Kongra Star Koordinasyonu üyesi Nêrgiz Bekir Rojava Devrimi’nin ‘Kadın Devrimi’ olduğunu belirterek, ‘Biz halk, kadın ve gençler olarak demokratik özerkliğe toprağımıza sahip çıkacağız’ dedi
19 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen Rojava Devrimi 12’nci yılına giriyor. Kadın Devrimi olarak tanımlanan devrim bugün dünyadaki tüm kadınlara umut ve ilham kaynağı oluyor.
Kongra Star Halep Koordinasyonu üyesi Nêrgiz Bekir devrimin 12’nci yılına ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Baas rejimine başkaldırdı’
Suriye’deki krizin ardından 19 Temmuz Devrimi’nin başladığını hatırlatan Bekir, “Suriye halkları özellikle de Kürt halkı, topluma kendi ulus devlet siyasetlerini dayatmak isteyen güçlere karşı başkaldırdı ve farklı eylemler gerçekleştirmeye başladılar. Öncelikle Baas rejiminin hegemon siyasetine başkaldırdı” dedi.
Halkın özsavunması
Halkın kendini örgütlemesi ve Heleb’de devrimin etkisine dikkat çeken Bekir, şunları söyledi: “Üçüncü Dünya Savaşı, Suriye coğrafyasını da etkiledi. Talan, göç ve yıkım getirdi. Ancak biz Kürt halkı olarak bu coğrafya üzerinde kendimizi Demokratik Özerklik projesi temelinde örgütlüyoruz. Yine Halep’in Eşrefiye ve Şêx Meqsûd mahalleleri de devrimden payını aldı. En çok da özsavunma konusunda örgütlülük geliştirildi. Mahallelerde kendi yönetimlerini oluşturdular. Özellikle de askeri alanda birlik oldular ve çetelere karşı mahallelerini savundular.”
‘Rojava Devrimi, Kadın Devrimi’dir’
Savaş öncesinde eve kapatılan Kürt kadınların süreç içerisinde öncülük yaptığına dikkat çeken Bekir, “Rojava Devrimi’ne öncülük eden kadınlar, Önder Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinden etkilendiler. Bu yüzden Önderlik bu devrimi tanımladı ve Rojava Devrimi Kadın Devrimi’dir dedi” şeklinde konuştu.
Halkın ihtiyaçları temelinde birçok kurum örgütlendiğini belirten Bekir, “Demokratik Özerklik projesi temelinde eğitimler yapıldı. Biz de Kürt kadınların bu mücadelesi sayesinde kendimizi örgütleme ve savunmayı esas aldık. En önemlisi de Kürt kadınlar, tüm dünya için tehlike olan DAİŞ’e karşı büyük bir savaş verdi. Bu yüzden de bir kez daha diyebiliriz ki Rojava Devrimi Kadın Devrimi’dir” ifadelerini kullandı.
Demokratik özerklik
Demokratik Özerklik projesine de değinen Bekir, “Bizim bugün esas aldığımız ve kendimizi örgütlediğimiz Demokratik Özerklik projesi sadece Kürt halkını kapsamıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halklar içerisinde yer alıyor. Bunun en iyi örneği de Halep’in Eşrefiye ve Şêx Meqsûd mahallelerinde yaşayan Kürt, Arap, Ermeni, Türkmen ve diğer halkların birlikte mahallelerini savunmalarıdır. Diyebiliriz ki burada Demokratik Ulus projesinin bir parçası burada inşa edildi. Yani bileşenler arasındaki bu birlik ile bu proje ayakta kaldı” şeklinde konuştu.
Kobanê savaşı
Suriye coğrafyasında büyük bir savaşın yürütüldüğüne dikkat çeken Bekir, ancak tüm bileşenlerin ortaklaşması ile bunun sona erdirildiğini söyledi.
Rojava Devrimine karşı saldırılara örnek olarak Kobanê Savaşını hatırlatan Bekir, “Sadece Kobanê’de değil, Tebqa, Reqa, Dêra Zor, Serêkaniyê, Efrîn, Şêx Meqsûd ve daha birçok yerde savaş yaşandı. Bu savaşlarda Arap yurttaşlar da vardı. Kürt savaşçılarla birlikte en ön mevzilerde savaştılar, şehit oldular. Bu topraklarda birlikte başarı ve kazanımlar elde edildi” şeklinde konuştu.
‘Kürtlerin toprakları işgal ediliyor’
“İşgal edilen yerlerde vahşice şeyler yapılıyor, Kürtlerin toprakları işgal ediliyor” diyen Bekir, ancak bunun birlik ve kadın ruhu ile sonlandırılacağını vurguladı. Bekir, “Bugün Efrîn’de, Serêkaniyê’de işgal edilen yerlerde yurttaşların evlerine, mal mülklerine, doğa ve tarihi yerlere karşı vahşice saldırılar oluyor. Öncelikle de kadınlar bunlardan nasibini alıyor. Bizler kadın örgütü olarak bu saldırıları, savaşı ve suçları durdurmak için yine işgal edilen yerleri özgürleştirmek için günden güne mücadelemizi yükseltmeye çalışıyoruz” diye belirtti.
Efrîn işgalinden sonra halkın Şehba’ya göç ettirildiğini belirten Bekir, Şam hükümetinin ambargosunun da devam ettiğini belirtti.
‘Demokratik özerkliği yok etmek istiyorlar’
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılarının amacının Demokratik Özerklik projesi olduğuna dikkat çeken Bekir, “Bu projenin gelişmesinin önünü almak. Demokratik Özerklik projesini yok etmek için Kuzey ve Doğu Suriye bombalanıyor. Bu saldırılarda en çok payını alanlar yurttaşlar oluyor ve katlediliyorlar. Uluslararası güçler bu saldırıların önünü almak için toplantılar yapsa da sonuç almadılar. Çünkü Demokratik Özerklik projesine yer vermiyorlar. Demokratik Özerklik projesine karşı anlaşmalar imzalandı” diye kaydetti.
‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’
Suriye krizini sonlandıracak en önemli projenin Demokratik Özerklik olduğunu vurgulayan Bekir, son olarak şöyle dedi: “Biz halk, kadın ve gençler olarak projemize ve toprağımıza sahip çıkacağız. Çünkü şehitlerimizin mücadelesi sayesinde toprağımızda yaşıyoruz. Önderliğimizin özgürlüğü için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
HABER MERKEZİ