AYM, Efrîn operasyonu sırasında cezaevinde açlık grevine giren kadın siyasetçilere verilen cezaların ifade özgürlüğünü ihlal etmediğini söyleyerek başvuruyu reddetti
Kandıra’da tutuklu bulunan 6 Kürt kadın siyasetçi, 2018 yılında Efrîn’e yönelik askeri operasyonu kınamak için Ocak ayında açlık grevine başlamış bunun üstüne cezaevi yönetimi kadın siyasetçilere disiplin cezaları vermişti.
Avukatlar disiplin cezalarına yönelik Anayasa Mahkemesi (AYM)’ne başvurdu. Aysel Tuğluk, Selma ırmak, Çağlar Demirel, Nurhayat Altun, Gülser yıldırım ve Gültan Kışanak adına yapılan başvuru AYM tarafından reddedildi.
JINNEWS’den Şehriban Aslan’ın haberine göre AYM verilen disiplin cezasının ifade özgürlüğü kapsamında olmadığını belirtti.
AYM’ye başvuran avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, başvuruda şu ifadelere yer verdi:
“Başvurucular muhalif siyasetçiler olarak iktidara hoş gelmeyen bir konuda açlık grevi yaptıkları için cezalandırıldığından Anayasa’nın 13’üncü ve Sözleşme’nin 18’inci maddesine aykırı şekilde cezalandırılmışlardır. Ayrıca cezaevi idaresi, hukuka aykırı disiplin cezası vererek, hakların sınırlanmasının kötüye kullanılmasına aykırı davranmış ve başvurucuların siyasi kimlikleri sebebiyle hukuka aykırı şekilde disiplin cezası vermiştir. Başvurucular, yasaların suç saymadığı bir fiil sebebiyle yani ‘açlık grevi yapmak’ yoluyla sessiz şekilde protesto hakkının kullanmış ve bu suretle ifade özgürlüğünü kullanmıştır. Ancak yasallık ilkesine aykırı yasanın suç saymadığı bir fiilden dolayı disiplin cezasına maruz bırakılmıştır.
Sonuç olarak başvurucular adına sunduğumuz 21 Aralık 2018 tarihli bireysel başvuru formumuz ile işbu ek yazılı görüşlerimizde ileri sürdüğümüz ihlal iddialarımızın kabulüyle ortaya çıkan manevi zararın tazminine karar verilmesini talep etmekteyiz.”
AYM başvuruyu reddetti
Avukat Baydemir’in başvurusu üzerine AYM 20 Eylül tarihinde verdiği cevapta, “Başvuru ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvuru, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru inceleme yetkisine girdiği ölçüde ve sunulan belgeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; Anayasa’da öngörülen temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin ihlal teşkil etmediği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları incelenmeksizin, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna ve yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde bırakılmasına kesin olarak karar verildi” şeklinde belirtti.
KOCAELİ