• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Nagihan Akarsel: Fırtına sezgisi

5 Ekim 2022 Çarşamba - 14:58
Kategori: Güncel, Manşet
Nagihan Akarsel: Fırtına sezgisi

Nagihan Akarsel, son yazısında Kürtlere yönelik saldırıyı ele alarak ‘Fırtına sezgisi, ‘Kürdistan sömürgedir’ cümlesi ile başladı. İlhak, imha, inkar, ihanet vardı çünkü bu cümlede. Tenkit, tehdit, tecrit…’ dedi

Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde katledilen Nagihan Akarsel’in kadın alanındaki çalışmaları ile güçlü bir mücadele deneyimini miras bıraktı. Akarsel’in Yeni Özgür Politika gazetesinde 28 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan son yazısında, erkek egemen zihniyetin önce kadını ardından toplumu nasıl tahakküm altına aldığı ve bunun karşısında çözüme dair başta kadınlar olmak üzere tüm Kürtlere önemli mesajlar veriyor.

Akarsel’in “Fırtına Sezgisi” başlıklı yazının tamamı şöyle:

“Soykırım bir zaman ihlali… Yürek, toprak, hayat ihlali… Evet yürek ihlali. Çünkü, ‘Yürek, özü simgeler. Bir böbreğini alın, insan yaşar. İlaveten her iki bacağını, mesanesini, bir akciğerini, bir kolunu ve dalağını alın; insan yaşar -belki buna yaşamak denmez ama yine de hayatını devam ettirebilir. Bazı beyin işlevlerini yok edin, insan yine yaşar. Yüreği çıkarın, kişi hemen yaşamını yitirir’ … Çünkü yürek topraktır, hayattır… Yürek Kürdistan’da gerilladır. Soykırım bir sürgün kararı… Sürgün, katliam, ölüm kararı… Sürgün kıyıda kalmanın yazgısı… Acının, özlemin, sevginin kıyısında kalmanın… Katliamın başlangıç talimatı, yaşarken ölmenin kararı… Yüreğinden taşan duygulara bir liman bulamamanın… Ve hiçbir zaman yerleşememenin kararı… Memleket özleminin konağı olanların dış kapısında basitçe bırakılmanın… Kırık kirpiklerine asılı kalan gözyaşlarını bir ömür içine akıtmanın kararı… Hüznün ve mahcup bırakılmanın…

Soykırım, kadına ihanet eden erkek ittifakının ilk ve temel yöntemi. Hani Tiamat’a ihaneti tasarlarken, ‘Benim sözümün üzerine söz söylenmemeli, tanrıların ve tanrıçaların isimleri bana verilmeli’ şartını süren Marduk’un yöntemi… Kadın ile erkek arasındaki ilk kırılmanın mitolojik anlatımında karşımıza çıkan ilk soykırım hikayesi… Kadının ve doğanın tahakküm altına alınması ile başlayan, erkekliğin dışında kalan erkeğin çıkmazları ile derinleşen bir hikaye. Ve adım adım tüm toplumu hücrelerine kadar esir alan bir zihniyetin ifadesi…

Sürgünler hiç bitmedi

Ve bu hikaye Sümer, Babil, Akad, Asur’dan başlayarak günümüze geldi. Yürekler ihlal edildi. Sürgünler hiç bitmedi… Zihniyetini ulus devletler ile kurumlaştırdı. Varlığını ötekiler yaratarak sürdürdü. Uzay çağında da olsa varlık gerekçesi olan yok etme zihniyetinden ve tahakküm stratejisinden vazgeçmedi. Evrenin anlamına inanan, özgürlüğü bu anlamdan damıtan felsefi, siyasi, kültürel bütün alternatifleri yok etmeyi varlık gerekçesi saydı? Lakin bu varlık sarsıldı. İşler öyle istediği gibi gitmedi. Şimdi korkuyor, çok korkuyor. Fırtına sezgisi, ‘Kürdistan sömürgedir’ cümlesi ile başladı. İlhak, imha, inkar, ihanet vardı çünkü bu cümlede. Tenkit, tehdit, tecrit… Ve hepsinin toplamı olan soykırım. Buna karşı örgütlenmenin, irade olup dünyaya kafa tutmanın öğretisini böyle oluşturdu Rêber Abdullah Öcalan…

Kritik zamanların öncü gücü 

Halkların birliğine dayanan, mücadelesinin temeline demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğüne dayalı bir yaşamı işledi. Kadına inanmaktan vazgeçmedi. ‘Her ot kendi kökleri üzerinde yeşerir’ dedi, Rojava devrimi oldu.. Mezopotamya ve Anadolu’nun iradesi birleşti, HDP oldu. Gerilla Zagroslardan Andoklara adım adım toprağını can özü ile suladı. Köklerini çoğaltan bir banyan ağacı misali büyüyerek dünyanın vicdanı oldu. Ve bu vicdan özgürlük mücadelesinin enternasyonal militanlarını yarattı. Zindanlar en kritik zamanların öncü gücü olmayı hep başardı.

Özgürlük Zamanı

‘Soykırım kararı’ cümlesi bir fırtına sezgisi… Gerçek… Düşman varlığının harcına Kürt’ün yokluğunu kattığından bu yana var bu karar. Şimdi kritik bir eşikteyiz. Bıçak kemikte. Toprağın özüne karışmasın diye beton kaldırımlarda istiflenen, posta ile kucağımıza bırakılan değerlerimizin, sokak ortasında kanayan analarımızın, panzerlerin altında ezilen çocuklarımızın, ilhak edilen topraklarımızın, yakılan ormanlarımızın intikamını almak için tarihi bir fırsat ile karşı karşıyayız. Metîna’da, Zap’ta, Avaşîn’de, Şengal’de, Qamişlo’da, Kobanê’de, Kirmanşa’da, Silêmanî’de, Amed’de devreye giren konsept ulus devletlerin topyekün saldırı konsepti… Gerilla bunun bilinciyle savaşıyor. Gerillanın savaşı onun sonu. Bunu biliyor, çok iyi biliyor. Çünkü yürek Kürdistan’da gerilladır. Yürek durursa hayat durur. Yüreğimizi korumak için sosyal, siyasal, bilimsel elimizden ne geliyorsa onu yapmanın ‘özgürlük zamanındayız’.”

Nagihan Akarsel Kimdir?

Gazeteci-Araştırmacı-Yazar. Konya Cihanbeyli doğumlu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim dalında bir yıl yüksek lisans eğitimi gördü. Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) muhabir ve editör olarak çalıştı. Özgür Gündem, Günlük, Yeni Özgür Politika gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Özgür Kadın dergisinin kuruluş çalışmalarında yer aldı. Jineoloji Dergisi Yayın Kurulu üyesi. Demokratik Modernite ve Jineoloji dergileri başta olmak üzere çeşitli dergilerde yazıları yayınlandı. Jineoloji Akademisi bünyesinde yaptığı araştırmaları kitaplaştırma çalışmaları yapıyordu.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

AP parlamenteri ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla saçlarını kesti

Sonraki Haber

Tutukluların tedavi hakları engelleniyor

Sonraki Haber
Tutukluların tedavi hakları engelleniyor

Tutukluların tedavi hakları engelleniyor

SON HABERLER

Neler oluyor?

Darbe mekaniği ve papatya falı

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

 İsrail’in İran’a saldırısı ve olası demokratik fay hatları

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Judenrat Zanyarlar, ‘Hür’ ‘devletçi’ler ve faşizmin ‘Sözcü’leri

Judenrat Zanyarlar, ‘Hür’ ‘devletçi’ler ve faşizmin ‘Sözcü’leri

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

‘Vatan savunması’ ve Üçüncü Yol

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Köyden kente işçi göçü

Bitlis’te beş minarenin yerini HES’ler alıyor

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Bakur’da Demokratik Konfederalizmin gerilimi: İçsel dinamikler, devlet stratejisi ve yeniden inşa imkânı

Bakur’da Demokratik Konfederalizmin gerilimi: İçsel dinamikler, devlet stratejisi ve yeniden inşa imkânı

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Netanyahu’dan Hamaney’e yine suikast tehdidi

Netanyahu’dan Hamaney’e yine suikast tehdidi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır