• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Veysi Sarısözen

Ciğerimin köşesi kumar oynuyor

13 Ocak 2025 Pazartesi - 00:00
Kategori: Veysi Sarısözen, Yazarlar
Bir milyon dolarlık füze ve kriz

Erdoğan kadife’den söz ediyor. Yani bir yumruk var hem de “demirden”, ancak o demir kadifeyle kaplı. Diyor ki, gerekirse kadifeyi sıyırır demir yumruğu beyninize indiririz.

Kadifesiz yumrukla kadifeli yumruğun bir farkı yok. Boks eldivenini düşünün. Hiç kadifeden eldivene benzemez. Nisbeten hayli yumuşaktır. Çıplak yumrukla vursan, hem karşındakinin suratı hurdahaş olur, hem de senin parmakların kırılır. Buna rağmen o yumuşak boks eldiveniyle vurulan yumruk bile karşısındakinin kaşını açar, burnunu kırar, hatta beyin kanamasından öteki tarafa gönderir, vesaire. Demek ki kadife eldivenin içinde, hem de demirden yumruk varsa, ha kadifeli darbe indirmiş, ha kadifesiz. Beynin patlar.

Demek ki, Erdoğan şu ana kadar savaştıklarının beynine kadifeyle kaplı demir yumruğunu indirirken, şimdi eğer “silahlarınızı gömmezseniz, kadifesiz demir yumruğum beyninizde patlar” diyor. Görünüşe göre savurduğu tehdit dehşetli. Ama görünüşe göre. İçinde demirden yumruk olmasıyla, kadifesiz demir yumruk olması arasında pek öyle ahim şahım bir fark olmadığına göre, bu tehdit tehdit sayılmaz. Karşısındakiler “beynimizi ha kadifeli demir yumrukla patlatmış, ha kadifesiz demir yumrukla patlatmış, fark etmez, o halde bu tehdit bize sökmez” diyebilirler.

Üstelik içinde demir yumruk olan kadife eldiven daha tehlikeli. Karşısındaki güç, kadifeye aldanıp, elini uzatabilir. O nedenle Erdoğan “kadifeye bakmayın, içinde demir var” dedi ya, şimdi karşısındaki güç, “vay canına, biz içinde yumuşacık, sımsıcacık, vicdanlı, insaflı, insancıl, dostane, sulhperver bir insan eli var sandığımız şu uzatılan kadife eldivenin içinde meğer, kimyada F simgesiyle ifade edilen, madencilikte demir cevheri denilen, sanayide işlendikten sonra inşaatlarda kullanılan demir varmış. Hani elimizi uzatsak bu ‘demir pençe’ alimallah tuttuğu gibi elimizi kolumuzla birlikte koparacakmış” diye düşünebilir ve devletin uzattığı bu kadifeli demir eli sıkmaktan uzak durabilir.

Yani neresinden baksanız, “kadifeli el”, hiçbir şekilde “barışçı” bir niyet taşımıyor. Kadifeli ya da kadifesiz demir yumruk, sonuç itibariyle demir yumruk olarak kalıyor. Üstelik bu demir yumruğun kadifeli olanı kırk yıldır, önüne gelenin beynine iniyor. Şu anda özellikle Rojava’da olan biten de böyle. Yani Erdoğan “kadifeli ölmek mi istersin, kadifesiz mi?” gibi bir şey söylüyor. Tıpkı Dersim Tertelesinde olduğu gibi. Ya “teslim olup öl ya da teslim olmayıp öl”  denerek, Dersim’in adını “Tunceli”, yani devlet-i alimizin Tunç devrinden kalma tunç eli yaptığı zamanlar gibi.

Güler misin ağlar mısın?

