• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Pakrat Estukyan

Unutma, sen Heredanlı’sın

5 Nisan 2022 Salı - 00:00
Kategori: Pakrat Estukyan, Yazarlar
Kulluk ve köleliğe dair

Pakrat Estukyan

Ermeni taşra edebiyatının günümüzdeki en önemli temsilcisi Hançepek doğumlu Mıgırdiç Margosyan’a babasının öğüdüdür bu iki kelimelik cümle, ‘Unutma, sen Heredanlısın’.

İnsanın kendini tanımlarken ifade ettiği önemli belirteçlerden biri de doğum yeridir. Kimliğe dair kayıtlarda ısrarla belirtilmesinin nedenidir bu tanım. Ne var ki çoğu kez doğum yeri de yeterli bir veri sayılmaz, kökeni, kimlerden olduğu, nereden geldiği gibi tamamlayıcı bilgilere başvurulur.

Doğum yeri Hançepek’tir Margosyan’ın, ancak hikâye orada başlamaz, evveliyatı vardır. Babası Sarkis, yani Diyarbakır Kürtlerinin ifadesiyle Dişçi Alo işte tam da o evveliyatı korumak için uyarmaktadır oğlunu, ‘unutma, sen Heredanlı’sın’ diyerek. Bu aidiyet aynı zamanda ‘Heredan nere, niye Hançepek’e geldik?’ gibi soruları da beraberinde getirecektir zira. Kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini bilmek adına önemlidir bu sorular.

Uzun yıllar önceydi, oturduğumuz evin önümdeki toprak alanı önce hortumla sulamış, ardından da bir güzel bellemiş, çim tohumu ekmiştim. Birkaç saat süren o çalışmadan yorulmuş, soluklanmak için eve çıkmıştım. Balkonda bir yorgunluk kahvesi içerken gördüğüm manzara inanılmazdı. Biraz önce ektiğim alanda müthiş bir hareketlilik yaşanıyordu. Binlerce, onbinlerce karınca demin ektiğim ama üzerine toprak atmadığım tohumları oradan oraya taşıyordu. Yukardan bakınca adeta bahçede yer yerinden oynuyordu.

Bu görüntü simgesel anlamlarla kazındı hafızama. Sanki biraz yukardan bakınca bütün bir ülkenin, aynı bizim evin önündeki küçük bahçe gibi hareket halinde olduğunu düşünürüm. Hatta biraz daha yukardan bakınca tüm dünyanın aynı hareketliliği yaşadığını sanmak da mümkün. Üstelik bu bir sanrı da değil, küresel iklim değişimine, kıtlığa, yoksulluğa ve savaşlara yol açan sömürü düzeninin günümüz insanlığına dayattığı bir gerçeklik.

Bu gerçekliğin bilince çıkmasında edebiyatın yadsınamaz bir işlevi vardır. Dahası, taşra edebiyatı dediğimiz kavram tam da bağlarımızı kopardığımız, geride bırakmaya çalıştığımız o gerçekliğin direnişidir adeta.

Mıgırdiç Margosyan’ın yazın birikimini yüzeysel bir nostalji olmaktan çıkarıp günümüz siyasetinin en önemli tartışmalarının merkezine taşıyan da geçmişte kalan gerçekliği görünür kılması olmuştur.

Türkiye coğrafyası içinde en politize olmuş kentlerden biridir Diyarbakır. Siyah bazalt taşlarla örülen surlarıyla bu kadim şehir, hafızasının eksiklerini, boşluklarını görmede, anlamada ve anlamlandırmada çok şey borçludur Margosyan’a. Ne mutlu ki şehir bu bilinci güneşe çıkarmış, gün aydınlığında sevgiyle, minnetle ve en çok da derin bir vicdan azabıyla Osman Baydemir olmuş, Abdullah Demirbaş olmuş, Şeyhmus Diken olmuş bağrına basmıştır evladını. Mıgırdiç Margosyan’ın kitapları Diyarbakır kitapçılarının vitrinlerinde her zaman ‘çok satanlar’ listesindedir.

Kindar nesil yetiştirme ülküsünde debelenenlere inat, kinden arınmanın, barışın, dostluğun, emeğin, alın terinin, kılıcın değil yabanın, tırpanın, sabanın kutsandığı bir edebiyatın yazarıdır Margosyan.

Bu anlamda onun geride bıraktığı külliyat salt Diyarbakır için değil, salt Kürtler veya Ermeniler için değil, tüm insanlık için derin anlamlar içermektedir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Hafızalarımız siliniyor!

Sonraki Haber

Çocuklara yönelik ırkçı muamele

Sonraki Haber
Çocuklara yönelik ırkçı muamele

Çocuklara yönelik ırkçı muamele

SON HABERLER

Mêrdîn’de akraba kavgası: 1 ölü, 10 yaralı

Mêrdîn’de akraba kavgası: 1 ölü, 10 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

15. Engin Sincer Gençlik Festivali: Kültürel devrim ile sosyalizme

15. Engin Sincer Gençlik Festivali: Kültürel devrim ile sosyalizme

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

‘Demokratik toplum için komünlerde yer alın’

‘Demokratik toplum için komünlerde yer alın’

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısında 4 kişi yaşamını yitirdi

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısında 4 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Çin’de ana öncül topluma dair kanıtlar bulundu

Çin’de ana öncül topluma dair kanıtlar bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

1992’de katledilen Özgür Gündem muhabiri Hafız Akdemir anıldı

1992’de katledilen Özgür Gündem muhabiri Hafız Akdemir anıldı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

EKO-DER yaban geyiklerine yönelik saldırıya tepki gösterdi

EKO-DER yaban geyiklerine yönelik saldırıya tepki gösterdi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır