DEM Parti MYK, DEM Parti Kadın Meclisİ ve DBP Kobanê’nin özgürleştirilmesinin yıl dönümünde açıklamalar yaptılar
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentinin DAİŞ’ten özgürleştirilmesinin 10’uncu yıl dönümüne dair “Kobanê’de örülen yaşam tüm kadınlara ilham oldu” başlıklı yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: ,
“21’inci Yüzyılda uluslararası ve bölgesel güçlerin desteğiyle Ortadoğu’yu karanlığa çevirmek isteyen kadın düşmanı IŞİD çeteleri, 10 yıl önce bugün kadınların destansı direnişiyle Kobane topraklarından sökülüp atıldı. Kobane’de kadınlar öncülüğünde ortaya konulan bu büyük direniş Kobane’yi özgürleştirmenin, insanların kendi onurlarına, kimliklerine sahip çıkmasının yanı sıra insani değerler adına verilen bir kadın direnişi ve devrimi olarak da tarihe geçti.
Verilen destansı direniş ve kazanılan zafer kadınların, halkların özgürlükten asla vazgeçmeyeceğinin kanıtıdır. Direnişin ve özgürlüğün sembolü olan Kobane kadınların kentidir. Bugün paralı çeteler eliyle Kobane’yi bir kez daha hedef alanlar şunu çok iyi bilsin ki; halkların, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi karşısında hiçbir güç duramayacaktır. Kobane’de ilmek ilmek örülen yeni yaşam tüm dünya kadınlarına ilham olmaya devam edecektir. Selam olsun; karanlığın içinde ışık olup yol gösteren kadınlara. Savaşın gölgesinde toplumu inşa edenlere. Selam olsun Kobanê Kadın Devrimi’ne.”
DEM PARTİ: Kobanê direnişi olmaz denileni olur kıldı
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) da Kobanê’nin DAİŞ’ten özgürleşmesinin yıldönümünde yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Ortadoğu’da yakılan o büyük özgürlük ateşinin, insanlık onuru adına verilen destansı mücadelenin, kadınların öncülüğünde karanlığa meydan okuyan cesaretin yani IŞİD çetelerine karşı Kobane’de kazanılan zaferin 10’uncu yıldönümü. Bütün insanlığa kutlu olsun. Küresel ve bölgeler güçler tarafından palazlandırılarak halklar üzerine salınan IŞİD çetesi Ekim 2014 tarihinden itibaren Rojava’ya saldırmaya başladı. Özellikle Musul’dan elde ettiği devasa cephanelik, tank, top gibi ağır silahlarla Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırmaya başlayan IŞİD, Ortadoğu’dan başlayarak bütün dünyaya o karanlık ve insanlık düşmanı emellerini yaymayı hayal ediyordu. Vahşeti nedeniyle gittiği her yeri direnişsiz teslim alan, karşısında devletlerin bile tutunamadığı IŞİD, Rojava’da, Kobane’de baltayı taşa vurdu. Kendi topraklarını, yaşamını, onurunu korumakta kararlı olan Kürt halkı ve onunla birlikte kader birliği yapan, özgürlük mücadelesi veren dünya halklarının enternasyonalist devrimcileri büyük bir inanç ve fedakarlıkla IŞİD’i Kobane’de yendi. Kadın öncülüğünde gerçekleşen bu zafer ile kadınlar bir direniş tarihi yazdı, kadın devrimi tüm dünyaya armağan edildi. IŞİD bütün teknik ve sayısal üstünlüğüne, küresel ve bölgesel güçlerin desteğine rağmen bir kentin onurlu evlatlarına ve onların yoldaşlarına yenildi, kadınlara yenildi. Kobane direnişi imkansız olanı başardı, olmaz denileni olur kıldı. Bu zaferle birlikte Kobanê bir daha asla silinemeyecek özgürlük iradesini dünya halklarına armağan ederek, vicdanların başşehri haline geldi.
Kobanê insanlığa yol göstermeye devam edecek
‘Direnen halkların yanında olacağız’
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentinin özgürleştirilmesinin 10’uncu yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar belirtildi:
“Kobanê zaferi, yalnızca bir şehrin savunulması değil, ulus devlet ve kapitalist modernitenin baskıcı hegemonyasına karşı Ortadoğu halklarının demokrasi ve özgürlük talebinin zaferidir. Kobanê, demokratik modernitenin, halkların ortak iradesi ve dayanışmasıyla nasıl hayat bulabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Özgür kadın iradesi ve öncülüğü ile elde edilen bu zafer, özgürlük için direnenlerin, halkların kardeşliği ve eşitliği temelinde inşa edilecek bir geleceğin mümkün olduğunu kanıtladığı bir dönüm noktasıdır.
Kobanê’de direnenler, özgürlüğün yalnızca bir coğrafyaya değil, tüm insanlığa ait olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu mirasa sahip çıkmak ve Ortadoğu halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerinin güvence altına alınması da Rojava’nın statüsünün tanınması ile mümkün olacaktır. Bu nedenle Tîşrîn’de olduğu gibi Ortadoğu’nun demokratikleşmesi adına insanlık suçlarına rağmen direnen halkların yanında olmaya ve demokratik siyaset mücadelemizin her aşamasında ‘Rojava’ya statü halklara özgürlük’ ısrarımızı sürdüreceğiz.”
HABER MERKEZİ