• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
28 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Haydar Ergül

Hakikat arayışçılığının düsturu; Yol

20 Şubat 2022 Pazar - 00:00
Kategori: Haydar Ergül, Yazarlar
Hakikat arayışçılığının düsturu; Yol

Haydar Ergül

Küresel ve bölgesel güçler hegemonik savaşlarla egemenliklerini tahkim etmeye çalışmaktadırlar. Mevcut 3. Dünya Savaşı önceki iki dünya savaşından kapsam, yayılma, derinlik ve süre anlamında farklılıklar arz etmektedir. İlk iki savaş ağırlıklı düzenli ordularla sürdürülen ve devletlerin kamplaşarak askeri güçleriyle doğrudan savaşmışlardır. Daha az hileli-entrikalı savaşlardır ve 4-5 yıl içinde başlayıp bitirilen ve nispeten dar mekân savaşlarıydı.
3. Dünya Savaşı ise hem mekân olarak yerkürenin tümünde, uzayda süren siber savaşları hem de zamanı, yani başlangıcı 1991 olarak bilinse de bitişini kestirmek olanaklı değildir. Bitişe ilişkin şöyle bir tespit yapılabilir; merkezi kapitalist dünya sistemi toplumsal yapılar tümden tasfiye edilmeden sonuçlanmaz. Toplumların tam tasfiyesinin olanaklı olmadığı düşünüldüğünde, savaşın durması ihtimal dışı kalır.

Savaş yayılma, kapsamlaşma eğilimindedir. Toplumları tümden dağıtmadan durması olanaklı görülmüyor. Hile, entrika, komploları çok fazla olan bir savaş türüdür. Yanıltma oyunları çok fazladır. Yine hegemonik güçlerin bu hengâme içinde sık sık karşı karşıya gelmeleri de kaçınılmaz olur. Bu durumlar ciddi boşluklar yaratıyor. Özgürlük güçlerine veya dünya ezilenlerinin küresel ve yerel düzlemlerde önemli olanak ve fırsatlar yaratır onlar. Yani başı belli olsa da sonu kestirilemeyen savaş, karamsar bir durum sunmaktan çok umutlu bir gelecek verme olanakları fazladır.
Sınıflı dünya sistemi sona yaklaşıyor, o yüzden de saldırganlaşması kaçınılmaz oluyor. Ancak bu durum yeni bir dünya sistemi, sınıfsallığı aşan kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik bir yaşamın örülmesinin olanaklarını açığa çıkarıyor.

Koşullar özgürlükçü güçler lehine fırsatları çoğaltsa da kendiliğinden sömürücü, baskı sistemi aşılamaz. İnsanın en temel yönelimi hep en güzeli, iyiyi arama serüveni olmaktadır. İyi, güzel ve coşkulu yaşam yeni yaratımlarla mümkündür. Aslında bir yanıyla özgür olabilmek yukarıdan iktidar erkinin dayatmalarının dışına çıkma, kararlaşma ve iradesini ortaya koyma halidir. İnsanın kendisi olma, özünü yaşayabilmesidir. Yapabilme, özgür olma ve insanlaşma serüvenidir.

Yapmak emekle doğrudan bağlantılıdır. Emek vermeden, fedakârlık ve zorluklara katlanılmadan hiçbir şeyin başarılamayacağı tarihin bir sabitidir. İnsan yapan, yeniyi üreten bir varlıktır, edinim böyle gerçekleşir. Emeksiz, eylemsizlikle insan ve toplumlaşma gerçekleşemez. Kendiliğinde olur diye bir gerçek yoktur. Yine yapma eylemini başkalarından beklemek de doğru değildir. Özgür yaşamın olmazsa olmazı, olanları yaparak öncelikle kendisini bu yola koymasıdır. Yola girmeyeni kimse ciddiye almaz, yola gir diye çağrılarına kulak asmaz.

Öte yandan yolda olanlara eleştiri adı altında sanal medya gibi mecralarda arzu endam etmekte ciddiye alınır bir yan yoktur. Ciddiye alınmak, sözünün dinlenmesini istiyorsan yolda olacaksın, emek vereceksin, çalışacaksın ve fedakârlık yapacaksın. Elbette sanal medya demokrasi mücadelesinin bir alanı olarak değerlendirilebilir. Ancak emeksiz sağı solu eleştiri adı altında suçlamak, ortalığı bulandırmaktan öte bir sonuç almaz.

Özellikle Kürtler, özgürlük mücadelesi ve HDP üzerinde söz kurarken çok daha özenli olmak gerekiyor. Ben geçmişte şöyle çalıştım, emek verdim anlayışını bir burjuva düşüncesi olarak değerlendirmek yerinde olur. Çünkü bu anlayış mülkiyetçidir. Geçmişte çalıştım, kazandım, o benimdir demektir. Yurtsever olmak, sosyalist veya toplumcu olmakla mülkiyetçi anlayışın yerinin olamayacağı bilinen bir gerçekliktir. Kazanımlar son tahlilde bireyin değil, Kürt halkına aittir; onun özgürlüğü içindir. Hak arayışçılığının yurtseverlikte yerinin olmadığı gerçeğini unutmamak gerekir. Yine haksızlığa uğradım deyip “küsme” tavrı sömürgeciliğin Kürt’e kazandırdığı tehlikeli bir özelliktir. Sorun varsa-olabilir-önce yola gir, kıyıda, köşede durup yolda olanlara olur olmaz sözler yapma. Yola gir; üzerine düşen sorumlulukların gereğini yap, sözünü orada söyle, yolculukta çözümü birlikte, kolektif ara. Hakikat arayışçılığının düsturu budur. Sağa sola saparak inandırıcı olunamaz.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Covid salgını bir yandan, zamlar diğer yandan…

Sonraki Haber

Allah herkese casusun hayırlısını versin!

Sonraki Haber
Allah herkese casusun hayırlısını versin!

Allah herkese casusun hayırlısını versin!

SON HABERLER

Trump, 2 basın kuruluşunu ‘yasa dışı’ ilan etti

Trump, İran’a yaptırımların hafifletilmesi çalışmalarını durdurdu

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

NATO’nun Lahey Zirvesi: Kapitalizmin savaş makinesi ve dünya halklarının geleceği

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Ortadoğu’da ateşkesin doğası, Qazi Muhammed’in mirası

Ortadoğu’da ateşkesin doğası, Qazi Muhammed’in mirası

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Dara duracak mıyız?

Hak temelli mücadele ve Aleviler

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Bahçeli’nin ‘ikinci kanadı’ Meclis Komisyonu olabilir mi?

Bahçeli’nin ‘ikinci kanadı’ Meclis Komisyonu olabilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Demokrasi karın doyurur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

‘Bana bunları neden öğrettin!’

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır