Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, bir süredir yaşanan şeker krizine dair açıklama yaparak, “Bizim yeteri kadar, yetecek miktarda kendi ürünlerimiz, stoklarımızda, kayıtlarımızda, depolarımızda bulunmaktadır. Bu ülkede ‘o yok, bu yok’ diyenlere de biraz kapak olsun diyorum” diye belirtti. Diğer taraftan tarım mevzuatında bir ekiğin olmadığını belirten Kirişçi, bir boşluk ya da eksiklik olmadığını iddia etti.
‘Ufak dokunuş gerekiyor’
Kirişci, “Bursa Sektör Toplantısı’nda, “Düşünebiliyor musunuz? Türkiye bir tarım ülkesi ama tarım kanunu, tarım sigortası yok. Yaklaşık 14 kanun, bizim görev yaptığımız sürede Meclis’te yasalaştı. Daha sonraki dönemde de eksik bir iki kanunla Türkiye’de tarım, hukuki yönden mevzuat noksanlığı olan bir alan olmaktan çıktı. Şu anda Türkiye’de tarımın mevzuat konusunda bir boşluğu, eksikliği yok. Tabii ki bir iki ufak dokunuş gerekiyor” sözleri dikkat çekerken, “İthalat yoluyla tedarik etmeye çalıştığımız, bulunurluğunu sağladığımız ürünleri de ülkemizin tarımsal alt ve üst yapısını kullanarak üretmeyi önceleyeceğiz” sözleri tarım mevzuatının özeti gibi.
Gıda egemenliği gündemde yok
Kirişci, arazinin mülkiyet hakkıyla kullanım hakkını birbirinden ayıracaklarını belirterek, “Gıda güvenliği, bir milli güvenlik meselesidir” ifadeleri gıda egemenliğini içermemesi ve yukarıda ithalata yaptı vurguyla tarımın aslında şirketlerin eline verilme sürecine odaklandıklarına işaret etti. AKP iktidarı 15 Mayıs 2014 tarihinde, ’Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ ve 31.12.2014 günü kanun yönetmeliği de resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
Tarımı şirketlere devredecekler
Toplulaştırma kanunuyla ilgili konuşan dönemin eski Tarım Bakanı olan Mehdi Eker, tarımsal üretimde 2013 yılında ‘17 milyar dolar’ kayıp yaşandığını ifade ederek, hazırladıkları kanuna bu yaklaşımın temel oluşturduğunu söylüyordu. Bakan, ‘ya şirket köyler oluşacak ve toprak sahipleri şirketlere ortak olacak ya da toprak sahipleri toprağı bir bilene devredecek’ diyordu. Bakan, sıradan çiftçilerin elde etmesi gerek bir paradan söz etmiyordu. Söz ettiği şey ‘kayıp 17 milyar paranın’ sermayenin cebine gidecekken gidememiş olmasından yakınıyordu. Yeni bakan Kirişçi, yarım kalan işi tamamlamayı tarımsal üretimi şirketlerin eline verme sürecini hızlandırmak istediği anlaşılabiliyor.
EKONOMİ SERVİSİ