• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
28 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Ölümsüz ruhlar kenti

14 Nisan 2023 Cuma - 23:00
Kategori: Forum, Manşet
Ölümsüz ruhlar kenti

Kel dağına bakıp kederlenecek, eski Antakya evlerinden birinde gizli gizli buluşacağım sevgilimle. Boğma rakı içeceğim. Annemin biberli ellerini koklayacağım. Asi’nin kenarında oturup hayaller kuracağım

Deniz Bakır

Ben bir ruhum.

Bedenim Antakya’da molozlar altında. Bunu İlk fark ettiğimde tarif edilemez bir acı duydum.

Sonra sonsuz bir boşluk içinde savruldum. Şimdi o boşluktan çıkmak, yeni bir beden bulmak, Antakya ile birlikte yeniden doğmak, hayatta yer tutmak istiyorum.

Sevdiklerime yeni bir bedende yeniden kavuşmak istiyorum.

Bazılarınıza çok mistik görünüyor muhtemelen.

Ama eğer Antakyalıysanız beni anlayacağınızı biliyorum…

Hikayeme o kıyamet anından başlamam gerekiyor sanırım…

O gece sarsıntılar içinde uyandım uykumdan. Önce yatağımın karşısındaki elbise dolabı, sonra yanındaki komodin zıplamaya başladı. Durumun ayırdına varamadan duvarlar çatırdadı ve parça parça üzerime devrilmeye başladı. Kendimi kaybetmeden önce, yan odadan annemin sesini duyduğumu hatırlıyorum. Benim ve kardeşlerimin adını bağırıyordu çığlıklar içinde…

Ondan sonraki dakikalar boyunca kaybetmişim kendimi. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde bir ağırlık hissettim. Bacaklarımı hissetmiyordum. Göğsümdeki keskin acı ve ıslaklık zihnimi bulandırıyor, ne olduğunu anlamamı zorlaştırıyordu. Defalarca kendime gelip, tekrar kaybettim kendimi. Zihnimin gidip geldiği anlarda çığlık sesleri duyduğumu hatırlıyorum. Annemin çığlığı…

Bir de üzerimdeki taşlardan yüzüme doğru akan suyu…

Neden ve ne kadar zaman sonra bilmiyorum kendime geldim. Soğuktan titriyordum.

Anneme, kardeşime, ablama, babama seslendim kalan bütün gücümle. Ama hiçbir yanıt alamadım. Sesimin yıkıntılar arasına karışıp kaybolduğunu gördüğüm her an gücümün azaldığını hissediyordum.

Sevgilim geldi aklıma. Deprem günü buluşmuştuk. Dudakları dudaklarıma değdiğinde sonsuza kadar yaşayacakmışım gibi gelmişti… Ama şimdi ölüyordum.

Belki o yaşıyordur diye geçirdim bir an aklımdan. Bir bahar dalı gibi tutundum bu ihtimale. İnsan üstü bir güçle bağırmaya başladım. Defalarca bağırdım. Yardım istedim…

Her nefesimde bir ömür yaşadım. Yeniden aşık olup, yeniden döndüm o kıyamet anına. Ve yanıtsız geçen her dakika ölüme biraz daha yaklaştırdı beni.

Saatlere bedel dakikalar, günlere bedel saatler, aylara bedel günlerin ardından elimdeki dalın kurduğunu, bir avuç su gibi buharlaşıp uçtuğunu anladım ellerimden.

O an büyük bir acıyla sıyrılıp çıktım bedenimden.

Ruha dönüştüm.

Annemin, babamın, kardeşimin, ablamın bedenlerinin başına gittim sırasıyla.

Annemin biber kokan ellerini öptüm…

Babamın açık kalan gözlerini…

Ablamın bir pamuk gibi beyaz teni tozlarla kaplıydı. Boyundan öptüm…

Kardeşim korkuyla sokulmuştu ablamın yanına. Ve göğsüne gömülmüştü sanki. Saçlarından öptüm…

Bağırmak, çağırmak, kendimi parçalayarak ağlamak istedim…

Ama ben bir ruhtum.

Acımı akıtacağım gözyaşım bile yoktu…

Sonra usulca çıktım yıkıntıların arasından.

Sevgilimin yanına gittim.

Ona dokunamamanın ve bir daha dokunamayacak olmanın azabı ile kıvrandım günlerce…

Delirmiş bir biçimde sokak sokak dolaştım Antakya’yı.

Can çekişini izledim memleketimin.

Ve can çekişirken Antakya, onu hayatta tutmak için büyük bir inatla, sabırla, emekle mücadele eden insanları izledim.

Anladım ki Antakya yeniden Antakya olmazsa bitmeyecek bu acı.

Bitmeyecek binlerce ruhun boşlukta kıvranışı.

Defalarca yıkılıp gitmişti bu kent.

Ve bedenden bedene gezen ruhlar yeniden kurmuştu kenti.

Kentin ruhu insanlardı.

Ve insanlar bedenlerini açtıkça ruhlara ölümsüzleşiyordu kent.

Burası Antakya.

Ölümsüz ruhların kenti.

Ve ben o ruhlardan biriyim.

Kentin yeniden kurulmasını bekliyorum burada. Adım adım dolaşıyorum kenti. Kendime bir beden arıyorum.

Biliyorum yeniden doğacak bu kent.

Ve ben yeniden doğacağım bir bedende.

Kel dağına bakıp kederlenecek, eski Antakya evlerinden birinde gizli gizli buluşacağım sevgilimle. Boğma rakı içeceğim. Annemin biberli ellerini koklayacağım. Asi’nin kenarında oturup hayaller kuracağım.

Biliyorum yeniden doğacak bu kent.

Ve ben yeniden doğacağım bu kentte…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Fransa’da emeklilik yasası onaylandı

Sonraki Haber

Demirtaş: İddianameyi de mütalaayı da 14 Mayıs’ta çöpe atacağız

Sonraki Haber
Demirtaş: İddianameyi de mütalaayı da 14 Mayıs’ta çöpe atacağız

Demirtaş: İddianameyi de mütalaayı da 14 Mayıs’ta çöpe atacağız

SON HABERLER

Trump, 2 basın kuruluşunu ‘yasa dışı’ ilan etti

Trump, İran’a yaptırımların hafifletilmesi çalışmalarını durdurdu

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

NATO’nun Lahey Zirvesi: Kapitalizmin savaş makinesi ve dünya halklarının geleceği

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Ortadoğu’da ateşkesin doğası, Qazi Muhammed’in mirası

Ortadoğu’da ateşkesin doğası, Qazi Muhammed’in mirası

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Dara duracak mıyız?

Hak temelli mücadele ve Aleviler

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Bahçeli’nin ‘ikinci kanadı’ Meclis Komisyonu olabilir mi?

Bahçeli’nin ‘ikinci kanadı’ Meclis Komisyonu olabilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Demokrasi karın doyurur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

‘Bana bunları neden öğrettin!’

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır