• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Ekim 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Dersim Bilgesi Firik Dede (Bawa)

15 Temmuz 2021 Perşembe - 11:37
Kategori: Yazarlar, Zeynel Kete
Yerli ve milli Alevilik!

Aslen Dersim Ovacıklı olan Seyfi Firik Dede (Bawa), 1909’da Qeredereşi’de doğdu.

Bütün yaşamını Rêya Heq Kürt Alevi inancına adamış, geçmişten aldığı bilgeliği, sözlü geleneği, Hak kelamını sazı ile dile getirmiştir. Bütün yaşamı “kendini bilme” üzerineydi.

1980 askeri darbe günlerinde; Ovacık’ta askerler tarafından işkence yapılarak diri diri yakılarak öldürülen Behzat Firik’in de babası olan Firik Dede, o günden beri, oğlunun acısıyla yas tuttu. Yas tuttukça Dersim’de yaşanan bunca zulmün nedenlerini düşündü. Acısı da gözyaşları da hiç dinmeyen Firik Dede o günden sonra bir daha hiç konuşmadı. Dünyanın en büyük sivil eylemini gerçekleştirmişti. Oğluna seslenerek şöyle tarihe not düşmüştü:

“Başımıza geleni sorma oğul, bir karanlık dönemdi. Harami sofralarında yer kapma yarışına girdiğimiz gün zaten kaybetmiştik her şeyi. Cellada kılavuz olma hâlimizi evliyalarımız da kabul etmemişti. Kabul etmediği içindir ki bize, gidin ne haliniz varsa görün demişlerdi. Bil ki oğul, bütün karanlıklar kötüdür, ömrüm boyunca şafağa secde etmem bu sebepledir. Çünkü seherin vakti ilk ışığın habercisidir ve bil ki ışıkta leke yoktur. Bilir misin oğul, toprak evlerimizin kapısı neden hep güneşe açılır? Sence bu bir tesadüf müdür? Unutma ki Dersim’in bütün ulu ağaçları gövdelerinde bize yer açmıştı, dağlarımızsa mazlumun sığınma eviydi. Onların kerametinden bir gün olsun şüpheye düşmedim. Ama gel gör ki her sabah kapımızın eşiğini ısıtan o yüce varlığa önce biz sırtımızı döndük, sonra da yol ve erkânı kaybettik. Unutma ki harami sofralarındaki kan lokmasını biz hazmettik ama onlar asla hazmetmedi. Kendi gerçeğine hep sadık kaldılar kısacası. Dersim’in tılsımını biz bozduk oğul ve bedelini de ağır ödedik. Şimdi anlıyor musun neden küstüğümü?”

Hak ve hakikate yönelik zamanın ve mekânın ruhuna uygun Hak kelamını dile getirdi. Doğru sözü ikrar bildi. Nahak zihniyet hakikat ve özgürlük arayışına giren yol ulularımızı, pirlerimizi, dervişlerimizi, analarımızı evlatları ile sınadı. Binlerce yıldır evlatları ile sınanmak mazluma zalimin zulmü oldu. Sahrayı Kerbela’da Şah Hüseyin evladı ile sunandı, Elazığ Buğday Meydanı’nda Pir Sey Rıza’nın son isteği evladından önce asılmasıydı. Bu isteği kabul edilmedi, evladı gözlerinin önünde dar ağacına niyaz oldu. Bu zulüm günümüzde hâlâ devam ediyor.

Derviş Cemal Ocağı evlatlarından, Rêya Heq Alevi inancının bilgesi, Hak kelamını günümüze devriye eden, doğru sözü ikrar bilen, zalimin zulmüne karşı asla eğilmeyen, gözlerinin önünde evladı diri diri yakılırken yaşadığı tarifi imkansız acıyı, yüreğinin derinliğinde hissederken “Cellada kılavuz olma halimizi evliyalarımız da kabul etmemişti” diyerek düşkün olanları tarif etmişti. Tıpkı Alişer gibi, Sey Rıza gibi zulme rıza göstermemişti.

Dersim’in her santiminin kutsal olduğunu, bu toprağa niyaz olanların yeniden dirildiğini çok iyi biliyordu.

Bir baskın sırasında yapılan üst aramasında Firik Dede’nin cebinden Seyit Rıza’ya ait bir mektup çıkar. O sıralar Pir Sey Rıza cezaevindedir. Bu mektupta yazılı olan bazı deyimleri çözemezler ve ne anlama geldiğini söylemesi için de Firik Dede’ye günlerce işkence yaparlar. En çok da kime yazıldığını merak ederler, ama o ser verir sır vermez. Bilir ki sır ifşa edilmez, ikrardan dönülmez, inkar eder ve kendisinin de bilmediğini söyler.

10 Temmuz 2007’de Hak ile Hak olur. Binlerce yıllık bir kültürün ve Dersim Katliamı’nın tanığıydı. Bir katre olarak ummana yol aldı.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Aracılar kazanıyor

Sonraki Haber

Popülizme karşı çocuk hakları için ‘ipucu’

Sonraki Haber
Bu kış nasıl geçer ki?

Popülizme karşı çocuk hakları için ‘ipucu’

SON HABERLER

Babamızın çiftliğinde OVP fermanı…

Barış masasında Muaviye gölgesi

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
15 Ekim 2025

Yeniçağ’da özerk sistemlerin gücü

Yeniçağ’da özerk sistemlerin gücü

Yazar: Aziz Oruç
15 Ekim 2025

AKP’nin özel savaş oyunları

AKP’nin özel savaş oyunları

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
15 Ekim 2025

Hikmet Kıvılcımlı ve strateji sorunu

Hikmet Kıvılcımlı ve strateji sorunu

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
15 Ekim 2025

‘Vatan, millet, Sakarya’ ile çocuklara taciz

‘Vatan, millet, Sakarya’ ile çocuklara taciz

Yazar: Aziz Oruç
15 Ekim 2025

Hem sansürcü ol, hem sansürcülükle suçla

Hem sansürcü ol, hem sansürcülükle suçla

Yazar: Heval Elçi
15 Ekim 2025

Temel ve bağlamına saldırılar ve barışta ısrar

Temel ve bağlamına saldırılar ve barışta ısrar

Yazar: Heval Elçi
15 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır