• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Türkiye’de din ve devlet ilişkisi

23 Eylül 2021 Perşembe - 11:28
Kategori: Yazarlar, Zeynel Kete
Yerli ve milli Alevilik!

Yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulurken Osmanlı İmparatorluğu’nun kalıntılarından kurtulmaya çalışıyor gibi görünse de Osmanlı’ya ait bir çok simge, sembol ve kurumlar yeni ulus devlet anlayışı içinde devam ettirildi. Yeni ulus devlet anlayışı söylem boyutunda laik, seküler olduğunu söylese de din ile pragmatik ilişki kurmaktan asla vazgeçmedi.

Yeni Cumhuriyet rejiminde egemen devlet aklı, hakim millet tasavvuru “laiklik, Hanefi, Sünni, Müslüman ve Türk” niteliklerinin tek bedende birleşmesi şeklinde formüle edildi. Osmanlı’daki “Kavmi Necip” tanımlaması Cumhuriyet ile birlikte “Necip Türk milleti”ne dönüşürken, din ise ulus yaratma sürecinde en fazla başvurulan aygıtlardan biri oldu. “Türkiye’de din – devlet ilişkisi özü itibariyle ve genel bir çerçevede Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki durumdan kayda değer bir farklılık içermiyor.”

3 Mart 1924 halifeliğin kaldırılması üzerinden bir gün geçmeden 4 Mart günü Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluyor. Bu başkanlık ile din ile devlet işleri birbirinden ayrılmaktan çok, din yeni rejimde yine devletleşiyordu. Artık bu coğrafyada yaşayan muteber vatandaşlar tanımlanırken, din referans alınıyordu. Resmi din diğer inançlar üzerinde bir baskı, kontrol, denetleme aracına dönüşüyordu.

Cumhuriyet modernitesi Ziya Gökalp’in eğitim sistemini (modernist, milliyetçi ve İslam) kısmen değiştirilerek; modernist, laik ve milliyetçi bir çizgide devam ettirdi. Eğitim homojen bir toplum yaratmak için devletin ideolojisi doğrultusunda şekillenmiş, devlet kontrolünde biçimlenen laiklik uygulamaları için zemin oluşturulmuştur. Devlet erkanının özellikle laiklikten bahsetmesinin nedeni farklı inançların, süreklerin yurttaş olmalarından kaynaklı inançlarına yönelik taleplerin önünü kesmekti. Farklı inançların taleplerinin önünü kesmek, tartışmaların önüne geçmek, farklılıkların sürece müdahale etmesini engellemek için laiklik adeta kurucu aklın savunma hattını oluşturuyordu.

Tekke ve zaviyeler yasası ile Alevilere ait dergâhlar, kutsal mekanlar kapatılırken, Alevilerin bu yasaya “devrim yasası” demeleri bu yanılsamanın, süreci okuyamamalarının olumsuz sonuçlarından birisidir. Ayrıca “Türkiye laiktir laik kalacak” söyleminin Alevilerin sürece müdahale etmesinin önünü kesmek için söylendiği bilinmelidir. İktidar sahipleri laiklik ve dinin dozunu kendi ikballeri için dönemsel olarak ayarlamaktan asla vazgeçmemişlerdir. Din ve din eğitimi egemenler tarafından iktidarları için araç haline getirildiğinde asla sorun olmamıştır. Farklılıkların, muteber olamayanların hak arama mücadelesi yükselmesi ile “Türkiye laiktir laik kalacak“ sloganı piyasada prim yapması arasında doğru orantı vardır. Bilinmelidir ki demokratik Alevi hareketi sokağa çıkmaya başladığı dönemlerde bu söylem kurucu akıl tarafından daha çok söylenir oldu.

1923 – 1948 yıllarında din dersleri, 1924 yılı ilkokul müfredat programında birinci sınıf hariç diğer dört sınıfta ikişer saat okutulmuştur. 1946’dan sonra laikliğin yeniden tanımlaması yönünde talepler oluşunca iktidarın oluruyla din dersleri müfredat programında daha çok yer almaya başladı.

Söylem boyutunda laik olan, dinin dozunu kendileri ayarlarken bir sorun olarak görmeyen kurucu akıl, dini denetimi altına alamayınca “Laiklik elden gidiyor“ söylemi ile demokrasi güçlerinin sürece müdahale etmesine engel oluyor. Bu yönüyle Türkiye’nin gerçekten laik olmadığı, dinin dozunun her dönem devlet tarafından ayarladığını, din devlet ilişkisinin partiler üstü olduğu gerçekliğini en fazla Alevilerin bilmesi gerekiyor.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kabuğunu kıran HDP gerçeği

Sonraki Haber

Bir kararın anlamı…

Sonraki Haber
Bu kış nasıl geçer ki?

Bir kararın anlamı...

SON HABERLER

İşgal altındaki Girê Spî ve Silûk’ta halk hırsızlığı protesto etti

İşgal altındaki Girê Spî ve Silûk’ta halk hırsızlığı protesto etti

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

İsrail’in saldırılarında 24 saatte 139 Filistinli öldü

İsrail’in saldırılarında 24 saatte 139 Filistinli öldü

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Özerk Yönetim’den diyalog çağrısı

Özerk Yönetim: Taleplerimiz, 2011 yılında Suriye halklarının uğruna devrim başlattığı taleplerdir

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Erdoğan: Yeni dönem tüm siyasi aktörlere mesuliyetler yüklüyor

Erdoğan: Yeni dönem tüm siyasi aktörlere mesuliyetler yüklüyor

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Reqa’da kooperatif kuran 22 aile ekmek fırını açtı

Reqa’da kooperatif kuran 22 aile ekmek fırını açtı

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Dêrsim’de orman yangını

Dêrsim’de orman yangını

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

MHP seçilmişler için kanun teklifi verecek

MHP’li Feti Yıldız: Şimdi kardeşlik zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır