Kuzey ve Doğu Suriye’ye açılan savaşa karşı sınır nöbetinde olan anneler, çocuklarına yüz yıllardır ‘Kürt anasını görmesin’ siyaseti uygulayanlara ‘sınırdan’ sesleniyor: Öldürmekle bitmeyiz; ya yola gelin ya da bilin ki bir alırsınız bin doğururuz
Reyhan Hacıoğlu
“Ya onurlu bir barış ya görkemli bir direniş” diyen Kürt halkı yüz yıllardır kendilerine yaşatılan katliama ve saldırılara karşı direniyor. Takvimin her bir yaprağı bir katliam tarihine denk gelse de satır aralarında muhakkak görkemli bir direnişin izi görülecektir. “Biz yenilmeyi bilmediğimiz için ölüyoruz” diyen bir arkadaşın sözü, durumun özeti. Baş eğdirilmeye çalışılan, kimliksiz bir yaşam dayatılan bir halk ölürüz de vazgeçmeyiz diyor ve öyle de oluyor.
Nisêbîn, (Nusaybin) halkın deyimiyle Nisêbîna Rengin, direnişin ve tarihin kenti. Bütün yaşatılan yıkım, yasak ve ölümlere rağmen direnci ile öncü olmayı başaran kadim kent bugünlerde Rojava için başlatılan nöbete ev sahipliği yapıyor. Her gün birçok yerden ziyaretçiler gelse de alanın değişmeyen direnişçileri analar. Ne soğuk ne yağmur engel olamıyor. Sloganlar, halaylarla her gün aynı mesajı veriyorlar; “Rojava rûmeta me ye” (Rojava onurumuzdur).
Ve şimdi sözü onlara bırakıyoruz, “Neden burdalar, Rojava onlar için neden önemli ve bu alandan mesajları nedir ve kimedir” diye.
Nuray Parlak: Biz Rojava’ya açılan savaş için günlerdir buradayız. Kan istemiyoruz. Barış istiyoruz ama Rojava’da ağır bir savaş yürütülüyor. Oradan ne istiyorlar, ordaki insanların burayla (Türkiye) bir sorunu yok ki. Orası ne onların toprağı ne onların insanı ama bu iktidar ordaki herkesi katlediyor. Çözüm diyorlar, biz istemez miyiz, isteriz ki çözüm hayata geçsin. Bir yandan çözüm diyor bir yandan ise savaş yürütüyorlar. Çözüm dediklerinde biz anneler de mutlu olduk. Dedik belki barış olur ama baktık bir şey yok. Bak kızım Rojava ile Nusaybin birdir, Kürdistan birdir. Nusaybin Rojava’dır, Rojava Nusaybin’dir, biz biriz. Onun için buradayız, Rojava bizim kalbimizdir. Silah sesi geliyor, yerimizden fırlıyoruz. Diyoruz saldırdılar. O ateş yüreğimize giriyor, fark yok ki. Ha oradaki bir evi vurdu ha buradaki bir evi. Çağrımız Kürtleredir, devletleredir ama en çok da Kürtlere. Gelip el ele tutuşsunlar, görmüyorlar mı Kürtlerin kimsesi yok. 40-50 yıldır ölüyoruz hani çözüm oldu mu, ama Kürtler bir olursa değişir kaderimiz. Gelsinler bir olalım. Çözüm diyenler gerçek çözüm üretecekse Serok’a (Abdullah Öcalan) gitsinler. Ancak o bu savaşı barışa çevirir. Onun gücü var.
Bizi bitiremezler
Fatma Engel: Biz ölüm olsun istemiyoruz, barış için her gün gidip geliyoruz. Biz ne çocukların ne annelerin ne de Türk’ün, Arap’ın ölmesini istiyoruz. Onlar istiyor ki Kürtler olmasın, o yüzden saldırıyorlar. Ama biz varız, büyükleri öldürseler küçükler var. Bir öldürürler bin doğururuz. Çocuklarımızı bizden alamazlar, Kürtler her yerde, her tarafta var. Türkiye’de, Suriye’de, yani bizi bitiremezler, gelip barış yapsınlar. Bizi insan yerine koymuyorlar, yok sayıyorlar. Bizler de bunu kabul etmiyoruz işte. Biz sağ oldukça davamızın peşinde olacağız. Biz olmasak da çocuklarımız anne babalarımız bu direniş için öldü deyip sürdürecekler. Bizler de bu duruşta olmalıyız. Barış istiyoruz, onlar kadar ölüm yanlısı değiliz sadece hakkımızı, kimliğimizi, dilimizi istiyoruz. GBT yapıyorlar ya işte o kimlikte Kürt olduğumuz kabul edilsin istiyoruz. Kürtleredir çağrım, bir olalım. Bu zulmü bir olursak durdurabiliriz. Çocuklarımız için bunu yapmalıyız.
Esma Gönültaş: Rojava bizim için dünyaya siper oldu, biz de onlar için siper olmalıyız. Onlara ne kadar saygı duysak azdır… Bizler de gücümüz yettiğince direneceğiz. Kürtler bir olursa herkesi yenebiliriz. Dilimizi istiyoruz başka bir şey istemiyoruz ki. Bizim en doğal hakkımız bu da.
Kobanê ile birlikte direneceğiz
Xevla Solhan: Bu eylem Rojava için, Kobanê için. Düştü diyenlere karşı düşmeyeceğini göstermek için buradayız. Gücümüz yettiğince burada olacağız ve Kobanê ile birlikte direneceğiz. Tek dileğimiz var anneler olarak, dört parçanın bir olması. Türkiye daha doğrusu iktidar yola gelsin. Milyonlar olan bizi görsün, biz barış istiyoruz, yeter artık ölüm olmasın. Gazeteci şehitlerimiz var. Bu acı bizi her gün zorluyor, buna rağmen barış diyoruz.
Rojava onurumuzdur
Hakime Aydın: Rojava halkımız için buradayız. 9 yıldır bir savaşın ve katliamın içindeler. Rojava onurumuzdur. Barış, kardeşlik olsun istiyoruz, çocuklarımız ölsün istemiyoruz. 13 yaşından 70 yaşına kadar şu an orda herkes silahlandı topraklarını korumak için, bu bir onurdur bizim için ama neden öyle olsun ki. Zulmü kırana kadar burada olacağız bilsinler.