdullah Öcalan’dan dünya emekçilerine selam

Ortadoğu’da kadınlardan Abdullah Öcalan’a mektuplar

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Pakistan’da Beluc’lara yönelik kaybettirme politikası devam ediyor

Pakistan’da Beluc’lara yönelik kaybettirme politikası devam ediyor

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

İran’da bir kolber katledildi

İran’da bir kolber katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Koma Rêç’in ilk eseri yayınlandı

Koma Rêç’in ilk eseri yayınlandı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır