• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Genel

Van: Tecrit sonlandırılsın

31 Mayıs 2022 Salı - 13:59
Kategori: Genel
Van: Tecrit sonlandırılsın

Van’da çok sayıda kurum ve siyasi partinin katılımıyla düzenlenen açıklamada, ‘Başta İmralı Adası’nda Sayın Abdullah Öcalan şahsında uygulanan ve tüm cezaevlerine yayılan tecrit sonlandırılmalıdır’ dedi

Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER) PKK Lideri Abdullah Öcalan üzendeki ağırlaştırılmış tecrit ve cezaevlerinde artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Sanat Sokağında düzenlenen açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl ve ilçe örgütlerinin yanı sıra, Tevgera Jinên Azad (TJA), SERHAT-GÖÇ, Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (ARSİSA), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Aryen Sanat, STAR Kadın Derneği, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), YYÜ Bilim Antropoloji, Sanat ve Kültür Derneği (BASK-DER) Barış Anneleri Meclisi, tutsak yakınları ve birçok yurttaş katıldı. “Hasta Tutsaklara Özgürlük” pankartının taşındığı açıklamayı TUAY-DER yöneticisi Adil Koçak okudu.

İnsanlar ölüme mahkum edilliyor

Cezaevlerinde yaşanan anti-demokratik uygulamalarla başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hakkın ihlal edildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Uzun bir süredir temel hukuk ilkelerinin rafa kaldırılarak OHAL yasaları ve uygulamaları ile yönetilen cezaevleri, Covid-19 pandemisi ile birlikte yaşam hakkı başta olmak üzere yoğun hak ihlallerinin merkezi haline gelmiştir. Bir yandan ulusal ve uluslararası hukuk ilkelerini hiçe sayarak binlerce insanı cezaevlerine dolduran hükümet, gayrı insani koşullardan dolayı hastalanan tutsakları ölüme mahkum etmekte. İnfazı biten tutsakların infazlarını yakmakta, tutsakları ailelerinden binlerce kilometre uzaktaki cezaevlerine sürgün etmekte, işkencenin her türlü yöntemini uygulamakta, çıplak aramalara tabi tutmakta, sağlık hizmetlerine erişim hakkını, iletişim hakkını, adalete erişim hakkını ortadan kaldırmakta ve sosyal faaliyetlerini kısıtlamaktadır” denildi.

Doğal ölüm değil

En son Batman Beşiri T Tipi cezaevinde tutsak bulunan Sıddık Uğur’un şüpheli bir şekilde yaşamıını yitirdiğini ancak kayıtlara “doğal ölüm” olarak geçtiği ifade edilen açıklamada “Hepimiz biliyoruz ki; cezaevlerinde doğal ölüm olmayacağı gibi hiçbir ölüm de normal kabul edilmemelidir. Son 1 yılda Mehmet Ali Çelebi, Bangin Muhammed, Abdülrezzak Şuyur, Halil Güneş, Sinan Kaya, Şervan Can Güder, Mehmet Hanifi Bilgin, Vedat Erkmen, Ramazan Turan, Ferhan Yılmaz ve son olarak Sıddık Uğur yaşamını yitirmiştir” ifadelerine yer verildi.

İntihar değil

Yaşanılan ölümlerin doğal ölüm olmadığı ve özellikle genç yaşta yaşamını yitiren tutsaklara yönelik kalp krizi ve “intihar” açıklamalarının kamuoyu tarafından da kabul görmediği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: “En temel hak olan yaşam hakkının bu denli ihlal edildiği cezaevleri tümden ölüm evlerine dönüşmüştür. Tek kişilik hücrelere konulmaları, süngerli oda uygulamaları, cezaevi görevlilerinin uyguladığı kötü muamele, yiyecek miktarının azlığı, yemeklerin hijyenik olmayışı, disiplin cezalarının keyfi bir biçimde uygulanması, mektupların tutsaklara ulaştırılmaması, kalabalık koğuşlar, hasta tutsakların tedavi süreçlerinin aksatılması, kelepçeli muayene dayatması, ilaçların verilmemesi, kitap ve yayınların verilmemesi ve toplatılması, sohbet hakkı, spor ve kültürel faaliyetlerin kısıtlanması, kaloriferlerin yanmaması, anneleri ile birlikte cezaevinde kalan çocukların ihtiyaçlarının gözetilmemesi, ziyaretçilere yönelik onur kırıcı muameleler ve ziyaret hakkının engellenmesi, çıplak arama uygulamaları, mahrem alanlara kameralar konulması, havalandırma boşluklarının tel örgülerle çevrilmesi vaka-i adliyeden sayılıyor artık” ifadeleri kullanıldı.

Tecrit sonlandırılsın

Her yıl onlarca ağır hasta tutsak tedavi edilmediği ya da tahliye edilmediği için yaşamını yitirmektedir. Tüm yaşanan bu sorunların temeli, Sayın Abdullah Öcalan şahsında İmralı Adası’nda başlatılan ve tüm cezaevlerinde uygulanan tecrit uygulamasıdır. Bugün ise Sıddık Uğur tecrit altındayken şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir. Bu temelde başta İmralı Adası’nda Sayın Abdullah Öcalan şahsında uygulanan ve tüm cezaevlerine yayılan tecrit sonlandırılmalıdır. Türkiye’de anti demokratik uygulamalar son bulmadıkça cezaevleri dolmaya devam edecektir. Kobani kumpas davası ve benzer davalar bu anti demokratik uygulamaların ve hukuksuzluğun yakın dönemdeki en önemli örneklerdir. Hukuk devletine ve demokrasiye dönüşün yolu ancak ve ancak devam eden mutlak tecridin kaldırılması, çatışmalı ortama son verilmesi ve hukuk ilkelerine geri dönüşle mümkün olacaktır.”

Hükümete çağrı

Açıklamanın devamında talepler şöyle sıralandı: “Şüpheli ölümler konusunda sorumluların hukuk önünde hesap verilmesi, cezaevlerinde işkence ve kötü muamelenin önüne geçilmesi, keyfi yasakların durdurulması, hasta tutsakların sağlığa erişim hakkının insan onuruna yakışır bir hale getirilmesi, düşüncelerinden dolayı daha fazla insanın cezaevinde atılmaması daha fazla insan hakları ihlalinin olmaması için bu sürdürülen tutuklama furyasının sonlandırılması, Kobani kumpas davası başta olmak üzere açılan hukuksuz davaların düşürülmesini talep ediyoruz, ağır hasta tutsakların durumuna ilişkin çözüm sağlanması amacıyla bir an önce girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz. “
Açıklamanın sonunda İzmir, İstanbul, Diyarbakır ve Van’da devam eden Adalet Nöbetleri’ne “ kenetlenmeye davet ediyoruz” sözleriyle çağrı yapıldı.
Eylem alkış ve “Biji berxwedana zindana”, “ Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları ile son buldu.

VAN

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Enerji işçileri tekrar gözaltına alındı: Gazeteciler engellendi

Sonraki Haber

Buldan’dan muhalefete: Savaş politikalarına karşı çıkın

Sonraki Haber
Buldan’dan muhalefete: Savaş politikalarına karşı çıkın

Buldan'dan muhalefete: Savaş politikalarına karşı çıkın

SON HABERLER

Zulme Karşı Direnmek

Kaos aralığı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Daralan zaman, büyüyen tehlike

Daralan zaman, büyüyen tehlike

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Kürdistan’da eko kırım var!

Kürdistan’da eko kırım var!

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Barış elçisi yazıma ilham kaynağı

Barış elçisi yazıma ilham kaynağı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Muhalefet mi dediniz?

Darbe sürüyor!

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Özgürlüğün toplumsal anlamı

Özgürlüğün toplumsal anlamı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Salgado’nun Vizörü: Toprağın Tuzu

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır