• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Ekim 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Yeniden 1933 mü?

8 Ekim 2023 Pazar - 00:00
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Almanya’nın sessizliğinin anlamı

Son aylarda seçmen anketlerinde ırkçı-faşist AfD partisinin oy oranının artması, burjuva medyasında olağanlaştırma çabalarını da artırıyor. Bugün iki eyalette, Hessen ve Bavyera’da parlamento seçimleri yapılıyor. Muhtemelen Hessen’de ırkçı-faşist AfD, Bavyera’da da aşırı sağcı “Serbest Seçmenler” güçlenerek çıkacaklar. Doğal olarak sol-liberal kesimlerde “faşizme doğru yol alıyoruz” yaygarası kopacak. Irkçı-faşist formasyonların tüm Avrupa’da olduğu gibi, Almanya’da da güçlendiği bir dönemden geçtiğimiz doğru, ancak Almanya’da yeniden 1933 mümkün olacak mı, işte bu soru kafaları karıştırıyor.

1933, yani iktidarın Alman faşistlerine teslim edilmesi örneği verilirken Hitler ve partisi NSDAP’nin antisemitizminin halk kitleleri arasında karşılık bulduğuna atıfta bulunuluyor ve günümüz Almanya’sındaki yaygın ırkçılığın yeni bir faşist iktidara temel oluşturabileceği vurgulanıyor. Sahiden de tarihe baktığımızda Alman tekelci burjuvazisinin iktidarı NSDAP’ye teslim etmesindeki önemli bir nedenin bu partinin halk kitlelerini kendine bağlayabilmesi olduğunu görebiliriz. Ancak emperyalist yayılmacılıktan aslan payını almayı hedefleyen Alman tekelci burjuvazisinin açık faşist diktatörlüğü tercih etmesinin asıl nedenlerinin güçlü sendikal hareketin, kitlesel komünist ve sosyal demokrat partilerin ve en önemlisi reel sistem alternatifi olarak Sovyetler Birliği’nin varlığı olduğunu vurgulamalıyız. Yani tek başına kitle desteği NSDAP’nin iktidara getirilmesi için yetersizdi. Önemli sermaye fraksiyonları ile devlet aparatının onayı olmaksızın – burjuva tarih okumasında denildiği gibi – iktidarı “ele geçirmesi” olanaklı değildi.

Aslına bakılırsa bugün 1933 örneğini vererek faşizm uyarısında bulunan sol-liberallerin “çaresiz antifaşizmi” hedef saptırıyor. Hedef saptırıyor, çünkü tekelci burjuvazi günümüz Almanya’sında açık faşist diktatörlüğe ihtiyaç duymamaktadır. Ne de olsa sendikal hareket işçi sınıfının imtiyazlı kesimlerine yoğunlaşan “sosyal partnerliğe” indirgenmiş, siyasi sol sınıf mücadelesinden arındırılmış, sosyalist devrim hedefinden vazgeçmiş, parlamenter kretenizmle yetinen bir reformist yapıya dönüşmüş ve ikisi de sermaye karşısında etkin güç olmaktan uzaklaşmışlardır.

Yanlış anlaşılmasın, yeni bir faşizm tanımı peşinde değiliz. Sadece Alman emperyalizminin açık faşist diktatörlüğe henüz ihtiyaç duymadığını vurguluyoruz. İhtiyacı yoktur, çünkü burjuva parlamentarizmi günümüzde egemen siyasete yönelik her türlü eleştiriyi anında aforoz edebilen, toplumsal yaşamın her alanını militarizme açan, siyasi kararları herhangi bir demokratik kontrol olmaksızın tekel temsilcilerinin etkin oldukları komisyonlarda alan, ırkçılığı ve göçmen-mülteci politikalarını etkin birer egemenlik aracı olarak kullanan ve yayılmacı devlet aklını kamuoyu görüşü hâline getiren bir parlamenter diktatörlük biçimini almıştır.

Başta AfD partisi olmak üzere, ırkçı-faşist formasyonlar otoriter neoliberalizme, sosyal ve demokratik hakların asgari düzeye törpülenmesine, NATO’ya ve emperyalist savaşlara, silahlanmaya ve militarizme, Avrupa Birliği’nin tekelci burjuvazinin lehine şekillendirilmesine karşı çıkmamaktadırlar. Irkçı-faşist AfD partisinin kimi zaman Avrupa karşıtı söylemleri demagojiden ibarettir, ekonomik sorunların yarattığı haklı toplumsal hiddeti egemen sınıflara yarayan sistem içi alanlara kanalize etmeye yaramaktadır.

Dahası söylemleri – SPD ve Yeşiller dahil – burjuva partilerince üstlenilerek, egemen siyaseti etkilemekte ve partiler yelpazesi ile kamuoyu görüşünün daha da sağa kaymasına yol açmaktadırlar. Nitekim İtalya, Macaristan ve Polonya gibi, ırkçı-faşist formasyonların iktidara geldikleri ülkelerde bunların nasıl neoliberal, asosyal ve emperyalist politikaları otoriter bir biçimde uygulamakta olduklarını ve otuz yılı aşkın bir süredir devam eden “küresel karşıdevrimi” ayakta tuttuklarını görebilmekteyiz.

Kısacası, kapitalist sömürüye ve emperyalist yayılmacılığa karşı çıkmadan, işçi sınıfı iktidarını sosyalist devrimle sağlama hedefini gütmeden, salt “faşizm geliyor” yaygarasıyla antifaşist mücadele vermek günümüz koşullarında olanaklı değildir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Cemal Tanhan için insani çağrı!

Sonraki Haber

Bir kadın, bir hareket, bir ödül*

Sonraki Haber
Bir kadın, bir hareket, bir ödül*

Bir kadın, bir hareket, bir ödül*

SON HABERLER

Gazze İnsan Hakları Merkezi: Ateşkese rağmen 35 Filistinli katledildi

Gazze İnsan Hakları Merkezi: Ateşkese rağmen 35 Filistinli katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Amedspor’un yeni başkanı Nahit Eren oldu

Amedspor’un yeni başkanı Nahit Eren oldu

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Sigaraya yine zam

Sigaraya yine zam

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Kadın örgütleri Rojin Kabaiş için adalet istedi

Kadın örgütleri Rojin Kabaiş için adalet istedi

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Madencilik projelerine karşı eylem: Eskişehir maden çöplüğü olmayacak

Madencilik projelerine karşı eylem: Eskişehir maden çöplüğü olmayacak

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Gençlerden Amed’de ‘Özgürlük’ yürüyüşü

Gençlerden Amed’de ‘Özgürlük’ yürüyüşü

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Cizîr 1. Kadın Govend Festivali’ne çağrı ziyareti yürüyüşe döndü

Cizîr 1. Kadın Govend Festivali’ne çağrı ziyareti yürüyüşe döndü

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır