• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Akın Birdal: Çözüm için Abdullah Öcalan özgür kalmalı

16 Aralık 2024 Pazartesi - 10:09
Kategori: Güncel
Akın Birdal: Çözüm için Abdullah Öcalan özgür kalmalı

Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini vurgulayan İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, Barış çağrısının toplumsallaştırılması halinde vücut bulacağını söyledi 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit devam ediyor. Kürt sorunu bağlamında başlatılan tartışmalar kapsamında, 23 Ekim’de Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan’la görüşmesine izin verildi. Görüşmede, Abdullah Öcalan tecridin devam ettiğini belirtirken, “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajı verdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Parti (DEM Parti) Eş Genel Başkanları’nın Abdullah Öcalan’la görüşme taleplerine ise Adalet Bakanlığı henüz yanıt vermedi.

“Kürt sorunuyla ilgili olarak silahların susması ve bir barış ve demokrasi sürecinin başlaması için gereken adımların acilen atılması çağrısında” yapan aydın ve yazarlar arasında bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, devam eden tartışmaları ve olası yeni bir süreçte Abdullah Öcalan’ın etkisini değerlendirdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları sonrası belediyelere kayyım atanmasına dikkati çeken Akın Birdal, Türkiye’nin bir hukuk devleti, barışçıl devlet olmadığı hiçin her zaman sürprizlere açık olduğunu söyledi.

‘İrade gaspı’

Her yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Meclis’te “sınır ötesi operasyon tezkeresinin kabul edilmesinin” bu sürprizlerinden bir örnek olduğunu belirten Birdal, “Bir yandan bu el uzatılıyor diğer yandan halkın iradesi gasp ediliyor. Ki o irade barış eli iradesidir, demokrasi iradesidir. Daha sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Meclis’e gelmesi yolunda bir çağrı yinelendi. DEM Parti Meclis Grup Toplantısı’nda konuşması istendi. Kuşkusuz bu çok anlamlı oldu. Bu açıklamanın ardından Abdullah Öcalan’ın yeğeni Urfa Milletvekili Ömer Öcalan İmralı’ya gitti ve bir görüşme gerçekleştirdi. Dolayısıyla 43 aylık tecrit kapısı açıldı. Ama ne oldu? Hemen ertesi gün 3 aylık disiplin cezası verildi. Bununla da kalınmadı, bir kaç gün sonra, 6 ay disiplin cezası verildi. Bu akıl tutulmasıdır” ifadelerini kullandı.

‘Barış çağrısı toplumsallaşmalı’  

Barış çağrısının toplumsallaştırılması halinde vücut bulacağını dile getiren Akın Birdal, 2013-2015 arasında bir yanılsama süreci yaşandığını, sonuç olarak o günden bugüne birçok insanın yaşamını yitirdiğini, cezaevine girdiğini ifade eden Akın Birdal, “Oysaki bunlar yaşanmayabilirdi. 2013-2015 biraz kapalı biraz kapalı devre yaşandı. Bence bu sürecin açık yürütülmesi ve toplumsallaşması gerekiyor. İstanbul’da aydınlar, yazarlar, gazeteciler, hak savunucuları bir araya gelip çağrı yaptı. Bu arkadaşlar arasında ideolojik-politik nüanslarımız var. Ama bizi ortaklaştıran bir şey var: Barış, adalet, demokrasi, eşit ve özgürce bir arada yaşama özlemi var. Bu çağrı illerde izdüşümlerini oluşturacağız, barış çağrısını toplumsallaştıracağız ve her alana yayacağız. Öncelikle bir yol haritası gereksinimi var. Öncelikle ilk olarak tecrit kapısı açılmalı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan konuşmalıdır. Geçtiğimiz günlerde Ömer Öcalan aracılığıyla verdiği mesaj çok önemliydi. Şiddet ve çatışmayı hukuk ve siyaset zeminine çekeceğini ve bu konuda da teorik ve pratik olarak muktedir olduğunu söyledi. O zaman bu fırsat tanınmalı ve verilmelidir” diye konuştu.

‘Yasal değişikliklere gidilmeli’  

Başlatılan tartışmaların bir barışa evrilmesi için bazı yasalarda değişikliklere gidilmesinin elzem olduğunu dile getiren Akın Birdal, “Başta, Terörle Mücadele Yasası olmak üzere düşünce ve ifade basın özgürlüğü önündeki bütün yasaklar temizlenmeli. Çünkü eğer biz bugüne ve geleceği inşa edeceksek geçmişi sorgulamalıyız. Ve kaygısız, korkusuz yazabilmeli ve konuşabilmeliyiz. Ki siz Özgür Basın, haber alma hakkını topluma kullandırırken ne sıkıntılarla, baskılarla karşılaşıyorsunuz. Bunları korkusuz, kaygısız yazılabilmeli ve konuşulabilmeliyiz. Ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır. Başka bir deyişle insanlığa karşı suç işlemiş olanlar dışında ayrımsız bir genel af ilan edilmeli. Toplumsal barış için çok önemlidir bu” ifadelerinde bulundu.

