Bu yılki 15 Şubat’ı seferberlik ruhuyla karşıladıklarını belirten KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, tasfiyeyi ve irade kırmayı dayatanlara Strazburg’ta yüzbinlerin katılımıyla gerçekleştirecekleri mitingle cevap vereceklerini söyledi
Kürtler ve dostları tarafından 10 Ekim 2023 tarihinde startı verilen “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası, Avrupa, Türkiye ve Kürdistan’ın birçok yerinde çeşitli eylem ve etkinliklerle devam ediyor. Dünyanın 74 merkezinde eş zamanlı yapılan ortak açıklamayla başlatılan kampanya kapsamında Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki 26 yıllık tecrit koşullarını temsilen 26 kentten 26 temsilcinin katılımıyla 26 günlük “Uzun Yürüyüş”, 21 Ocak’ta Fransa’nın Lorient kentinde gerçekleştirilen diplomatik temaslarla başlatıldı.
15 Şubat’ta Strazburg kentinde kitlesel mitingle sona erecek olan yürüyüş güzergahındaki kentlerde, halk toplantıları, paneller, bildiri dağıtımları ve yerel dinamiklerle buluşmalar gerçekleştirilecek. Eylemciler, buluşmalarda taleplerini dosya ile sunarak, önümüzdeki sürece dair aynı zamanda yürütülecek diploması çalışmalarının zeminin oluşturmayı amaçlıyor.
Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, yürüyüşün amacı, önemi ile 15 Şubat’ta gerçekleştirilecek kitlesel etkinliklere ilişkin konuştu.
Yürüyüşün amacı
Yürüyüşün amacının Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü, Kürt sorunun demokratik çözümü, Kuzey ve Doğu Suriye’nin statüsünün tanınması ile halkların birlikte yaşamı olduğunu belirten Zübeyde Zümrüt, “Strazburg’a yüzbinleri toplayacağız” dedi. Yürüyüşün 15 Şubat’ta Strazburg’da gerçekleştirilecek mitingle sona ereceğini kaydeden Zübeyde Zümrüt, “15 Şubat’a kadar yapılacak yürüyüş ve son durağın Strazburg olması bizim için önemlidir. Çünkü komplo ve tecrit sisteminin devam etmesinde payı olan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve Avrupa Konseyi’nin Strazburg’da olması dünyaya vereceğimiz mesajları önemli kılıyor” diye belirtti.
15 Şubat için seferberlik
Kürt sorununa dair yeni tartışmaların yapıldığı bir süreçte 15 Şubat’ı karşıladıklarını dile getiren Zübeyde Zümrüt, Abdullah Öcalan’a dönük tecridin hala sürdüğüne işaret etti. Devletin Kürt sorununa bakışının da değişmediğinin altını çizen Zübeyde Zümrüt, iki yıldır devam eden kampanyanın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar devam edeceğini vurguladı. Zübeyde Zümrüt, “Bu sene 15 Şubat’a giderken Önderliğimizin özgürlüğünün sağlanması için seferberlik ruhuyla çalışmalarımızı yürüteceğiz” dedi.
Abdullah Öcalan’ın 26 yıldır İmralı’da komploya karşı direndiğini belirten Zübeyde Zümrüt, İmralı’daki görüşmelerin kampanya kapsamında verilen mücadelenin sonucu olduğunu söyledi. Zübeyde Zümrüt, “Şu ana kadar Önder Apo ile bir aile görüşü, bir de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Heyeti’nin iki görüşmesi oldu. Ama bu görüşmeler, Önder Apo’nun özgürleştiği anlamına gelmiyor. Önder Apo, fiziki olarak özgürleşmeden, Kürt sorunu demokratik zeminde çözülmediği takdirde bizim için her şey eksik kalır. Kampanyanın ikinci yılına girerken bu taleplerle mücadele edeceğiz. 15 Şubat’ta Strazburg’da kitlesel yapacağımız etkinlikler de daha görkemli bir şekilde yüz binlerin katılımıyla bu talepler dile getirilecek. Yüzbinlerle tek ses olup Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hep bir ağızdan haykıracağız” ifadelerini kullandı.
‘Kürt sorunu Avrupa’nın gündeminde’
Avrupa’nın birçok merkezinde 15 Şubat’ta etkinlikler gerçekleştirileceğini aktaran Zübeyde Zümrüt, “Bu sene Avrupa’da yapılan bütün yürüyüşlerde güçlü katılımların olduğunu görüyoruz. Hedefimiz önceki yıldan daha kitlesel olarak Strazburg’da toplanmaktır. Fransa hem Kürt potansiyeli hem de dostlarının yoğunlukta olduğu bir yer olduğu için katılımların yüksek olması bekleniyor. Bu anlamda halk, inisiyatif alarak, seferberlik ruhuyla çalışma ve planlamayı yapmaya çalışıyor” diye belirtti.
Kürt sorununun Avrupa’nın da gündeminde olduğunu söyleyen Zübeyde Zümrüt, Abdullah Öcalan’ın “özgürlükçü” paradigmasının tüm dünyada karşılık bulduğuna dikkati çekti. Zübeyde Zümrüt, şöyle devam etti: “Bizimle çalışmalara katılan birçok enternasyonalist genç ‘Artık dost değil, bu mücadelenin bir parçasıyız. Bu paradigma bizi de ilgilendiriyor’ diyor. Yani hem kampanyaya hem 15 Şubat’ın çalışmalarına hem de Önder Apo’ya Avrupa’da ciddi bir sahiplenme ve ilgi var. Özellikle Rojava’nın statüsü için nasıl bir savunma hattını geliştirebileceklerine dair ciddi tartışmalar yaşanıyor. Yine Önderlikle ilgili yapılan görüşmelere dair burada ciddi bir heyecan ve ilgi olduğunu söyleyebilirim.
Mesaj Strazburg’tan verilecek
Bu süreçte Önder Apo’nun elini güçlendirmemiz önemlidir. Görüşmelerin nitelik kazanması için Önder Apo’nun üzerindeki tecridin kaldırılması ve Kürt sorunun demokratik zeminde çözülmesi için devletin adım atması gerekiyor. Yapacağımız bütün yürüyüş ve etkinliklerde şu mesajı vereceğiz: Kürt sorunu çözülmeden, Kürt halk Önderi özgürleşmeden hiçbir şekilde alanları terk etmeyeceğiz ve kampanyayı daha da genişleteceğiz. Diğer bir mesajımız ise Rojava’nın tanınmasıdır. Rojava’yı saldırı demek Kürt halkının paradigmasına ve ideolojisine saldırıdır. Bunun için Avrupa’dan güçlü bir ses çıkarmak önemlidir. Dayatılan tasfiyeyi ve iradeyi kırmaya karşı yüz binlerin katılımıyla cevap vereceğiz.”
Haber: Esra Solin Dal / MA