Uluslararası Ege İnsan Hakları Okulu Çalıştayı’nın 2’nci gününde konuşan HDP’li vekil Uca, Şengal deneyimi üzerinden yerel yönetim deneyimlerini anlattı
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH), Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği (AED) ile İzmir Dayanışma ve Bilimsel Araştırma Derneği tarafından düzenlenen Uluslararası Ege İnsan Hakları Okulu 2022 Sonbahar Çalıştayının 2’nci günü “Yerel yönetimler ve toplumsal hareketler” başlıklı oturumlarla sona erdi
Çalıştayın 2’inci gününde ilk olarak konuşan Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Feleknas Uca, Şengal deneyimi üzerinden yerel yönetim deneyimlerini anlattı. Şengal’deki öz yönetimin bölgede verilen kadın mücadelesi ve IŞİD katliamından bağımsız konuşulamayacağını söyleyen Uca, 2013 yılında Şengal’de gerçekleşen Ezidi katliamından bahsetti. Uca, “Bu katliam gerçekleştiği sırada KDP’li peşmergeler Şengal’den çekildi. Öncesinde sizi koruyacağız demişlerdi. DAİŞ geldiğinde ilk onlar kaçtı. Ezdiler yalnız bırakıldı. 12 özgürlük hareketi savaşçısı oraya yöneldi. 3’ü KDP tarafından yakalandı. Sadece 9 kişi mücadele edip insani koridorun açılmasını sağladı. Susuz ve yemeksizlikten onlarca insan hayatını kaybetti. 21’inci yüzyılda yaşanan en büyük trajedi Ezidi kadınlarının yaşadığı trajediydi. Dünyanın hiçbir yerinde kadınlar pazarlarda köle olarak satılmadı. Musul’da Ezidi kadınların ellerine zincir vurup çarşaf giydirdiler. IŞİD elinden kurtulan kadınlarla konuştuğumuzda bir defa değil günde defalarca kez satıldıklarını söylediler” dedi.
Şengal’de Özyönetim
“Bu katliamın sebeplerinden birisi de Şengal’in örgütsüz olmasıydı” diyen Uca, devamında şunları söyledi: “Şengal’de Ezidilerin öz yönetimleri olsaydı bu katliam olmayacaktı. Ama katliamdan sonra bölgede öz yönetimler oluşmaya başladı. Öz yönetimle birlikte kadın ve gençlik meclisleri oluşturuldu. Kültür ve basın çalışmaları yapıldı. Bu Şengal’de yeni bir yaşama sebep oldu. 70 yaşındaki anneler dahil mevzilerde Şengal’i savunmaya başladılar. IŞİD elinden kurtulan kadınlar Şengal savunmasına katıldı. Bu öz yönetimle birlikte yeni bir yaşam oluştuğu için Irak bölgesindeki en sakin bölge Şengal oldu. Ama Türkiye devleti kaç defa Şengal’e saldırdı. Hastaneler, sivil halk bombalandı. Ezidi toplumu için önder olanlar hedef olarak görüldüler. Şengal’deki öz yönetim birçok çevre tarafından tehlike olarak görülüyor. İradesiz ve köle bir toplum istiyorlar.”
Halk Şengal’i terk etmiyor
Şengal üzerinde statüsüzlüğün devam etmesinin istendiğini vurgulayan Uca, “Şengal’in kendisini örgütlemesi için daha da güçlenmesi lazım. Onun için bu konu çok önemli. Soykırım öncesi ve sonrasında önemli bir değişim var. Ama bu iradeye tahammülleri yok. 9 Ekim’de Irak ve Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında yapılan anlaşma da Şengal için büyük bir sorundu. Bu anlaşmada bütün güçlerin Şengal’den çıkarılması istendi. Şengal’de doğmuş ve burayı savunmuş insanların buradan çıkmasını istiyorlar. Halkta bunu kabul etmiyor. Keşke Şengal dağının dili olsaydı da soykırımın trajedisini ve verilen direnişi anlatabilseydi” diye konuştu.
İZMİR