‘İşçi sınıfı barışa el versin’  

Ülkede var olan ekonomik kriz ve emek sömürüsünün barışın yokluğundan farklı ele alınmaması gerektiğini kaydeden Akın Birdal, “Barış bir ihtiyaç değil, bir zorunluluktur. Ve ertelenemez bir sorun haline gelmiştir. Hep birlikte bir yol haritası yapıp bugün yarın ne yapacağımızı bilerek bunu toplumsallaştırmalıyız. Bakın Palonez işçileri 152 gündür direnişteler ve açlık grevine başladılar. Bu işçilerin ve diğer hak arayışında emekçilerin ve işçilerin sorunu grev hakkı, iş hakkı, çalışma hakkı bunlar hepsi emin ol barışa endekslidir, demokrasiye endekslidir. O nedenle Türkiye işçi sınıfına buradan da kardeşçe bir çağrı yapıyorum: Bu barış çağrısına, barışın toplumsallaşmasına ve Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümüne el versinler. Üretimden gelen güçlerini bu sürece katsınlar” diye belirtti.

‘İnsan hakları konferansı’

Savaşın panzehrinin barış olduğunu söyleyen Akın Birdal, hak mücadelesinde referanslarının uluslararası belgeler olduğunu belirterek, 1993’da Viyana’da düzenlenen 2’nci Dünya İnsan Hakları Konferansı’nın 8’inci Maddesi’nde demokrasiyle ekonominin bir biriyle ilişkisine işaret edildiğini belirtti.

Demokrasinin sadece oy kullanmaktan ibaret olmadığını, düşünce, ifade, basın ve örgütleme özgürlüğünü kapsadığına dikkati çeken Akın Birdal, şöyle devam etti: “Yani nasıl yaşamak istiyorsanız öyle bir rejim. Demokrasi, herkes kendi diliyle, kimliğiyle, kendi kültürüyle, kendi inancıyla yaşayabildiği bir rejimdir. Demokrasi olmadan iş, ekmek olmuyor. Bence açlığın ve yoksulluğun panzehri de demokrasidir. Kuşkusuz ona bağlı olan barıştır. Bakın şu Ortadoğu’da yaşananlar savaş suçları, insanlara karşı yaşanan soykırım suçu. Gazze’de İsrail’in Batı Şeria’da işlediği suçlar, yine Lübnan’da aynı durum. Yine en son Suriye’de. Bunların kapımızın çalmasını mı bekliyoruz. Her gün trajediyi görüyoruz. En çok kadınlar, çocuklar etkileniyor. Savaş sadece insanları değil, her şeyi öldürüyor. Savaş suyu, toprağı ve bütün canlıları, dilleri, kimlikleri, kültürleri, umudu öldürüyor. O nedenle ‘Barış yaşatır, savaş öldürür’ demek bu bağlamda bu hafta insan hak savunucuların sloganı. Bizler barışı her alanda yaşatıcı kılalım.”

‘Partiler tecride karşı bir araya gelmeli’  

Herkesi bu süreçte sorumluluk almaya çağıran Birdal, muhalefetin kayyım atamalarına karşı gösterdiği tepkiyi tecride karşı da vermesi gerektiğini vurguladı. Birdal, şunları söyledi: “Kayyıma karşı TBMM’de grubu olan, olmayan 10 parti bir ortaklaşma içindeler. Kayyıma karşı çıkan bu irade aynı şekilde tecrit hukuksuzluğuna karşı da bir araya gelmeli ve bunu Meclis’in gündemi yapmalılar. Derhal bu işin hukuku oluşturulmalı. Çünkü tecrit hukuka aykırıdır, suçtur. Bu bağlamda ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partilerine bir çağrı yapıyorum: Tecridin son bulduğu, hukuksuzluğun son bulduğu bir barış, adalet ve umut yılı olsun.”

Haber: Zeynep Durgut / MA

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Mizgîn Xelîl: Saldırılara özsavunmayla karşı duracağız

Sonraki Haber

HDK Genç Kadın: Ortadoğu’nun kaderini kadınlar belirleyecek

Sonraki Haber
HDK Genç Kadın: Ortadoğu’nun kaderini kadınlar belirleyecek

HDK Genç Kadın: Ortadoğu'nun kaderini kadınlar belirleyecek

SON HABERLER

Halkın sanatçısı olmak

Halkın sanatçısı olmak

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

Komisyon masası devrilecek mi?

Komisyon masası devrilecek mi?

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

İç dinamik, dış dinamik

İç dinamik, dış dinamik

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Eylül 2025

Stratejik Bir Yazgı: Komünistlerle Kürt Özgürlük Hareketinin Stratejik Ortaklığı

Stratejik Bir Yazgı: Komünistlerle Kürt Özgürlük Hareketinin Stratejik Ortaklığı

Yazar: Bedri Adanır
11 Eylül 2025

Bu samimi el sıkıca tutulmalı

Bu samimi el sıkıca tutulmalı

Yazar: Aziz Oruç
11 Eylül 2025

İsrail’in Gazze saldırılarında 39 kişi yaşamını yitirdi

İsrail’in Gazze saldırılarında 39 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

Trump destekçisi sağcı aktivist boynundan vuruldu

Trump destekçisi sağcı aktivist boynundan vuruldu

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır