• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Çok-az katlı

6 Ekim 2018 Cumartesi - 00:03
Kategori: Yazarlar

Göbeklitepe’ye toplumlar tarihindeki ilk yatay kentleşme örneği diyebiliriz. Bu yapılaşma toplumsal yaşama hatta örgütlenme modeline de yansımıştır. Hiyerarşik yapının ilk örneği ise Sümerlerin Ziggurat adlı yedi katmanlı yapılarıdır. Devleti temsil eden kurumlar hep çok katlı ve devasa ölçekte olup Erk’i temsil etmiştir. Bu çok katlı yapılar temelde; ezen-ezilen, zenginfakir, alt- üst anlayışını beraberinde getirmiş günümüzde de rezidans ve kulelerle temsil edilmektedir.

1800’lerde sanayinin gelişmesiyle birlikte emek üzerinde sömürü paralel olarak artmıştır. Fabrikalarda çalışan işçiler civar köylerde yaşayanlardı. Bunların fabrikaya gelip gitme zamanlarının kısaltılması için ilk çok katlı binalar (Lojman) yapılmaya başlanmıştır. Daha fazla sömürebilmek için zamandan kazanılması hesaplanmıştır. O dönemin sömürü argümanı olan bu yapılaşma modeli günümüz çok katlı binaların ilk örnekleridir.

Dünya ve Avrupa 1950’li yıllardan bu yana çok gerekmedikçe ve kentin mimarisine uygun olmayan çok katlı betonarme yapıların yapılmasına izin vermemiştir. Fransa, İngiltere ve ABD gibi ülkeler o yıllardan beri az katlı ya da müstakil evlerin inşasını destekleyen imar plan ve politikaları yapmıştır. Bunun sonucunda ise ABD, İngiltere, Fransa’ da %90’a yakını az katlı yapılarda yaşamaktadır. Türkiye’de İmar kanunu bile çok katlılığın en fazla beş kat olarak önermekte olmasına rağmen bu da dikkate alınmamıştır.

Kentler gökdelen ve rezidanslarla doldurularak; hava koridorları, uçuş koridorları olan gökyüzü bile sermayece işgal edilmiştir. Kalan alanlarda her gün yenisi çıkarılan yasalarla toprak, hava ve su sermayeye ipotek edilmektedir. Türkiye’de 92’lerde Başbakanlık Aile Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre halkın % 92 civarı çok katlı yapı istemediğini belirtmiş buna rağmen konunun muhatabı olan imar bakanlığı, belediyeler ve imzacı birlikler halkın bu isteğini göz ardı etmiş, betona endeksli çok katlılığı destekleyen politikalar yapmış ve çoğunca da modern bir şehir yarattık diye övünmüşlerdir.

Tabi kentte çok katlılık böbürlenilecek bir yapı olmuş tek ya da az katlı yapılar da hayıflanacak bir şeymiş gibi lanse edilmiştir. Az katlı yapılaşma olursa herkese yetecek kadar arazi olmaz, tarımsal alanlarında imara açılması gerekir söylemi tamamen safsatadır ve arazi rantının sahibi olan sermayedir. Elbette nüfus olarak milyonları bulan kanserli kentlerin kabul edilmesi kentsiz kentleşmeden başka bir şey değildir; yurttaşlık bilincinden uzak, metalaştırılmışlardan oluşan yığınların tıkış tıkış sürüleştirilmesi tamamen sistem sömürüsünün kolaylaştırılmasından başka bir şey değildir. İnşa edilen bu yapılaşma modeli birey, toplum ve doğa üzerinde sınırsız tahribat yapar.

Güvenlik, eğitim, sağlık ve tüm yaşam alanlarının metalaştırılması üzerine kurulur. Yalıtılmış, izole, gettovari yapıların dört duvarı arasında tanıtım ve reklamlar ile çekirdek aile modellemesi dayatılır. Aile yapısı küçülterek bireycilik öne çıkarılır. Toplumsal yaşamda daha önce yaşlısı, engellisi, kimsesizi birlikte yaşamıştır. Sistem ihtiyaçmış gibi gösterdiği bütüncül sömürü temelli kreş, yaşlı bakım evi, engelli ve her türlü rehabilitasyon merkezleri açarak aile yapısının tümden tahrip etmiştir.

Birlikte-barışık, dayanışmacı olan toplumsal yapıyı yok etmiştir. Daha önce ölçüt olan toplumsal ahlak ve vicdan yok edilerek bireyci- bencil bir toplumsal yapıyı yaratmıştır. Bugünkü çok katlılık ve onun kenti sadece 1800’lerde yapılan sömürü lojmanlarından farklı değildir, sürdürülebilirlik ve modernlik tanımları da sadece kandırmacadır, özünde sermayeye hizmettir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Krizin faturasını ödememe ve itiraz etme hakkı

Sonraki Haber

İşçi Sınıfının Tahtakurularına Karşı Mücadelesi

Sonraki Haber

İşçi Sınıfının Tahtakurularına Karşı Mücadelesi

SON HABERLER

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır