İzmir’de 3 Suriyeli işçinin yakılarak katledilmesine dair hazırlanan iddianemeye ilişkin açıklama yapan dava avukatları, ‘nefret suçuna’ dikkat çekti ve asıl suçluların yargılanmadığını’ vurgulayarak duruşmaya çağrı yaptı
İzmir Güzelbahçe ilçesinde 16 Kasım 2021 tarihinde 3 Suriyeli işçiyi yakarak katleden Kemal Korukmaz hakkında hazırlanan iddianameye ilişkin dava avukatları basın toplantısı düzenlendi.
İddianameye yönelik eksikliklerin dile getirildiği toplantı İzmir Barosu Konferans salonunda yapıldı.
Basın metnini okuyan Eda Bekçi, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kemal Korukmaz hakkında “Canavarca hissle tasarlayarak ve yakarak öldürme” suçundan 3 farklı kişiye karşı ayrı ayrı olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldığını belirtti.
‘Kayıtlara kaza olarak geçecekti’
Davanın ilk duruşmasının 1 Mart 2023 saat 10.00 İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini söyleyen Bekçi, “16 Kasım 2021 tarihinde Güzelbahçe’de Birlik beton adlı iş yerinde çıkan yangının elektrik kaçağından kaynaklanan bir kaza olarak tespit edilmesi ve bu kaza sonrasında da vefat eden kişilerin yine bu kaza neticesinde hayatını kaybettiği yönünde bir soruşturma başlatılması meselesi var. Eğer bu şahıs itirafta bulunmasaydı gerekli inceleme ve etkin soruşturma yapılmayacak ve bu vahim olay belki de Suriye uyruklu işçilerin ihmalinden kaynaklanan kaza olarak kayıtlara geçecekti” dedi.
‘İfade dikkate alınmadı’
Yangın sonrasında İzmir itfaiye Müdürlüğü, İzmir Cumhuriyet Savcılığı ve Emniyet Müdürlüğü’nün yeterli araştırma yapmadığı ve etkin soruşturma yürütmediğini aktaran Bekçi, “Bu aşamada tespit ettiğimiz bir diğer önemli sorun sanık Kemal Korukmaz’ın olaydan iki gün önce 14 Kasım akşamı böyle bir olayı gerçekleştireceğini ‘Bu Suriyelilerin hepsini ülkeden temizleyeceğiz’ şeklinde sözler sarf ederek aynı iş yeri çalışanına söylemesi, yangının hemen ertesi günü sanığın bu söylemlerine şahit olan tanığın Güzelbahçe karakoluna giderek; yangını Kemal Korukmaz’ın çıkarmış olabileceği yönünde ifade vermesine rağmen ne yazık ki Emniyet Müdürlüğü’nün ve Cumhuriyet Savcılığı’nın gerekli dikkat ve önemi göstermeyerek bu şahıs hakkında etkili bir soruşturma yürütmediğini görüyoruz. Sanık bu aşamada yakalanıp etkili bir soruşturma başlatılsaydı sanık suç işlemeye devam edemeyecek ve iki insanın daha gasp edilip yaralanmasının önüne geçilecekti” diye belirtti.
‘Nefret suçları ile ilgili düzenleme gerekli’
İddianamenin kabulü aşamasında işveren hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığı kararı verildiğini dile getiren Bekçi, işverenin işçileri sigortasız ve güvenceden yoksun koşullarda çalıştırdığı ve barındırdığını söyledi. İşveren hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara itirazlar edeceklerini aktaran Bekçi, “Ancak biz bu yargılamanın olayın gerçek boyutlarını ortaya çıkarmadığını ve asıl suçu yargılamadığını düşünüyoruz. Çünkü bu suç açıkça sanığın ifadelerinden de anlaşılacağı gibi mültecilere yönelik nefret saiki ile gerçekleşmiş insan öldürme suçudur. Mevcut yasalarımız ne yazık ki, nefret saiki ile işlenen suçları özel olarak düzenlememektedir. Türkiye’de nefret suçuna maruz kalan dezavantajlı grupları korumaya yönelik yeterli hukuki koruma mekanizmaları bulunmamaktadır. Türkiye’nin acil olarak artan nefret suçlarını önlemeye yönelik gerekli hukuki düzenlenmeleri hayata geçirmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Duyarlı kamuoyuna çağrı yapan Bekçi, “İnsan hakları savunucularını, demokratik kitle örgütlerini nefret saiki ile işlenmiş bu suçun takibi için destek ve dayanışmaya çağırıyor, 1 Mart 2023 saat 10.00 da İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak duruşmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: MA