• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Aralık 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Sanal adliye

24 Ekim 2023 Salı - 00:00
Kategori: Manşet, Savunmanın Sözü, Yazarlar
Sanal adliye

Sosyal iletişim ve haberleşme ağı olan sosyal medyanın, yargılama süreçlerine ve son on yıl içinde toplumsal linç kültürünün oluşumuna katkısı yadsınamaz bir gerçek

*Veysel Demirkaya

Yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki vatandaşların, yargılamaların adil bir yargılama olacağına ilişkin güveni yüzde otuzu geçmemekte. Türkiye’de yapılan yargılamalar tarafsız ve şeffaf yürütülmediğinden, Türkiye’nin adalet karnesi de ne yazık ki son derece zayıf. Bu sebeple de toplum, adaleti adliye saraylarında bulamayacağının farkında. Yargılamalar neticesinde adil bir sonuç almak güç olduğundan vatandaşlar hakkını aramak için sosyal medyanın gücüne başvurmakta. Yani sanal adliyede soluk almakta.

Sosyal medyanın gücü adalete erişimde kimi zaman hızlandırıcı veya kolaylaştırıcı olsa da aynı güç; linç kültürünün gelişmesine de sebep olabiliyor. Nitekim sanal adliyede masumiyet karinesi gözetilmeden, suçlayıcı bir dil kullanmak ve yaftalamak normal kabul ediliyor. Sistem yandaşı kesimlerin bu yola sıkça başvurduğu bir gerçek. Ancak mazlum olanın da kendinden olmayan için zalimleştiği, kendisi söz konusu olduğunda aynı yargılama makamlarının adil olmadığından şikâyet ederken, başkasını o yargı makamlarına teslim etmekten çekinmediği gibi yargılamanın seyrini olumsuz anlamda etkilemeyi de marifet biliyor. Şunun yanlış anlaşılmasını istemem; sosyal medyada çok haklı serzenişler, adalet arayışları da mevcut. O insanlar zaten betondan binalarda, “adalet” saraylarında, adaleti bulamadığı için sosyal medyada sesini duyurmaya çalışıyor. Benim üzerinde düşünmek istediğim nokta ise masumiyet karinesinin, sosyal medyanın gücü sayesinde nasıl hoyratça hiçe sayıldığı. Diğer bir deyişle, birini veyahut bir kesimi lekelemekte sosyal medyanın kolaylaştırıcı etkisini kullanma gayreti. Bu gayret çamur atma gayretidir. Sosyal medyanın etkisinde kalan ‘’adalet sarayları” da hızlıca harekete geçerek kişiler hakkında yakalama, gözaltı, tutuklama ve mahkûmiyet ile sonuçlanan bir yargı sürecinin başlamasına aracı olur. Aracı olur diyorum, çünkü sosyal medyada o kişinin kalemi çoktan kırılmıştır. Sonuç olarak da adalet sarayları bir kesim tarafından başlatılan “çamur at izi kalsın”da ki; “iz”in kalmasına resmi olarak vesile olmakta.

Gün geçmiyor ki sosyal medyada linç kültürü sayesinde biri veya birileri linçlenmekten nasibini almasın. Gazeteci-yazar Merdan Yanardağ Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çektiği için sosyal medyanın etkisi ile tutuklandı. Ardından yargılamayı yapan mahkeme, gerekçesinde, Yanardağ’ın sözlerini “iç acıtıcı” olarak değerlendirip mahkûmiyetine hükmetti. Hâlbuki taraf olduğumuz uluslararası sözleşme ve ulusal normlarla korunan ifade hürriyeti yalnızca çoğunluğun görüşlerini değil, azınlığın düşüncesini söyleyebilme özgürlüğünü de korur. Ancak ne yazık ki son on yılda sosyal medyanın yargı üzerinde olan etkisi sayesinde azınlığın fikir ve düşüncesi korunmaz, aksine, “sanal adliye” istedi diye azınlığın fikir ve düşüncesi mahkûm edilir. Bu ve bunun gibi sosyal medyada başlatılan linçlere sayısız örnek verebilmek ne yazık ki mümkün.

Hukuk devletlerinde, haksızlığa uğrayan kişinin gerekli yargı makamlarına başvuru ile hakkını arama hürriyetine sahip olduğu aşikârdır. İşte tam da burada üzerine durulması gereken asıl mesele, sanal adliyenin kalemini kırdığı bir vatandaş veya kesimin, hakkını yargı makamları aracılığıyla arayamaması, ‘’adliye saraylarının’’ da bu kişi veya kesimin hakkını koru(ya)mamasıdır. Hukukun ve evrensel temel insan haklarının referans alındığı bir hukuk devletinde yargının üzerindeki bu baskının kaldırılabileceği kanısındayım.

*Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Üyesi

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Mahkeme ‘hak ihlali’ dedi: Barış akademisyeni Körükmez, göreve iade edildi

Sonraki Haber

AKP-MHP’nin yalanları

Sonraki Haber
Resme bütünlüklü bakmak -2-

AKP-MHP'nin yalanları

SON HABERLER

20 yıl sonra Marksistler neden şimdi eleştiriyor?

20 yıl sonra Marksistler neden şimdi eleştiriyor?

Yazar: Heval Elçi
21 Aralık 2025

29 işçi yanarak öldü: Sorumlu bulunamadı!

29 işçi yanarak öldü: Sorumlu bulunamadı!

Yazar: Heval Elçi
21 Aralık 2025

Barışmak, unutmak demek değildir

Barışmak, unutmak demek değildir

Yazar: Heval Elçi
21 Aralık 2025

Hukukta ‘devlet aklı’nın sürekliliği ve demokratik toplum ihtiyacı

Hukukta ‘devlet aklı’nın sürekliliği ve demokratik toplum ihtiyacı

Yazar: Heval Elçi
21 Aralık 2025

Çocuk istismarına yatırımın fotoğrafı

Çocuk istismarına yatırımın fotoğrafı

Yazar: Heval Elçi
21 Aralık 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Aralık 2025

‘Pazarlık yok’ teranesi

Katliamsız ve soykırımsız bir gelecek için

Yazar: Aziz Oruç
21 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır