Sedat Yılmaz’a kitap gönderme fırsatı

Hastanede kelepçeli tedavi dayatılıyor. Bu sorunlarla karşılaşmamak için ben henüz hastaneye gitmedim. Ancak Neslihan arkadaşımız her gittiğinde bu sorun çıkıyormuş

Hüseyin Aykol

Manavgat S Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan Nurşen Tekin, 8 Mayıs 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nden buraya 10 Mart 2023 günü getirildim. Burada çıplak aramaya maruz bırakıldım. Bu konuda ilgili yerlere suç duyurusunda bulunduğumda da, bunun çıplak arama değil, detaylı arama olduğu belirtildi:( Biz burada 7/24 izleniyoruz. Hem ortak alanda hem de havalandırmada kamera var. Üstelik ortak alana bakan kamera tuvalet kapısına bakıyor. Dalgınlıkla kapı biraz aralık kalsa, içerisi görünecek! Havalandırmadaki kamera da yatakhanemizin ön tarafını olduğu gibi görüyor. Yani özel yaşamımız ihlal ediliyor. Bu kameraların kaldırılması ya da yönünün değiştirilmesi konusunda yaptığımız başvuru hem idare hem de Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi.

Hastanede kelepçeli tedavi dayatılıyor. Bu sorunlarla karşılaşmamak için ben henüz hastaneye gitmedim. Ancak Neslihan arkadaşımız her gittiğinde bu sorun çıkıyormuş. Doktorlara sorumluluğu siz alacaksanız, biz tutanak tutar ve kelepçeyi açarız, diye hekimleri korkutuyorlarmış. Dahası burada bir personel, bir arkadaşımızın koluna girmiş. Bu uygulama kadın mahpuslarda söz konusu değil oysa. Bu askeri bir yöntem ve biz ilk kez karşılaştık.

Buranın kantinindeki her şey çok pahalı. Yine kantinden istediğimiz her şey ya yok, ya da yeni bitmiş oluyor. Özellikle kadınların hijyen malzemelerinin bulunmaması büyük sorun. Bazen de sakız gibi kimi maddelere bazen yasak deniliyor, bazen yok, bazen kalmadı. Burada demir cımbız verilmiyor. Plastik cımbız ise iş görmüyor. Açık-kapalı görüşleri 45 dakika olarak yaptırıyorlar. Oysa son yönetmeliğe göre bu süre 1.5 saattir. 10 dakikalık telefon görüşmesi yetmediği için ilgili yerlere başvurduk ama talebimiz kabul edilmedi. Mektuplarımız personel eksikliği var, denilerek haftalarca verilmiyor. Mektup alma ve verme günlerinin fazlalaştırılması taleplerimiz de kabul edilmiyor.”

Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Yusuf Kenan Dinçer, 2 Mayıs 2023 tarihli mektubunda özetle şöyle diyor: “Ağırlaştırılmış müebbet cezası almamış olan 6 arkadaşımızın tekli hücrelerde tutulması 77 aydır sürüyor. Daha önce herhangi bir gerekçe bulunamadan yapılan bu uygulama, artık verilen disiplin cezalarına dayandırılmaya başlandı. Hakkında toplatma kararı olmayan kitap, dergi ve yayınların verilmesini, kitaplar için getirilmiş olan keyfi sayı sınırlandırılmasının kaldırılmasını istiyoruz. Haftada 10 saat olan sohbet hakkımızı 2.5 saat olarak kullandırıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Haber kanalları olan Tele 1 ve Halk TV’nin yayına verilmesini istiyoruz. Hakkımızda bol bol disiplin cezaları veriliyor. Denetimli serbestlik hakkından yararlanmak isteyen Mecit Şahinkaya halen tahliye edilmedi. Bu konuda idare, arkadaşımızın bağımsız koğuşa geçmek için dilekçe vermesini dayatıyor.”

Cezaevlerinde kalmakta olanlara her yıl dört tarihte armağan olarak kitap gönderme hakkınız var. Yılbaşı, her iki dini bayram ve söz konusu kişinin doğum günü. Görüşçüsü olmadığınız halde gazeteci Sedat Yılmaz arkadaşımıza kitap armağan etmek isteyenlere hatırlatalım: Kendisinin doğum günü 13 Haziran’dır. Bu tarihin öncesi ve sonrası itibariyle bir ay boyunca kendisine armağan olarak gönderilen kitaplar -yasa gereği- mutlaka içeriye alınıp, Sedat Yılmaz’a verilecek. Adres şöyle: Sedat Yılmaz / 2 nolu F Tipi Cezaevi / Sincan – ANKARA

Ankara merkezli bir soruşturma nedeniyle 29 Ekim 2022 günü tutuklanan gazeteci arkadaşlarımızdan 9’u 16 Mayıs 2023 günü yapılan ilk duruşmalarında tahliye edildi. Bu kararı veren mahkeme heyeti, arkadaşlarımızın gazetecilik yaptıklarına ikna olmuşa benziyor. Bu dosyada yargılanmakta olan gazetecilerden Diren Yurtsever’e savunmasında yardımcı olacak kimi bilgileri önce 13 Nisan, sonra 25 Nisan günü iki ayrı mektupta göndermiştim. Duruşmadan neredeyse bir ay önce gönderdiğim bu mektuplar, kendisine verilmeden bekletilmiş ve tahliye olmaları üzerine bana geri gönderilmiş. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi idaresinin bu yaptığına peki ne demeli? Savcıların sanıkların lehine olan delilleri de toplaması gerektiği gibi, cezaevi idarelerinin de sanıkların savunmasında kullanmak istediği bilgilerin bir an önce söz konusu kişiye ulaştırılmasında yardımcı olmak gibi bir ahlaki sorumlulukları yok mu acaba?

Halen Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulmakta olan Ayşe Gökkan’a 23 Şubat 2023 günü gönderdiğim mektubum önceki gün bana iade geldi. Mektup, üç ay önce Diyarbakır’a gitmiş. O zamanlar Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Ayşe Gökkan’a gönderdiğim mektup, okunmuş -çünkü görülmüştür damgası var- ama ona verilmemiş. Sayın Gökkan, oradan Ankara-Sincan’a sürgün edildikten sonra, mektubuma ‘Kurumda yoktur’ damgası vurularak bana gönderilmiş. İnsan ne diyeceğini bilemiyor gerçekten!

İnfazı yakıldığı için 30 yıl yerine 36 yıl içeride yatması gereken kıdemli okurlarımızdan Resul Kocatürk’ün 17 Nisan 2023 tarihli 1 Mayıs kutlama kartı bana üç gün önce ulaştı. Kırıkkale-Ankara arası otobüsle aşağı yukarı 1 saat falan sürüyor. Ancak mektupların oradan bana ulaşması, artık en az bir ayı buluyor!

Sincan 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Dersim eski Belediye Başkanı Mehmet Ali Bul, HDP yöneticilerinden İdris Baluken ile aynı odada tutuluyordu. İdris Baluken’in tahliye olmasından sonra yalnız kalmakta olan Mehmet Ali Bul’un tahliye tarihi de yaklaşmış. Dersim eski Belediye Başkanı, 6 Haziran 2023 günü tahliye olacak!

Halen Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Ozan Alpkaya’nın “Ateşe Yürümek” isimli kitabı 2021 yılında yayınlandı. Ancak kitabı gerek ailesi, gerekse de yayınevi bana bir türlü ulaştıramadı. Kitap eğer bana gelseydi, okuyup sizler için değerlendirecektim. 29 yıl hapis cezası alan Ozan Alpkaya’nın hapishane yılları, yakında 15’i bulacak. Bunca zorlu yılları cezaevlerinde geçiren okurumuzun kitabının oldukça ilgi çekeceğini umuyorum. Ben henüz okuyamadım; ama okurlarımıza daha şimdiden tavsiye edebilirim.