• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür

Yılmaz Güney’siz 39 yıl: Sanatı halkın talepleriyle birleştiren bir sanatçıydı

8 Eylül 2023 Cuma - 11:18
Kategori: Kültür, Manşet
Yılmaz Güney’siz 39 yıl: Sanatı halkın talepleriyle birleştiren bir sanatçıydı

Yılmaz Güney’in ‘Yarın Son Gündür’ filminde birlikte rol alan oyuncu Yusuf Çetin, Güney sinemasının devrimci bir sinema olduğunu belirtti

Sinemanın “Çirkin kralı” olarak tanınan Yılmaz Güney’in yaşamını yitirmesinin üzerinden 39 yıl geçti. Kürt bir ailenin çocuğu olarak 1937 yılında Adana’da dünyaya gelen Güney, üniversite eğitimi için geldiği İstanbul’da sinema sektörüne ilk adımı attı. 1959 yılında Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı “Bu vatanın çocukları” ve “Alageyik” isimli filmlerin hem senaryosunu yazan hem de rol alan Güney, sinemanın dışında “Yeni ufuklar” ve “On Üç” gibi dergilere öyküler yazdı. Güney’in yazdığı öyküler, komünizm propagandası gerekçesiyle yargılanmasına neden oldu ve yazılarından dolayı 1 buçuk yıl cezaevinde kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra bir süre macera filmleri çekti, bu filmlerinde özellikle hor görülen ve ezilenlerin otoriteye başkaldırısını perdeye taşıdı.

Cezaevi yılları

Güney, 1971 yılında ise Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi (THKPC) Lideri Mahir Çayan’ı ve arkadaşlarını evinde sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası aldı. Güney, cezaevinde kaldığı dönemlerde sürgün edildi. Cezaevinden çıktıktan sonra en çok bilinen filmleri arasında yer alan “Arkadaş” filmini çekti. Aynı yıl Adana’nın Yumurtalık ilçesinde “Endişe” adlı filmi çekerken, ilçe yargıcı Sefa Mutlu’yu öldürmekten yapılan yargılamalar sonucu 13 Temmuz 1976’da 19 yıl hapis cezası aldı. Beş yıl aradan sonra izinli olarak çıktığı cezaevinden firar etti. Bir günlük izin için cezaevinden çıkan Güney, Antalya’nın Kaş ilçesinden Yunanistan’a bağlı Meis Adası’na, oradan birkaç ülke gezdikten sonra Fransa’ya yerleşti. Güney, Avrupa’da olduğu zaman zarfında da çalışmalarını ara vermeden sürdürdü.

Altın Palmiye ödülünü kazandı

Eserleriyle yurt içinde ve yurt dışında ses getiren Güney, toplam 114 filmde oyuncu, 26’sında yönetmen, 15’inde yapımcı, 64’ünde ise senarist olarak yer aldı. Güney, Yol filmiyle Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü alarak, evrensel anlamda da başarısına başarı kattı. Hayatının 12 yılını cezaevinde geçiren Güney, 9 Eylül 1984’te sürgün yıllarını yaşadığı Paris’te yakalandığı mide kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.

Ölümü siyasallaşan Kürt’ün sürgün yaşamının ifadesi olan Yılmaz Güney ile “Yarın Son Gündür” filminde rol alan Yeşilçam oyuncularından Yusuf Çetin, Yılmaz Güney’in sanatçı kişiliği ve onunla olan anılarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Esra Solin Dal’a anlattı.

Bize öncülük ederdi 

Yönetmenliğini Yılmaz Güney’in üstlendiği başrolünde ise Yılmaz Güney ve Fatma Girik’in oynadığı 1971 yapımı olan “Yarın Son Gündür” filminde rol aldığını dile getiren Çetin, Güney’le ilk ve son kez o filmde oynadığını söyledi. Güney’le ilk kez sinemacılar lokalinde tanıştıklarını dile getiren Çetin, Güney’in kendilerinde yaşça büyük olduğunu ve kendilerine her konuda öncülük ettiğini anlattı. a

Çok sıcak bir insandı

Güney’in yurtsever, demokrat bir insan olduğunu dile getiren Çetin, hiç kimseyi küçümseyen, sert görüntüsünün arkasında çok sıcak, sevecen bir insan olduğunu aktardı. Güney’in çalışırken çok disiplinli olmasına rağmen herkesin onu çok sevdiğini ifade eden Çetin, “Tavrıyla, duruşuyla, üslubuyla çok sıcak bir insandı. Bir keresinde cezaevinden çıktığında onu ziyaret etmiştik. Sendikal faaliyetlerle ilgili Yılmaz’la uzun bir konuşmamız olmuştu. Sinemacıların sendikalaşmasından bahsediyordu. O zaman sendikal çalışma ve örgütlenmesine yönelik bize önerileri olmuştu. Bu öneriler üzerine 1978’de Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası (SİNE-SEN) kuruldu. Ben de üyelerinden biriydim. Daha sonra kayyım eliyle alındı ve o dönem birçok sıkıntı yaşadık. Bu sendika hala varlığını sürdürüyor” dedi.

Yılmaz Güney sinemacılığı devrimci bir sinemadır 

Çetin, sokak jargonuyla sinemaya adımını attığını belirttiği Yılmaz Güney’i şu sözlerle anlattı: “Yılmaz Güney sinemacılığı, devrimci bir sinemadır. Önceleri macera filmleriyle başladı. Kasımpaşa veya mafya filmleri gibi filmlerde başrol oynamaya başlamıştı. Deniz Gezmiş, İrfan Atasoy gibi insanlarla gelişen ilişkilerinde devrimci bir nitelik kazandı. Yılmaz Güney halkı çok iyi tanıyan, tahlil eden bir sanatçıydı. Halk ile olan ilişkisini sinemaya yansıtabilecek kadar halkın sorunlarıyla ilgiliydi. Yılmaz Güney bize göre sinemanın efsanesiydi.”

Sinemaya büyük katkıları oldu

Yılmaz Güney’in kah sanatıyla, kah siyasi çıkışlarıyla gündemden hiç düşmediğini kaydeden Çetin, daha sanat hayatının ilk basamaklarında yazdığı senaryolardan dolayı soruşturmalara tabi tutulduğunu anımsattı. Çetin, Güney’in sinemaya çok büyük katkıları olduğunu sözlerine ekledi. Doğru ve devrimci bir yaşamı esas alan hiçbir sanatçının Türkiye’de hak ettiği değeri görmediğini vurgulayan Çetin, “Yılmaz Güney, Ahmet Kaya, Nazım Hikmet’ler gibi doğru yaşamı kendisine giydiren ve bu anlamda topluma ışık olan sanatçılar ya Avrupa’da sürgünde ya cezaevinde ya da ensesinde silahla dolaşıyor. Bu durum hala devam ediyor maalesef” şeklinde konuştu.

Herkesin gönlünde taht kurdu

Güney’in filmlerinde özellikle toplumsal olaylara yer vermesinin halk üzerindeki etkisine değinen Çetin, “Halen Anadolu’nun birçok kentinde, kasaba ve köylerinde, bir berber dükkanında gülümseyen yüzüyle karşılaşmak ya da kamyoncuların durduğu dinlenme tesislerinde, kafelerde, çay ocaklarında, eski püskü işçi evlerinde Yılmaz Güney posterlerini görmek mümkün. Sanatında halka yer vermeseydi, biz bugün bu kadar dillendirmezdik. Yılmaz, bu ülkenin sorunlarını çok iyi bilen ve sanatı halkın talepleriyle birleştirip, çok iyi sentezleyen bir sanatçıydı. Bu yüzden herkesin gönlünde taht kurmuş” diye aktardı.

Eskiden emeğe saygı duyulduğunu ve yapılan sanatın, sinemanın işvereni doğru yöne çekmeyi amaçladığını dile getiren Çetin, kendilerinin ülkenin sorunlarıyla ilgilendiklerini, bunun için çaba sarf ettiklerini ancak yeni dönem filmlerinin ne anlattıklarını bilmediğini söyleyerek yeni dönem sinemanın halkın sorunlarından uzaklaştığı yönünde eleştiride bulundu.

Haber: Esra Solin Dal /MA

 

Paylaş:

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

AKP’li belediye bütçe açığını kapatmak için belediyenin taşınmazlarını satışa çıkardı

Sonraki Haber

KESK Eş Genel Başkanı Yeşil: İktidar TİS sürecini oy devşirmek için kullandı

Sonraki Haber
KESK Eş Genel Başkanı Yeşil: İktidar TİS sürecini oy devşirmek için kullandı

KESK Eş Genel Başkanı Yeşil: İktidar TİS sürecini oy devşirmek için kullandı

SON HABERLER

Cûdî’deki yangın söndürüldü

Cûdî’deki yangın söndürüldü

Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2025

Gerilla ve asker aileleri buluşmasında barış talebi yükseldi

Gerilla ve asker aileleri buluşmasında barış talebi yükseldi

Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2025

Hamaney: İsrail cezasını çekecek

NYT: Hamaney yeraltı sığınağında, yerine geçecek 3 halefi belirledi

Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2025

İran rejimi 5 Kürt yurttaşı daha tutukladı

İran rejimi 5 Kürt yurttaşı daha tutukladı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2025

Riha’da tarla yangını: 100 dönüm alan zarar gördü, 1’i ağır 5 yaralı

Riha’da tarla yangını: 100 dönüm alan zarar gördü, 1’i ağır 5 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2025

Aydın’da orman yangını

Aydın’da orman yangını

Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2025

Erdoğan, İran Dışişleri Bakanı Erakçi ile görüştü

Erdoğan, İran Dışişleri Bakanı Erakçi ile görüştü

Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır