Ankara’da temaslarda bulunan Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu üyeleri, toplumdaki kaygıları partilere aktardıklarını belirterek, sürecin toplumsallaşması için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi
Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar kapsamında 27 – 28 Ocak tarihlerinde Meclis’teki siyasi partilerle görüşmek üzere Ankara’ya giderek temaslarda bulundu. Platformun 7 kişilik heyeti, Meclis’te temsil edilen partilere hazırladıkları 10 maddelik öneriyi sundu. Heyet içerisinde yer alan Platform Yönetim Kurulu üyeleri Mahsum Çiya Korkmaz ve Serdar Keskin, ziyareti ve yapacakları çalışmaları anlattı.
Siyasi partilerle görüştüler
Mahsum Çiya Korkmaz, Meclis’te temsil edilen partilerle görüşme kararını, 2024’ün Şubat ayında Amed’de sivil toplum örgütleriyle yaptıkları “Kürt sorununda demokratik çözüm arayışları” çalıştayında aldıklarını ifade etti. Kürt sorununa dair tartışmaların sürdüğü bir dönemde Meclis’te grubu olan partilerden randevu talep ettiklerini aktaran Mahsum Çiya Korkmaz, İYİ Parti ve MHP dışında herkesin randevularına yanıt verdiğini, İYİ Parti’nin de Amed’e döndükten sonra dönüş yaptığını söyledi.
CHP görüşmesi
CHP’ye, yerel seçimlerde iyi bir çıkış yakalandığını ancak Kürt meselesine dair sağlam bir politika oluşturulmadığına yönelik eleştirileri ilettiklerini anlatan Mahsum Çiya Korkmaz, “Kimi söylemlerin toplumu kaygılandırdığını ve daha çok cesaretli olmaları gerektiğini, bu halde kan kaybedeceklerini ilettik” dedi.
CHP’nin durumunun farkında olduklarını kendilerine aktardıklarını söyleyen Mahsum Çiya Korkmaz, “Sürece yönelik elimizden ne gelirse yapacağız” dediğini ifade etti. Diğer partilerinde bu süreci evvelden beri savunduklarını kendilerine ilettiğini söyleyen Mahsum Çiya Korkmaz, “Onlarında bize ilettikleri bunlardır” diye konuştu.
AKP’ye kaygı ve talepler iletildi
AKP ile 2 görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Mahsum Çiya Korkmaz, AKP Grup Başkanı ve Efkan Ala ile de görüştüklerini söyledi. Hazırladıkları 10 maddelik kaygı ve talepleri onlara da ilettiklerini ifade eden Korkmaz, “Toplumun taleplerini ve olması gerekeni ilettik. Olası bir sürecin sekteye uğramasına yönelik kaygılarımızı dile getirdik. Onlar da bu konuda bizim kaygılarımızı anladıklarını, bu kaygıları dikkate alacaklarını ilettiler. Ama biz de daha çok pratiğe yansımasını istedik. Anlamanın dışında, pratikte adımların atılmasını söyledik. Örneğin dil konusuna çok vurgu yaptık, dilin çok sert olduğunu ‘Kürtleri teslimiyet dayatan’ bir dil olduğunu söyledik. Yine kayyım atamaları, gözaltıların olduğunu, bunların toplumda büyük bir kırılma yaratığını dile getirdik. Sürecin toplumsallaşmasını istiyorsanız toplumun hassasiyetine dikkat edilmeli ve olumlu yönde adımlar atılması gerektiğini söyledik” ifadelerini kullandı.
AKP’nin yaklaşımı
AKP’lilerin taleplerini saygı ile karşıladığını belirten Mahsum Çiya Korkmaz, “Çözüm konusunda iradeli olduklarını, bu sefer daha iradeli olduklarını, geçmiş çözüm süreçlerinden dersler çıkardıklarını ilettiler” dedi.
Hazırladıkları 10 maddelik taleplerinin içinde temel özgürlüklerin anayasal haklar içine alınmasının da olduğunu belirten Mahsum Çiya Korkmaz, “Anayasal zemin olmadan sürecin sürdürülebilir bir süreç olmadığını ilettik. Bu konuya dair de bu resmi görüşmelerden aldığımız net bir bilgi yok, ama orada dönen kulislerden böyle bir anayasal çalışmanın olduğunun bilgisini edindik” diye konuştu.
Çalıştay hazırlığı
Amaçlarının toplumun taleplerini, kaygılarını iletmek olduğunu belirten Mahsum Çiya Korkmaz, “Bu taleplerimizi ilettik ve bu meselelerin siyasi partiler üzerinden değil, bütün sivil toplum örgütlerinin, hak örgütlerinin, meslek örgütlerinin bu sürece dahil edilmesini istedik. Amacımız talepleri iletmek ve bu süreci barışa dair olabilecek olumlu süreçlerin arkasında olduğumuzu ilettik” şeklinde konuştu.
Çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Mahsum Çiya Korkmaz, çalıştay hazırlıklarının olduğunu, buradaki siyasi partileri de ziyaret edeceklerini, daha farklı kesimlerle de görüşeceklerini söyledi.
‘Kalıcı barış sağlama amacı’
Paltform Yürütme Kurulu üyesi Serdar Keskin ise görüşmenin temel amacının sürdürülen sürecin kalıcı barışa evrilmesi noktasında duydukları kaygıları, çözüm önerilerini ve sivil toplum örgütlerinin yapması gereken çalışmalarla ilgili görüş alışverişinde bulunmak olduğunu söyledi. Muhalefet partilerine sürece destek sunmaları gerektiğini aktardıklarını Keskin, “İktidar kanadıyla yaptığımız görüşmelerde ise kalıcı barışa zarar verecek uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini dile getirdik” diye belirtti.
İktidar kanadı ve muhalefet partileriyle yaptıkları görüşmelerde çalışmalarının olumlu karşılandığını ifade eden Serdar Keskin, “Ziyaretlerden bizim izlenimimiz sürecin daha az katılımcı bir çalışma ile yürütüldüğü yönünde. İktidar ve muhalefet partisinden de bunlar dile getirildi. Biraz da sürecin hassasiyetini göz önünde bulundurarak, bu tespitlerini sundular. Böyle bir çalışma var, ama bütün partilerde bekle-gör durumu söz konusu olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
‘Topluma yayılmalı’
Görüşmede partililerin sorunun çözülmesi gerektiğini, kendilerini dünyaya izah edemediklerinin aktardığını belirten Serdar Keskin, “Partililerde bu yönlü çalışmalar yapacaklarını söylediler. Sivil toplumunda bu sürece dahil olması gerektiği beklentilerini de ilettiler” şeklinde konuştu. Sivil toplumun öncelikle bölgede sonrada genelde “barışı” konuşabilecek programlar yapmasının da konuşulduğunu ifade eden Serdar Keskin, “Onların da önerileri bu yönde oldu. Önce bölgede sonra Türkiye genelinde sivil toplumun bu çalışmaları olması gerektiğini söylediler” dedi.
Platform olarak bölgede sonra Türkiye genelinde bir çalışma yapmayı düşündüklerini belirten Serdar Keskin, şöyle devam etti: “Bunun için çalıştaylar, toplumu bilgilendirecek şekilde paneller düzenleyebiliriz. Öncelikle çalışmalarımız bölgeye dönük sonra ülke geneline dönük çalışma yapmayı planlıyoruz.”
‘Umutluyuz’
Bu konuda diğer sivil toplum örgütleriyle görüştükten sonra önlerine bir takvim koyacaklarını belirten Serdar Keskin, şunları kaydetti: “Kürt sorunu gibi sorunların uluslararası çözümüne baktığımız zaman dönem dönem çatışmaların, barışın geliştiğini görüyoruz. Ama nihayetinde ülkeler kendi yurttaşları ile yaşadıkları sorunları diyalog zemini oluşturarak çözüyorlar. Bugünkü süreçten de umutluyuz. Kalıcı barışa evrilmesi içinde bizler, sivil toplum örgütleri olarak elimizden geleni yapacağımızın sözünü veriyoruz”
Haber: Müjdat Can / MA