25 Temmuz 2016’dan beri Bakırköy Cezaevi’nde tutuklu. Kendisine evliliği boyunca her türlü şiddeti uygulayan ve olay gününden sadece birkaç ay önce boşandığı eski kocasını yine bir şiddet anında öldürmek zorunda kaldı.
Eski koca Kazım şiddet konusunda pek çok erkek gibi yaratıcıydı. Namme’ye kötü hissettirmek için denemediği şey kalmadı. Bunlar olurken Namme Öztürk’ün hayatı bir zindan, yaşadığı ev bir işkencehaneydi. Adam ise ona bunları yaparken keyif alıyordu. Namme’nin ağzına belinden indirmediği tabancalarını sokarken kahkahalar atıyor, onunla oyuncak gibi oynuyordu. Namme’nin annesi, yengeleri ve ailedeki başka kadınlar için etmediği hakaret ve tehdit kalmadı. Namme’yi onlara da tecavüz etmekle tehdit ediyordu. ‘Sıra onlara da gelecek’ diyordu.
Dayak, aşağılama, tehdit, hakaret, cinsel şiddet tüm hayatı boyunca hatta hamile iken de Namme’nin hayatındaydı. Tüm bunlar olurken Namme ne onu ve tüm kadınları erkek şiddetinden korumakla sorumlu devlet ve ilgili başka kurumlar tarafından korundu ne de şiddeti önleyici mekanizmalar çalıştırıldı. Kadın şiddete uğrayıp polisi aradığında ise polis ‘kocan ile bir kere de biz konuşalım’ diyordu. Ardından gelen şiddetin ise tarifi yoktu. Katmerleniyordu.
Olay günü de olan katlanarak büyümüş bir erkek şiddetiydi. Boşandıkları halde biraz da çocukları kullanarak eskiden birlikte yaşadıkları eve gelmeyi kendinde hak gören ve eski eşi Namme’yi defalarca aldatan Kazım bu kez aldattığı kadına mesajlar attı diye Namme’nin giyinip kuşanarak ve kadının karşısına çıkarak ondan özür dilemesini istiyordu. Adamın belinde yine tabancalar vardı. Bıçaksız ise hiç gezmezdi. Namme’yi dövdü, hırpaladı ve silahla tehdit etti. Namme ise canını kurtarmak zorundaydı ve o evden bir kişi sağ çıkacaktı
Bir kere de biz konuşalımcı kolluk görevlileri üstlerine vazife olmayanı değil de olanı yapsalardı bugün pek çok kadının yaşamı başka yöne doğru değişebilirdi. İlgili kurumlar kadının yaşadığı şeyi anlamaktan, görmekten uzaklar mı yoksa görüp de bundan zevk mi duyuyorlar insan düşünüyor elbet. Fakat Namme gibi niceleri var. Ve eğer erkek şiddeti önlenip kadınlar korunmaz ise maalesef daha fazlası olacak.
Namme neredeyse 26 aydır tutuklu. Eski kocasıyla müşterek olan bir çocuğuna ve doğurduktan sonra ölen çok sevdiği ablasının geride bıraktığı diğer çocuğuna hasret. İki evladı dışarıda onu bekliyor. O ise onlara kavuşacağı günleri. Hayatımda sadece onlar var diyor. Bir de artık kadın dayanışması…
Adalet yüksek okulu okuyor. Sonra hukuk fakültesine geçiş yapmak istiyor. Dersleri çok iyi. O’na mektup, kart, kitap hatta hukuk kitabı yollarsanız çok sevinecek. Adresi’ne,‘Namme Öztürk, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi, Bakırköy/İstanbul’ yazmanız yeterli. Bir de duruşmasına tüm kadınları bekliyor. 13 Eylül 2018 Perşembe günü 13:45’te İstanbul Anadolu (Kartal) 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde.