İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun ifade işlemleri tamamlandı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, son 8 günde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili yaptığı açıklamalar ve CHP davalarında yer aldığını söylediği aynı bilirkişi ile ilgili sözleri sebebiyle hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında ifade verdi.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, “8 sayfalık bir ifade verdi; 5 sayfa Akın Gürlek, 3 sayfa bilirkişi soruşturması olmak üzere. İfadesini sözlü verdi, yazılı olarak da sunacağız” dedi.
İmamoğlu: Mücadele edeceğiz
Ekrem İmamoğlu, ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından açıklama yaptı. Yaşananların hukuksuz olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Haksızlığa hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
“Turpun büyüğü heybede” diyen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da tepki gösteren Ekrem İmamaoğlu, “Biz aldatıldık diyenlerden usandık” diye konuştu.
‘Yargının siyasallaşması meselesi’
Ekrem İmamoğlu “Burada olmayan siyasi parti yok, bu benim için en büyük gurur vesilesidir. İktidar partisi dışında bütün siyasi partiler buraya adaletin sağlanması için bize destek olmaya geldiler. Çünkü 16 milyonun temsilcisi böyle bir şekilde ifade vermemeliydi. Bugünkü mesele adalet meselesidir, hak arama meselesidir. Bugünkü mesele geleceğimiz meselesidir. Ne yazık ki yargının siyasileşmesi meseledir. Bugünün mesele, İstanbul’da kurulmaya çalışılan bir kumpasın geldiği sonuçtur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul’da dört aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşadık. Ama yılmadık, yılmayacağız. Haksızlığa hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Soruşturmaya tepki
İfade verdiği iki soruşturma hakkında da konuşan Ekrem İmamoğlu şunları söyledi: “Dedim ki, ‘Sayın Başsavcı, biz öyle adil bir dönem kazandırmak istiyoruz ki, senin çocukların dahi, kim hukuksuzluk yapıyorsa bu milletin hiçbir evladının sabahın köründe evinden alınmayacağı günleri herkese eşit bir adalet sistemini, yargının bağımsızlığını biz getireceğiz’ dedim. Biz bunu söylüyoruz, bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar. Savcılığa ifadeye getiriyorlar. Ben bu memlekette bir çocuğumuzun bile eşit olmadığında başımızı yastığa koyamayız diyen bir ahlakın temsilciyim. Aileyi, çocuğu tehdit etti diye beni burada ifade vermeye çağırıyorsun. Bu bir şaşkınlık, hem de konuşmamız yeni bitmiş pat diye.
Bilirkişi raporu
İkincisi, bir bilirkişi istatistik kurallarını alt üst ediyor. İmamoğlu ve yakın çevresinde hangi konu var ise, soruşturmanın başladığı anda bilirkişi olarak çağrılıyor. O raporlarla dava açılıyor. Her bilirkişi raporu da başka uzman bilirkişi raporuyla yanlış olduğu tescil ediliyor. Esenyurt ve Beşiktaş operasyonunda 3 bilirkişinin ismi yazıyor iken diğer ikisinin haberi olmadan, bilgisi olmadan bir rapor yazıyor, imzalıyor. İkisinin imzası olmadan o üç kişinin imzası olmadan o bilirkişi raporu çıkamaz. Evrakta sahteciliğe giden uydurma bir rapor düzenliyor. Bu millete kötülük düşüneni ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek?
Aldatıldık diyenlerden usandık
Turpun büyüğü heybede demek ne demek biliyor musunuz? Ben soruşturma seviyesinde olan bu dosyaların her sayfasını biliyorum demek değil midir? Cumhurbaşkanı’nın böyle bir dosyaya bakabilme, inceleyebilme hakkı var mı? Ona rağmen diyorsun ki, ‘ben davayı takip ediyorum, endişeli bunlar’ diyorsun. Geçmişte soyunduğun gibi bu davanın da savcılığına soyunuyorsun. Biz aldatıldık diyenlerden usandık. Aldatıldık diyenlerle işimiz yok, biz aldatılmayız. Yanlışı yap, sonra aldatıldık de. Buna müsaade etmeyeceğiz. Milletin yoksulluk içine gömülmesine vesile oldunuz. Adil bir sistem, yargı bağımsızlığı için mücadele edeceğiz.”
İSTANBUL