Ölüm yeri, tarihi ve cenazesinin götürüldüğü hastane belli olan oğlunun cenazesini 28 yıldır alamayan Halil Gökmen, cenaze için kendisine verilen pusulayı bir an olsun yanından ayırmıyor
Dîlok’ta yaşayan Halil Gökmen (76), 1996’da PKK’ye katıldıktan bir yıl sonra çatışmada yaşamını yitirdiği iddia edilen oğlu Murat Gökmen’in öldürüldüğü tarih, yer ve cenazenin kaldırıldığı hastane belli olmasına rağmen 28 yıldır kendisine verilmeyen oğlunun cenazesini arıyor. Mezmaxor (Şahinbey) ilçesinde yaşarken oğlu Murat Gökmen’in (18) 1996 yılında PKK’ye katıldığını, aradan bir yıl geçtikten sonra 1997 yılında Bedlîs’in Norşîn (Güroymak) ilçesinde çatışmada yaşamını yitirdiğine ilişkin kendisine haber verildiğini belirten baba Halil Gökmen, cenazenin otopsi işlemleri için Bedlîs kent merkezinde hastaneye götürüldüğünü kaydetti. Oğullarının ölüm haberini Antep TEM Şube’den polislerin vermesiyle öğrendiğini söyleyen Gökmen, 28 yıldır hala cenazesini alamadığını söyledi.
Cenazelere tek tek baktı
Evine gelen polislerin, “Oğlun Bitlis’te öldürüldü, git cenazeni al” dediklerini aktaran Halil Gökmen, “Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcısıyla görüşmek için Bedlîs’e gittim. Görüşmeye gittiğimde içeride 2 kişi vardı. Bana niye geldiğimi sorduklarında, oğlumun cenazesi için geldiğimi söyledim. Sonra bana resim göstereceklerini söylediler ve resimleri getirdiler” ifadelerini kullandı.
‘24 kişinin yaşamını yitirdiğini öğrendim’
Söz konusu çatışmada 24 insanın öldürüldüğünü öğrendiğini söyleyen Halil Gökmen, o gün kendisine 16’sının fotoğrafının gösterildiğini kaydetti. Gösterilmeyen 8 resim için savcının “Onlar daha hazır değil” dediğini aktaran Halil Gökmen, “Bütün cenazelerin üzerinde 1’den 16’ya kadar numaralar vardı. Onların hepsine baktım. Aralarında oğlum yoktu. Diğer 8 cenazenin hazır olmasını bekledim. Sonra savcı bana, ‘Biz cenazeleri vermeyeceğiz. Git evine otur’ dedi. Gerekçeleri de ‘Yasaktır’ oldu. Sonra Bitlis Jandarma Merkez Karakolu’na gittim. Orada bir komutan vardı. Ona oğlumun öldüğünü, ama bana cenazeyi vermediklerini anlattım. Sonra bir not defteri çıkardı. Bana oğlumun isminin Murat olup olmadığını sordu. Ben de ‘Evet oğlumun adı Murat’ dedim. Sonra bana bir pusula yazdı. İşte üzerinde oğlumun kimlik bilgileri yazılıydı. Oğlumun nerede öldüğünü ve savcının onu nerede gömdüğünü yazdı. Sonra dosyayı Wan’a gönderdiklerini söyledi. O zaman Wan’a gidecek gücüm, durumum yoktu. Komutana da söyledim. Ne karakol bana cenazemi verdi ne de her hangi bir yerde buna dair bir haber yayımlandı” diye konuştu.
Kent çöplüğüne gömülmüş
Karakoldan kent merkezinde bulunan çarşıya gittiğini anlatan Halil Gökmen, “Çarşıda yanıma gelen biri burada ne yaptığımı sordu. Ben de durumumu anlattım. Adam bana, ‘O cenazeleri bir kepçe getirerek kent merkezi çöplüğüne gömdüler. Kimseye de vermiyorlar’ dedi” şeklinde konuştu.
İHD’ye başvurdu
Halil Gökmen, yaşadıkları üzerine İnsan Hakları Derneği (İHD) Bedlîs Şubesi’ne başvuruda bulunduğunu kaydetti. Yıllarca baskınlara uğrayan evlerinde oğlundan geriye bir fotoğrafın bile kalmadığını belirten Gökmen, sadece oğlunun ölüm günü ve öldüğü yerin yazılı olduğu pusulanın kaldığını belirtti. 28 yıldır pusulayı yanından ayırmadığını dile getiren Halil Gökmen, sadece kemikleri olsa da oğlunu aramaya devam edeceğini söyledi.
Haber: Ceylan Şahinli / MA