• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Çürümüş şeyler…

6 Haziran 2021 Pazar - 11:00
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Hibrid savaş ilânı

Bilinen deyimdir: “Çürümüş bir şeyler var Danimarka devletinde…” Shakespeare’in tam 420 yıl önce kaleme aldığı Hamlet adlı trajedisinde Marcellus’a söylettiği bu cümle, uzun zamandır kokuşmuşluğu, yozlaşmışlığı, bozulmuşluğu, kısacası sinsice yolunda gitmeyen şeyleri betimlemek için kullanılmaktadır. Gerçi Türkçe çevirilerde “Danimarka Krallığında” diye geçer, ancak asıl kastedilen “devlettir” ve cuk oturmaktadır. Günümüze dönersek: Evet, Danimarka devletinde – artık siz bunu Avrupa olarak okuyun – çürümüş çok şey var. Çürüyenlerin başında da burjuva demokrasisi gelmekte.

Geride bıraktığımız haftada Danimarka parlamentosunda, hem de sosyal demokratların öncülüğüne, sözüm ona “demokratik değerleri” külliyen bitiren ve Avrupa’daki ırkçı-faşist hareketlerin bugüne kadarki tüm söylemlerini bir çırpıda meşrulaştıran bir yasa tasarısı kabul edildi. Yasa iltica başvurusunda bulunanların bundan itibaren, dosyaları karara bağlanana dek AB sınırları dışında, üçüncü bir ülkede tutulmalarını öngörüyor. Sadece bu da değil! Başvuruları kabul edilse dahi, tutuldukları üçüncü ülkede kalabilecekler, reddedilmesi durumunda ise bu ülkeden dahi kovulabilecekler. Yani yeryüzünün lanetlileri refah coğrafyalarına ulaşamayacaklar bile. Daha önce de ırkçı düzenlemeler ile göze batan Danimarka böylelikle Avrupa için örnek ülke olacak. Gerçi AB Komisyonu’ndan “endişeli” olunduğuna dair bazı açıklamalar geldi, ama diğer AB üyesi ülkelerin de benzer uygulamalara yöneleceklerinden hareket edebiliriz.

En son, “yerlilerin azınlıkta olduğu mahalle kalmamalıdır” diyerek ırkçı çoğunluk toplumunu popülist söylemlerle kucaklamaya çalışan Sarah Wagenknecht’in Alman reformist solunun “en önemli” siyasetçilerinden sayıldığını düşünürsek, Avrupa’daki reformist solun Danimarkalı “kameradlarının” açtığı yoldan ilerleyeceklerinin gayet mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Eğer Avrupa’nın sınırlarına kurulan görünen-görünmez duvarlar yükseltilip, tampon ülkeler sınır korumasına çekilecekse, bunu reformist solun yapacağından emin olabiliriz.

Burjuva demokrasisinin çürümüşlüğünü kanıtlayan yasa, sendikal hareket ile toplumsal ve siyasal solun ehlileştirilmesi sonucunda olanaklı olabilmiştir. Devrime olan inancını yitirmiş, enternasyonalizmi muğlak bir “insan hakları” söyleminden ibaret sanan, emperyalist yayılmacılığın “nimetlerinden” faydalanmakta beis görmeyen ve her türlü sosyalizm deneyini “totalitarizm” diye karalayan bir “sol” olduğu müddetçe de emperyalist burjuvazinin işi her zaman kolay olacaktır. Demek ki çürüyen sadece burjuva demokrasisi değil, en başta reformist sol ve sermayenin partneri olan Avrupa sendikal hareketidir. İşin garibi, burjuva demokrasisini çürümüşlükten kurtarmak, kapitalizmi aşmayı amaçlayan radikal solun, komünistlerin sırtına yüklenmiştir. Onlar bu görevi çürüyen cesedi tarihin çöplüğüne atmak ve insanlığın kurtuluşu için yegâne çözüm olan sosyalizmi kurmak için üstlenmişlerdir – henüz zayıf olsalar da. Çünkü tarihin çarkları, tökezleyerek olsa da hep ileriye doğru dönmektedir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Film hala kopuk!

Sonraki Haber

Halk Peker’e neden inanıyor?

Sonraki Haber
Pandeminin kaldırdığı örtü

Halk Peker’e neden inanıyor?

SON HABERLER

Demokratik toplum çağrısı ve Ortadoğu

Demokratik toplum çağrısı ve Ortadoğu

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Hafız Akdemir: Özveri, disiplin ve tevazunun timsali

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

El koyma, çökme, ele geçirme

Gerçeklerin iz düşümünden ekoloji politik çıkışa

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

İzBB grevinin hatırlattıkları…

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sorumluluğu…

İzmir’in şişmanı, işçi düşmanı!

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Eşitlik ve özgürlük ya da ortak hayallerin şafağında

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Amed’deki yangınla ilgili 4 gözaltı

Amed’deki yangınla ilgili 4 gözaltı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır