• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Haziran 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Zeraq: Kürtler konuşmayı bıraksa dahi Kürtçenin kendisi Kürtçe konuşacaktır

18 Şubat 2024 Pazar - 20:27
Kategori: Güncel
Zeraq: Kürtler konuşmayı bıraksa dahi Kürtçenin kendisi Kürtçe konuşacaktır

 ANKA DER’in düzenlediği söyleşide konuşan Yazar Dr. Dilawer Zeraq, dilin iletişim aracından ziyade bir düşünce biçimine dönüşmesi gerektiğini belirtirken, Kürtçe’nin öleceği iddialarına katılmadığını söyleyerek, ‘‘Kürtler Kürtçe konuşmayı bıraksa dahi Kürtçenin kendisi Kürtçe konuşacaktır’ dedi

Anka Komeleya Ziman Çand Huner (Anka Dil Kültür Sanat Derneği) (ANKA DER) Modern Kürt Edebiyatı konulu söyleşi düzenledi. Söyleşiye konuşmacı olarak Yazar, Editör ve Çevirmen Dr. Dilawer Zeraq katılırken, söyleşi moderatörlüğünü ise dernek üyesi Yusuf Varlı gerçekleştirdi. Dernek binasında gerçekleşirken söyleşiye dernek üyeleri ve öğrencilerinin yanı sıra birçok kişi de katıldı.

Açılış konuşmasında konuşan Yusuf Varlı, “Her ay Kürt edebiyatıyla ilgili bir söyleşi düzenliyoruz. Bu düzenlediğimiz ikinci söyleşi. Bundan sonra da her ay devam edeceğiz. Aynı zamanda pazartesiden itibaren yeni dönem derslerimiz başlıyor. Katılmak isteyenler sayfamız üzerinden başvuru yapabilir. Bugüne kadar pek çok dergide yazarlık yapan aynı zamanda çevirilerle birlikte 25 eseri bulunan Dilawer Zeraq ile birlikteyiz” dedi.

“Biz kimliğimizi ve dilimizi korumaya çalışıyoruz” diyen Dilawer Zeraq ise, “Burada benim yüküm parçalanmış Kürt kimliğinin nasıl tanımlanacağıdır. Bu yük ağır ve zahmetli bir yüktür. Bu kimliğin nelerden oluştuğu parçalarının nereye tekabül ettiği ve bu kimliğin tamamlanması adına nereden neyi öğrenebileceğimizi anlatmaya çalışacağım” diye belirtti.

‘Asimilasyon Osmanlı döneminde başladı’

Asimilasyonun Osmanlı döneminden bu yana yürütülen bir süreç olduğuna değinen Zeraq, “Kanun-i Esasi’de Türkçe bilmeyenlerin kamu kurumlarında çalışamayacağı belirtiliyordu. Buradan da görüyoruz dil üzerindeki politikalar o dönemde başlıyor ve bu politikalar bizi birbirimizden de ayırıyor aslında. Bana Ankara’dan söyleşi için ulaşıldığında çok şaşırdım, benim için büyük bir sürpriz oldu. İlk defa burada Kurdistan’ın hemen hemen her yanından insanı birlikte görüyorum ben Kurdistan’da yaşıyorum, orada genelde tek veya birkaç yakın çevreden insanlar oluyor ama burada çok daha büyük bir zenginlik var. Burada pek çok farklı yerlerden ruhlar bir araya gelmiş ve tek bir ruh oluşturulmuş. Bunun birleşimin temel öğesi de dildir” ifadelerini kullandı.

‘Bizim uğraşımız Kürt dilinin kullanımını güçlendirmek.‘

Zeraq, Modern Kürt edebiyatının önemli bazı isimlerine ait olan eserlerin okunmasının yeterli olmadığının altını çizerek, “Önemli olan o okumanın sizin dilinizde bıraktığı etkidir. Acaba anlamakta zorluk yaşıyor musunuz ya da yaşadınız mı? İşte temel sorun burada. Büyük çoğunluk neden anlamakta zorluk çekiyor? Modern edebiyatın bir sonraki sorusu da biz otuz yıl sonra nasıl bir dil konuşacağız? Serhat’ın Dengbêj geleneğinin dilini mi yoksa metropollerde toplanan Kürtlerin kendi arasında kullandığı dili mi, yoksa bir bilinç olarak dilin kendisini mi? Bizim uğraşımız Kürt dilinin kullanımını güçlendirmek. Edebiyat dili güçlendiren en önemli etkendir. Modern edebiyatın her yazarı ve yaratıcısı aslında bu uğraşa omuz veren bir işçidir aynı zamanda” şeklinde konuştu.

‘Tüm zorbalığa rağmen Kürtçe hala ayakta’

Hali hazırda dilin Kürtler arasındaki yerinin güçlü olmadığına vurgu yapan Zeraq, “Dil sadece bir iletişim aracı olmasının ötesinde bir düşünce biçimine bir yaratım biçimine dönüşmelidir. Dil bir yaşam biçimine, bizden bir parçaya dönüşmediği sürece bizimle bütünleşemez. Bütünleşmediği zaman en fazla 30 yıl ya da 50 yıl ayakta kalabilir. Kalıcılaşamaz! Karamsar bazı arkadaşlar diyor ki Kürtçe Bakur Kurdistan’da 10 yıl sonra bazıları ise 50 yıl sonra yok olacağını söylüyor. Ben öyle düşünmüyorum, dil ölmeyecek. Neden ölmeyecek; Ben Kürtçeyi övmek ya da torpil yapmak için demiyorum. Kürtçe o kadar güçlü bir dil ki bunca zorbalığa asimilasyon politikasına rağmen hala ayaktadır. Başka bir dil olsaydı bu kadar baskıya rağmen ayakta kalamazdı” dedi.

‘Kürtçe ölmeyecek’

Zeraq, devamla şu ifadeleri kaydetti:  “Ben diyorum ki dilimiz o kadar güçlüdür ki Kürtler Kürtçe konuşmayı bıraksa dahi Kürtçenin kendisi Kürtçe konuşacaktır. Kürtçeyi asimile etmek isteyen dil bunu başarabilmek için Kürtçenin seviyesinde olması gerekiyor. Korsika, 3 yüz yıl boyunca Fransa sömürgesi altında kaldı Korsika dilinden geriye bir şey kalmadı. Yine İrlanda ve Galler 8 yüzyıl İngiltere sömürgesi altında kaldı her iki dilden de geriye bir şey kalmadı. Bu sadece silahla elde edilmiş bir sonuç değildi aslında. Fransız ve İngiliz dilinin gücüyle de bağlantılıydı. Mesela İskoçya devlet olsa dahi biliyor ki İngiliz dilinden kopmadığı sürece gerçek manada bağımsız olamayacağının ve kendisi olmayacağının farkında. Gerek Kurdistan’ın Rojhılat bölgesinde gerek se Başurda ve Kürtçe halen ayakta. Bu da yine Kürtçenin gücünü göstermektedir.”

Söyleşi konuşmalar ardından son buldu.

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Ölüm Uykudaydı’ oyunuyla açlık grevlerine dikkat çekildi

Sonraki Haber

DEM Parti Esenyurt mitingine hazırlanıyor

Sonraki Haber
DEM Parti Esenyurt mitingine hazırlanıyor

DEM Parti Esenyurt mitingine hazırlanıyor

SON HABERLER

Kendine Ait Bir Oda’dan komünal topluma

Kendine Ait Bir Oda’dan komünal topluma

Yazar: Yeni Yaşam
17 Haziran 2025

En sağlam kubbe demokrasidir!

En sağlam kubbe demokrasidir!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Haziran 2025

Abdullah Öcalan’ın paradigması I: İdeolojik değişim ve kriz

Abdullah Öcalan’ın paradigması I: İdeolojik değişim ve kriz

Yazar: Yeni Yaşam
17 Haziran 2025

Bölgesel tırmanış ve demokratik dönüşümler: Ortadoğu iki engel arasında…

Bölgesel tırmanış ve demokratik dönüşümler: Ortadoğu iki engel arasında…

Yazar: Yeni Yaşam
17 Haziran 2025

Dijital magandalık

Dijital magandalık

Yazar: Yeni Yaşam
17 Haziran 2025

‘It’s the economy, stupid!’

Buğday, ekmek, haysiyet

Yazar: Yeni Yaşam
17 Haziran 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

İsrail–İran gerilimi: Tarihsel kırılmalar ve demokratik çözümler 

Yazar: Yeni Yaşam
17 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır