AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin su, elektrik ve doğalgazın kesip evlerinden etmek istediği Fetihtepe Mahallesi sakinleri, ‘Rantsal değil, kentsel dönüşüm’ istediğini kaydetti
AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin Okmeydanı’nda bulunan Fetihtepe Mahallesi’nde “kentsel dönüşüm” adı altında başlattığı yıkıma tepkiler sürüyor.
Evlerinden zorla çıkarılmak istenen mahalle sakinleri, 43 gündür yıkıma karşı direnişte. Yıkıma karşı çıkanlar, elektrik, su ve doğalgaz kesintileriyle evlerinden çıkarılmaya zorlanıyor. Mahalle sakinleri, su kesintisi nedeniyle camilerden bidonlarla evlerine su taşırken, gece karanlığını mum ışığında geçiriyor. Mahalle sakinleri, evlerinden çıkmaları halinde kendilerine belediye tarafından bin 950 TL kira yardımı teklif edildiği, ancak bu yardımla herhangi bir ev kiralayamayacaklarını belirtiyor.
‘Engelli çocuğum var, tek başıma çalışıyorum’
Mahalle sakinlerinden Lezgin Şimşek, evinden çıkması halinde gidebileceği bir yerin olmadığını kaydetti. Aramasına rağmen 4 bin TL’ye kadar kiralayabileceği bir ev bile bulamadığını aktaran Şimşek, bir oğlunun askerde, bir oğlunun ise cezaevinde olduğunu söyledi. Şimşek, “İki çocuğum da üniversiteye gidiyor. Bir tane zihinsel engelli çocuğum var. Ne yapacağım? Tek başıma çalışıyorum. Asgari ücretle çalışıyorum. Ben buradan çıkamam ki. Yoksa çadırın altına gireceğim” dedi.
Belediyenin 250 polisle birlikte bir sabah mahalleye baskın düzenlediğini ve sularını kestiklerini ifade eden Şimşek, kadınların darp edildiğini ve çocukların ters kelepçeyle gözaltına alındığını anımsattı. Şimşek, “Benim de suyumu, elektriğimi ve doğalgazımı kestiler. Zihinsel engelli bir çocuğum var. Yüzde 95 raporu var. Bu çocuk karanlıkta nasıl bekleyecek? Ne yapacak? Dayanamıyor ki. Ne yapacağımızı bilemiyoruz? Kendisini dövüyor. Karanlıktan dolayı saçını çekiyor. Suyumuzu da camiden getiriyoruz. İstanbul gibi bir yerde insanlar bidonlarla su getiriyor” diye kaydetti.
Tüm yaşanılanlardan AKP’li belediyenin sorumlu olduğunu kaydeden Şimşek, “AKP oyu aldı, sonra darbeyi vurdu. Ben bu ana kadar oy vermedim. Bundan sonra da AKP’ye oy vermeyeceğim. Sabah kalkıp namaz kılacak su yok. Sabah camiye gitsek cami açık değil” şeklinde konuştu.
En kötü evin kirasının en az 3 bin TL
Mahalle sakinlerinden Birsen Ardıç, çocukluğunun geçtiği evinin elinden alınmak istendiğini söyledi. Kalacak bir yerinin olmadığına dikkati çeken Ardıç, 3 bin TL gelirinin olduğunu ve İstanbul’da en kötü evin kirasının en az 3 bin TL olduğunu kaydetti. Ardıç, “Bunu onlar da çok iyi biliyor. Kiralar almış başını gidiyor. Kira parası olarak bize bin 950 TL veriyorlar. Bin 950 TL’yi ne yapıyım? Bir de borcum var. Borcumu nasıl ödeyeceğim?” diye sordu.
1 Ağustos’ta belediyenin polisler eşliğinde evlerini yıkmaya gelecekleri yönünde bir söylenti duyduğunu aktaran Ardıç, “Gelecekleri varsa görecekleri de var. Kimse beni kendi evimden çıkaramaz. Zorbalıkla ev alınmaz. Elektriğimizi zorla kestiler. AKP Beyoğlu Belediyesi Başkanı Haydar Ali Yıldız, ‘Böyle bir şey yapmayacağız’ demişti. Onu da yaptılar. Yalan üstüne yalan konuşuyorlar. Ben de sonuna kadar direneceğim” ifadelerini kullandı.
Yaşanan ekonomik krizden dolayı her şeye zam geldiğini ve geçinemediğine dikkati çeken Ardıç, şunları söyledi: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bize birkaç gün yardım etti. Daha sonra yardım etmeyi bıraktı. Partiler, oy zamanı geldiği zaman insanların peşinden koşup yalan vaatlerde bulunuyorlar. Zaten AKP bir şey yapmaz. Onun dışındaki partilere sesleniyorum; Buradaki insanlar perişan, çoluk, çocukları olanlar var. Bu sıcakta banyo yok, çamaşırlar zor yıkanıyor. Camiye su almak için gittim, ikinci gün beni kovdular. Camiden bir kere su alınırmış.”
Selahattin Baylan: Rantsal dönüşüm istemiyoruz
Doğup büyüdüğü mahalleden çıkarılmak istendiğini ifade eden Selahattin Baylan, belediyenin evinin yıkılması için kendisinden imza istediğini ama imza vermediğini aktardı. Kendisinden imza alabilmeleri için “rantsal” değil, “kentsel” dönüşüm yapmaları gerektiğini ifade eden Baylan, “Onların tanıdığı insanları ben zengin etmem. Benim 140 metrelik bir daireme 90 metrelik bir daire vereceklerini söylüyorlar. 50 metresini yok ediyorlar. Bana 200 bin TL bir borç çıkartıyor. Bu borcu bana ‘20 senede ödeyebilirsin’ diyorlar. Ama memur zammı endeksli olarak istiyorlar. Ortalama memur zammıyla beraber hesapladığım zaman ben sadece 5 yılın sonunda 4 milyonun üzerinde para ödemiş oluyorum” şeklinde konuştu.
Günlerdir yıkıma karşı direndiklerini ifade eden Baylan, polis baskınında yaşananlara işaret ederek, “Bazı hayırsever insanların yardımlarıyla su ve yemek yardımı geldi. İlk 3 gün İBB Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu buraya mobil araç yolladı. Ondan sonra bir daha gelmedi. Lafa gelince ‘16 milyon için çalışanım’ diyor. Öyleyse neden bize yardım etmiyor? Neymiş, valilikten baskı varmış” dedi.
‘Haydar Ali Yıldız burada bize Kerbela’yı yaşatıyor’
Baylan, şunları söyledi: “Haydar Ali Yıldız burada bize Kerbela’yı yaşatıyor. Buradaki insanların birçoğu namaz ve oruç tutan insanlar. Geçenlerde bir dayı camiye giderken bana ‘Selahattin evladım bu nasıl bir zulümdür’ dedi. Bunu dediğinde ben utandım. Namaz kılmak için abdest alacak su bulamıyor. Bu kadar insanın namazını engelledi. Yarın öbür gün Haydar Ali Yıldız, mahşerde peygamber efendimiz karşısına çıksa, ‘benim ümmetimi neden susuz bıraktın, neden bir suyu bir namazı çok gördün’ diye sorsa acaba ne yüzle bakacak onun yüzüne. AKP’ye oy verenler de artık oy vermeyecek. Bana, ’20 yıldır keşke seni dinleseydik’ diyorlar.”
İSTANBUL