Bu “metalik mlliyetçilik” Türk tarihinde bir hayli yaygındır. Erdoğan “hileli kadife eldiven” taktiğiyle “barış” yolunda kandırıkçılık yapıyor ama Tunçtan Ayağıyla rakibinin boynunu kırmaktan söz etmiyor. Öyle olaydı, rakibine “kadifeli el” uzatmak yerine, pon pon terlikle gizlenmiş “tunçtan ayağını” uzatırdı. En büyük Türk şairlerinden biri olan Kazım Karabekir Paşa bu “ayak” hakkında tarihi öneme sahip bir şiir bile yazmıştır. Buyurun okuyalım:

“çelik gibi kollu, tunçtan ayaklı

türk hiç yılar mı, türk hiç yılar mı?

türk yılmaz, türk yılmaz!

cihân yıkılsa, türk yılmaz!”

Nasıl? Robokop gibi değil mi? O sıralar henüz dokuma fabrikalarımız olmadığından, bizim yılmayan üryan Türk Robakop’a kadife fistan giydirememişiz. Biçarenin kadife yastığı bile yok. Başını nereye koysun? İnim inim inliyor:

“Yastığımız mezar taşı

Yorganımız kan olsun.”

Sanırım bu kadifeli, mezar taşlı siyasi, askeri ve içtimai tehdit, övünç, sevinç, ileniç öyküsünden sıkıldınız. İyisi mi ben size bir türkü söyleyeyim:

“Kadifeden kesesi kahveden gelir sesi

Oturmuş kumar oynar

Ah ciğerimin, ah ciğerimin köşesi

Aman yolla Beyoğluna yolla

Yavrum yolla, İstanbul’a yolla

Yar yolla yar yolla

Kadife yastığım yok

Odana bastığım yok

Kitaba el basarım

Senden başka, senden başka dostum yok.”

İsterseniz bir de, Robokop Müslüman-Türk erkeğinin “oturak alemi”nde kafayı çekip mayıştığı esnada söylemekten çok hoşlandığı kadifeli bir maço türküyü de yazıya ekleyip, bitireyim:

Bursalı mısın kadifeli gelin çaydan mı geçtin

Yanakların al al olmuş konyak mı için

İçtiğimiz konyak mezemiz kaymak

Sen kimin yarisin yavrum her yanın oynak

Arabaya sen bin faytona ben

Anasını sen al kızını da ben”.

İyi pazarlar diyecektim de yazımı yetiştiremediğim için hepinize iyi Pazartesiler dilerim.

Yastığınız, maazallah mezar taşından olmasın da  kadifeden olsun ve de kadifeli keseniz dolarla dolsun. Ama siyasi mücadeleyi oturak alemine çevirmeye ve de milleti oynatmaya sakın kalkmayın.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Yedi maddede çerçevelenen çözüm ve barış

Sonraki Haber

Annalena Baerbock: Suriye siyasi geçiş sürecinde Kürtler rol almalı

Sonraki Haber
Almanya Dışişleri Bakanı: Kobanê Kürtler için mücadele sembolüdür

Annalena Baerbock: Suriye siyasi geçiş sürecinde Kürtler rol almalı

SON HABERLER

Yavuz Ekinci: Roman, ilhamla değil, tasarımla yazılır

Özgürlüğün yeni mayası: Demokratik Toplum Sosyalizmi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

Görev zamanı

Emekçilerin bir doğrusu yüz tane eğriyi düzeltti

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

Kürt halkı ve Abdullah Öcalan bağlamında ‘Gümüş madalya paradoksu’

Kürt halkı ve Abdullah Öcalan bağlamında ‘Gümüş madalya paradoksu’

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

Neler oluyor?

İzmir, ırkçılık ve eşitlik korkusu

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

Yavuz Ekinci: Roman, ilhamla değil, tasarımla yazılır

Yavuz Ekinci: Roman, ilhamla değil, tasarımla yazılır

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

Taciz faili polis tutuklandı ve görevden uzaklaştırıldı

Taciz faili polis tutuklandı ve görevden uzaklaştırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

İsrail Beyrut’a hava saldırısı düzenledi

İsrail, Beyrut’un Dahiye bölgesini vurdu

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır