• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Kürt Dil Enstitüsü: Amaç kültürü yok etmek!

31 Aralık 2022 Cumartesi - 13:40
Kategori: Editörün Seçtikleri, Kültür
Kürt Dil Enstitüsü: Amaç kültürü yok etmek!

Kürtçeye dönük saldırılara ilişkin konuşan Kürt Dil Enstitüsü’nden Mine Karakaş ‘Amaç kültürü yok etmek’ dedi

Kürtçeye dönük saldırılar iktidarın nefret dili nedeniyle her gün artıyor. Televizyon programlarından sokaklara kadar taşan Kürtçe tahammülsüzlüğüne karşı ise direniş ve mücadele hep sürüyor. JinNews’e konuşan Amed Kürt Dil Enstitüsü çalışanı Mine Karakaş, Kürtçeye karşı başlatılan nefret politikalarını değerlendirdi.

Her dönem sansür uygulanıyor

Kürt diline dönük baskıların sadece bu dönemde değil yıllardır var olduğunu söyleyen Karakaş, her dönemde de asimilasyon politikalarının olduğunu belirtti. Karakaş, son olarak ATV kanalında yayınlanan Esra Erol’un programında kızıyla Kürtçe konuşan bir annenin sesinin kesilmesini hatırlatarak, “Anadilinde konuşan kadına sansür uygulamak aslında Kürtçeye var olan tahammülsüzlüğün ve ırkçılığın göstergesidir. Bu da devletin temelini tek dil ve tek bayrak üzerinde kurmasıdır. Ne kadar Kürtlerle kardeşiz, birlikte yaşıyoruz deseler de kurdukları sistemlerini tekrarlıyorlar. Tekçilik her yerde karşımıza çıkıyor. Parlamentoya baktığımızda herkes orada fikirlerini, taleplerini dile getiriyor. Fakat Kürt milletvekilleri Kürtçe konuştuklarında Meclis’te bilinmeyen dil olarak kayıtlara geçiyor. Kürt dili yokmuş ve konuşulmuyormuş gibi yapılıyor. Bu da Kürt halkının ve Kürtlerin kimliğinin inkârıdır. Bir dilin oluşunu kabul etmek, o dilin halkının, ulusunun, olduğunu kabul etmektir” dedi.

Saldırılar cezasız kalıyor

Anadilini konuşanların saldırıya maruz bırakıldığını kaydeden Mine, “Kürtçe konuştuğu için saldıranlara, katledenlere herhangi bir ceza verilmiyor, yaptırım uygulanmıyor. Yapanın yanına kalıyor. Cezasızlık politikası olduğu için ve Kürtçeye tahammül olmadığı için bu saldırılar devam ediyor. Sadece saldırı ve asimilasyon yok aynı zamanda Kürtçe ırkçılıkla da karşı karşıya kalıyor. Tüm bunların tek amacı var o da; Kürtlerin dilini, kültürünü, tarihini ve halkını yok saymaktır. Çok iyi bilinsin ki ırkçılığın temelinde yok etmek vardır. Devlet ‘benim sınırımda, benim toprağımda Kürtçe konuşmayacaksın, kültürünü yaşatmayacaksın ve başka bir kimlikle olamazsın ’ diyor” sözlerine yer verdi.

Çocuklar anadiliyle büyümeli

Kürtlere şu an yaşatılan her şeyin asimilasyon politikası çerçevesinde yapıldığını kaydeden Karakaş, “Politikanın amacı Kürtçenin, kültürün ve tarihin unutulmasıdır, her yerde Türkçenin hayata geçirilmesidir. Tabi yapılan asimilasyon politikalarına karşı Kürtçe kursları, Kürtçe kitapları, Kürtçe dernekleri var. Anadil günlük yaşamda, evlerde konuşulmadığı sürece sadece kurslar veya derneklerle olmaz. Okullarda anadilde eğitim olmalıdır ve bunun için de çalışmalar yürütüyoruz. Mesela Kürtçe seçmeli ders olarak okul müfredatlarında yerini aldı. Fakat yabancı bir dilmiş gibi çocuklara seçenek olarak sunuldu. Bu doğru değildir. Biz Kürtçenin okullarda eğitim dili olmasını ve çocukların Kürtçe ile büyümesini istiyoruz. Anadilin yaşamın her alanına sirayet etmesi gerekir. Böylece dilimiz, tarihimiz ve kültürümüz yok olmayla karşı karşıya kalmaz” ifadelerini kullandı.

AMED

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Şenyaşar ailesinin gözünden 2022: Adaletsizlikle geçen 663 gün

Sonraki Haber

Mehmet Özdemir ile İsmail Bahçeci’nin akıbeti soruldu

Sonraki Haber
Mehmet Özdemir ile İsmail Bahçeci’nin akıbeti soruldu

Mehmet Özdemir ile İsmail Bahçeci’nin akıbeti soruldu

SON HABERLER

Kendine Ait Bir Oda’dan komünal topluma

Kendine Ait Bir Oda’dan komünal topluma

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

En sağlam kubbe demokrasidir!

En sağlam kubbe demokrasidir!

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Abdullah Öcalan’ın paradigması I: İdeolojik değişim ve kriz

Abdullah Öcalan’ın paradigması I: İdeolojik değişim ve kriz

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Bölgesel tırmanış ve demokratik dönüşümler: Ortadoğu iki engel arasında…

Bölgesel tırmanış ve demokratik dönüşümler: Ortadoğu iki engel arasında…

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Dijital magandalık

Dijital magandalık

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

‘It’s the economy, stupid!’

Buğday, ekmek, haysiyet

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

İsrail–İran gerilimi: Tarihsel kırılmalar ve demokratik çözümler 

Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır