• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Haziran 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Kulp Davası; Mağduru Kürtler olan dosyalarda cezasızlık, bir devlet politikasıdır

21 Mart 2024 Perşembe - 10:10
Kategori: Güncel
Kulp Davası; Mağduru Kürtler olan dosyalarda cezasızlık, bir devlet politikasıdır

Kulp davasında zaman aşımına tepki gösteren Amed Baro Başkanı Nahit Eren, ‘Mağduru Kürtler olan dosyalarda cezasızlık, sistematik bir devlet politikasıdır. İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı yoktur’ dedi

Amed’in Pasûr (Kulp) ilçesinde ve köylerinde 8-25 Ekim 1993 tarihleri arasında Tuğgeneral Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Komando Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonlarda 11 kişi gözaltına alınıp kaybedildi.

11 yıl sonra 5 Kasım 2004’te kaybedilen bu 11 kişiye ait bir toplu mezar bulundu.

Yürütülen soruşturma sonucunda 11 Ekim 2013 tarihinde hazırlanan iddianame ile, Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün “birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürmek”, “halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturmak” suçlarından yargılanması talep edildi.

İddianame, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi ancak dava daha sonra “güvenlik” gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi.

Beraat kararı

Ankara’da yürütülen yargılamada 2018 yılında iddia makamı, Ertürk’ün tüm suçlardan beraatını istedi. Mahkeme, 19 Eylül 2018 tarihli son duruşmada ise, savcılık mütalaası doğrultusunda “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçuna bağlı kamu davasının zamanaşımından düşmesine, Ertürk’ün 11 kişiyi “taammüden öldürmeye azmettirmek” ve” halkı isyana teşvik suçlarından” ise ayrı ayrı beraatına karar verdi.

Bölge mahkemesi karı onadı

Beraat kararına karşı mağdur yakınları dosyayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. Bölge Adliye Mahkemesi, mahkemenin kararında bir isabetsizlik olmadığını belirterek 2020 yılında kararı onadı.

Yargıtay’dan zaman aşımı kararı

Bunun üzerine karar avukatlar tarafından Yargıtay’a taşındı. İncelemeye alınan dosyada 3 yıl 5 ay boyunca karar çıkmadı. Dosyayı bunca zaman bekleten Yargıtay, 14 Şubat 2024’te zaman aşımından dosyanın düşürülmesine karar verdi. Yargıtay, beraat kararının onanması ya da bozulması yönünde karar kurmadan sadece zaman aşımını öne sürerek, dosyanın düşmesine karar verdi.

Dosya Ankara’ya taşındı

Davayı baro olarak takip ettiklerini belirten Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, 1993 yılında yaşanan olayın üstünün kapatılmak istendiğini belirtti. Davanın suç mahalli Amed’den alınıp Ankara’ya götürülmesiyle cezasızlığa yönelik emareleri görüldüğünü başlayan Eren, “Ankara’da süren yargılama sonrasında 2018’da beraat verildi. İtiraz edildi, dosya Yargıtay’a gitti, Yargıtay’da bildiğimiz klasik bu tür kamu görevlilerinin işlediği ağır suçlarda zaman aşımından dosyayı düşürdü” dedi.

‘İnsanlığa karşı işlenmiş suç’

Son yıllarda siyasal iktidar dahil siyasi parti temsilcilerinin 1990’ların karanlığına atıfta bulunduğunu ve “yüzleşme”, “helalleşme” gibi söylemler kullandığına dikkat çeken Eren, “Maalesef o dönemde işlenen bu suçların tamamı dosyaya dönüştürüldü, ardından beraat ve düşme kararlarıyla tek tek dosyalar kapatıldı. Mağduru Kürtler olan dosyalarda cezasızlık, sistematik bir devlet politikasıdır. İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı yoktur. Ancak Türkiye yargısı bunları insanlığa karşı suç kategorisinde görmediler” diye belirtti.

‘Bizi başka yere götürecekler’

Öldürülen 11 kişiden Mehmet Salih Akdeniz’in yeğeni Fırat Akdeniz ise, amcasının gözaltına alındığı süreci anlattı. Amcasının eşinin 7 gün boyunca ona yemek götürdüğünü ve son gidişinde ise Mehmet Salih Akdeniz’in, “Bir daha yemek getirme, bizi başka yere götürecekler” dediğini hatırlatan Akdeniz, daha sonra 11 köylüden bir daha haber alınmadığını söyledi.

Kaybedilme olayından 1 yıl sonra avukatların başvuruda bulunduğunu ve 1 yıl boyunca sonuç çıkmaması sonrası ise avukatların iç hukuk yollarının sonlanması ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduğunu söyleyen Akdeniz, “AİHM ‘Yaşam hakkı ihlali’ nedeniyle tazminata mahkum etti” dedi.

ATK’ye gönderilen kemikler kayboldu 

2004 yılında bir çobanın tesadüfen insan kemiğine ulaştığını ve ailelerin haber alması sonrası Andok Dağı’ndaki alana gittiklerini belirten Akdeniz, kemiklerin yanında amcasının tütün tabakası gibi eşyaların da olduğunu söyledi.

Kemiklerin hiçbirinde kafatasının olmadığını ve eşyaların yakıldığını belirten Akdeniz, “Kemikler daha sonra ATK’ye gönderildi ve bu kemikler orada kayboldu” dedi.

2007’de eylemlere başladı 

2007’de Koşuyolu Parkı’nda Yaşam Hakkı Anıtı önünde 31 Ocak 2009’da “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerine başladıklarını belirten Akdeniz, “2013 yılında Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi Kulp Davası’nı açtı. Dava, 2018’de ‘yeterli ve ikna edici bir delil bulunmadığı’ gerekçesiyle düştü. Avukatların itirazı sonrası dava Yargıtay’a gitti. Yargıtay da aynı gerekçeyle hem ‘yeterli ve ikna edici delil’ hem de ‘Zaman aşımı’ gerekçesiyle düşürdü” ifadelerini kullandı.

‘Mücadelemiz devam edecek’

Türkiye’de uzun yıllardır var olan cezasızlık politikasına işaret eden Akdeniz, “30 yıl önce işlenen bütün suçlar zaman aşımı denilerek dosyadan düşürülmeye çalışılıyor. Sonuç ne olursa olsun bu insanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımı olmaz, buna karşı mücadelemiz devam edecektir” ifadelerinde bulundu.

Haber: MA

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Rojava’da mezarlıklara Newroz ziyareti: Büyük mitingler ertelendi

Sonraki Haber

AYM Başkanı yine hukuk fakültesi mezunu değil

Sonraki Haber
AYM’ye göre HDP’li siyasetçilerin tutuklanması ‘hukuka uygun’

AYM Başkanı yine hukuk fakültesi mezunu değil

SON HABERLER

Yasa değişse de ATK aynı: Hasta tutsak Çam’a ‘cezaevinde kalabilir’ raporu

Ağır hasta tutsak Çam’ın kızı Şimel Çam: İlla ölüm döşeğinde mi çıkmalı?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

İktidarın söylediklerine mi eylediklerine mi bakalım?

İktidarın söylediklerine mi eylediklerine mi bakalım?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Yaralı bütünlük ve stratejik inşa

Yaralı bütünlük ve stratejik inşa

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Kobanê Üniversitesi’nden özgür üniversiteye

Kobanê Üniversitesi’nden özgür üniversiteye

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Sancı, umut ve başka haller

Bir güneş tutulması meselesi…

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Yazarlar

Devletsiz

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Yarım Kalanlar: Direnişin kalbinde açan bir roman

Yarım Kalanlar: Direnişin kalbinde açan bir roman

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır