• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Beyza Üstün

Kimliği değiştirilen sistemler; Ormanlar-akışına müdahale edilen sular

14 Ocak 2022 Cuma - 00:00
Kategori: Beyza Üstün, Yazarlar
İrade yok edilimez…

Yasalarda, üst ölçek planlarda değişiklik siyasi iktidarın aklına estikçe, usulsüzlüklerini meşrulaştırmak için uyguladığı bir yöntem olarak sürüyor. Yücel Çağlar “Ormanlar ve Ormancılık Üzerine Sessiz Tartışmalar” yazısında 6831 sayılı Orman yasası Md. 17 ve 18  ile bağlı yönetmeliklerde yapılan değişikliklerde orman ekosistemlerin, beslediği sucul sistemlerin, yaşamın, yaşam alanlarının hızla sermaye birikimine sokmaya çalışmada araçsallaştırılan hukuksal düzenlemeleri orman yasasında yapılan değişiklikleri ve nedenlerini değerlendirmiş.

Yazıda sistemin (kapitalizmin); toplumu insan topluluklarına indirgemeci yaklaşımı ile başlayan, arazinin konumu (enlem, boylamı, denizden yükseltisi), ürün ve hizmet üretme yetisi, biyolojik çeşitliliği gibi öznel koşulları ile orman ekosistemini ayrıştırarak sermaye birikimine sokuluşunu olağanlaştıran stratejileri, orman ekosistemini kendi yararına tahsisi ile süren ideolojik hattı detayları ile bulacaksınız. Eminim en çok yaşadığımız kavram kargaşaları (yapılan iş kamu yararınadır, biyolojik çeşitlilikleri, kültürel varlıkları tespit edelim koruruz, koruma ve kullanma bir arada olabilir yanılsamaları) okudukça berraklaşacaktır.

Gün geçmeden yapılan yasa değişikliklerini, üst ölçek planların değiştirilişini trilyon kez yaşıyoruz. Mücadele etmekten vazgeçtiğimiz her alanda, mücadeleden vazgeçersek giderek yaşamımızın tümünde yaşamaya da devam edeceğiz. Koruma amacını ortadan kaldıran, doğal sistemin kimliğini değiştirmekle (orman vasfındadır, değildir, tarım vasfı 1. derece değildir, artık ortada tarihi yapı kalmamıştır vb), başlayan ardından ekosistemleri sermaye birikimine açan yasa ve plan değişikliklerinin sayısı önemli değil. Bu politik hattın nedenleri ve sonuçları aynı; siyasi stratejilerle yaşam alanları, ekosistemler geri alınamaz şekilde hızla (artı değer üretimine sokularak) yok olmakta. Hızlarını alamazlarsa 7 Ocak 2021’de yayınladıkları 31712 sayılı CB kararnamesi gibi Mersin ve Ankara illerinde bazı alanların orman vasfından çıkarılmasını yürürlüğe sokuverirler. Bakalım hangi şirketler sermayelerine sermaye katacaklar her kararname ile kullanıma sokulan bu alanlarda.

Kapitalist sistemin çarkları orman ekosistemin, onun beslediği sucul sistemleri, ovaları, deltaları, deniz ekosistemini içine alarak sermaye sistemini içinde bulunduğu krizlerinden çıkmakta. Eğer sermaye birikimine sokulacak alanları yasa ile tanımlamakta zorlanırlarsa yıllardır sürdürdükleri yöntem de devrede. Yakma ve yanmasına yol verme. 90’lı yıllarda, 2015 Temmuzundan sonra Dersim, Diyarbakır, Şırnak vd Kürt illerinde çıkan yangınlar, geçtiğimiz yıl yazın Muğla, Denizli, Antalya, Uşak’ta, Ege’de neredeyse eş zamanlı çıkan ama bir türlü söndürülmeyen yangınlar bunlardan bazıları. Bu yangınların amaçları ve söndürülmemesinin, ormanlarda ve çevresinde, içinde yaşayan canlıların, halkların yaşam, barınma haklarının yok sayılmasına, yanmalarına göz yumulmasının nedenleri; bugün üzerinde konuşlanan üretimlerle açıkça ortada. İsterlerse yasa ve plan değişikliklerine bakmaksızın politikalarını farklı yöntemlerle de uyguladıklarını artık bu topraklarda yaşayan bizler açıkça biliyoruz. Yaşam alanlarının sermaye birikimine sokuluşunun her aşamasına tanıklık ediyoruz.

Bodrum yakınlarında su sorununa çözüm olarak sundukları aslında Bodrum halkının su ihtiyacı için olmadığı çok açık. Barajın konuşlanacağı yer Yeniköy, Kemerköy, Yatağan termik santrallarının ortasında. Hangi santral suya gereksinim duyarsa baraj ve su deposu desteğe hazır konumda. Sadece orman ve tarım alanlarının ortasına baraj yapılmıyor baraj, yedek su deposu, yol yapımı için gereken taş ocakları ve beton santralları için de orman alanları kullanıma açılıyor. DSİ’nin hazırlattığı ÇED raporunda yazılan iş planı tıkır tıkır işlemekte. Henüz ÇED olumlu onayı almadan hazırlanan raporda ocak ayında ÇED olumlu kararı alınacağı iş takvimine yazılmış. Ve proje 3 Ocak 2022’de ÇED olumlu kararı ile yapılaşmadan ve iklimden sorumlu bakanlık tarafından onaylanmış

Sular altında kalacak Milas ilçesi Kayaderesi Mahallesi Yatağan ilçesi Bencik Çamlı Mahallesi başta olmak üzere tarım arazilerinin kamulaştırması raporda ÇED onayında önceden başlayarak iki yıl süre verilmiş. Orman ekosistemi çoktan (ÇED olumlu kararı verilmeden) taş ocaklarının, barajın, su deposunun, yolların yapımı için kullanıma açılmış durumda. Sular altında kalacağı belirtilen köylerde halkın yazın oturmadığı dolayısıyla sular altında kalmasının sorun olmadığı vurgulanırken, yapılan barajın bodruma yazın geleceklerin su ihtiyacına çözüm olarak yapılacağı iddiası açıkça rapora işlenmiş.

Akbelen Ormanları’nı koruyanlar bu günlerde evlerine basan selin etkisi altında. Ne dersiniz; gün geçmeden yaşadığımız, canlar yitirdiğimiz sellerin, tarımı yok eden kuraklığın, dillere pelesenk olan, uğrunda mücadele önceliği oluşturulan iklim krizinin, nedeni de  sorumları da açıkça ortada değil mi?

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İktidar seçim startını verdi

Sonraki Haber

Kazanan yine Ferrero ve Cüneyt Zapsu

Sonraki Haber
Kazanan yine Ferrero ve Cüneyt Zapsu

Kazanan yine Ferrero ve Cüneyt Zapsu

SON HABERLER

Kadın yaşarsa dünya değişir; kastik katile karşı varoluş mücadelesi

Kadın yaşarsa dünya değişir; kastik katile karşı varoluş mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Zulme Karşı Direnmek

Yeni bir zaman duygusu

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Kürt dili Demokratik Toplumun dilidir

Kürt dili Demokratik Toplumun dilidir

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

Milli Metamorfoz

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Ferhat Tepe: Kayıpsın dediler!..

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Dürzi halkına yönelik saldırılar: Mezhepçi şiddet mi, siyasi baskı mı?

Dürzi halkına yönelik saldırılar: Mezhepçi şiddet mi, siyasi baskı mı?

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Cizîr’de 32 yıldır yasaklı olan iki köy barajla suya gömülmek isteniyor

Çözümün dolayımları ve özneleri

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır