DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ‘Abdullah Öcalan Kürt sorunun köklü ve kalıcı çözümü için, demokratik bir Türkiye’nin inşası için önümüzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor’ açıklaması yaptı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Tuncer Bakırhan, 6 Şubat Mereş merkezli depremlerin 2’nci yıl dönümüne değinerek, yaşanan ölüm ve yıkımlardan AKP-MHP iktidarının sorumlu olduğuna işaret etti.
Yargıdaki çifte standarta dikkati çeken Tuncer Bakırhan, “Yandaş olana hukuk lastik gibi ama bu düzeni eleştirenlere maşallah aslan gibi kükrüyor. Muhalif olunca maşallah çok iyi niyet okuyorlar. Bir gerekçe bularak insanları mahkum etmeye çalışan bir yargıyla, bir hukukla karşı karşıyayız. En son örneğini dün hep birlikte gördük. Adli tıp raporuna göre diri diri yakıldığı tespit edilen Pınar Gültekin davasını biliyorsunuz. Pınar Gültekin davasında bu canice öldürmeye Yargıtay haksız tahrik indirimi istiyor” dedi.
Özgür Basın’a yönelik saldırılar
Tuncer Bakırhan, kayyım atamalarına işaret ederek, batı kentlerinde de benzer uygulamaların devreye konulduğunu söyledi. Tuncer Bakırhan, “İşte artık muhalefet partilerine de kayyım atıyorlar. Yetmiyor bir de mevcut halihazırdaki belediye başkanları ile uğraşmaya çalışıyorlar. Hangi partiden olduğuna bakmaksızın biz DEM Parti olarak kayyım karşıtı tutumumuzu devam ettireceğiz. Bunlarla bitmiyor. Türkiye’deki baskıcı uygulamalar. Yeni Yaşam Gazetesi, JINNEWS, Mezopotamya Ajansı’nı biliyorsunuz; gün yok ki baskıya uğramasınlar, gün yok ki bu basın yayın organlarında çalışanlar gözaltına alınmasın, neredeyse bu gazetecileri cezaevlerin değişmez müdavimi oldular” diye kaydetti.
Tuncer Bakırhan, şunları söyledi:
“Özgür Basın’ın yanında olacağız. Bu baskıları lanetliyoruz. Baskılar karşısında baskıya uğrayanlarla dayanışma içinde olacağız. Eleştiri demokratik yaşamın en kutsal kurallarından biridir. Eleştiri hakkı hapsedilirse o ülkede demokrasi olmadığının en önemli göstergelerinden biri olur. Türk’ü Kürt’ü Alevisi sünnisiyle bu olumsuz tablo karşısında insanlar ifade özgürlüğü adalet istiyor. Emin olun sadece baskıya uğrayanlar özgürlük ve demokrasi istemiyor, sokakta karşılaştığı iktidar mensubu insanlar da Türkiye’nin en temel meselesi demokrasidir diyor. Herkesin üzerinde hemfikir olduğu bu demokrasinin hayat bulması için hiçbir durmadan mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Sêrt Belediyesine kayyım atanması
Sêrt Belediyesi’ne kayyım atamasına tepki gösteren Tuncer Bakırhan, “Siirt halkının iradesi gece yarısı yok sayıldı. Bir halkın emeğini umudunu çalmak onun ekmeğini çalmaktan daha büyük bir hırsızlık, arsızlıktır. Daha büyük bir vicdansızlıktır. Belediyemizi neyle suçluyorlar biliyor musunuz? Belediye iyi hizmet yürüttüğü için oradaki Araplar, Kürtler belediyeden memnun olduğu için emin olun orada uygulanan sosyal projeler, kadınlar dönük yapılan projeler, kimlik ayırmadan herkese eşit adil götürülen hizmetleri Siirt halkı çok iyi biliyor. Aslında cezalandırdıkları bu adil bu eşitlikçi hizmettir. Buraya kayyım atıyorlar. Onun için bütün Siirt halklarını ve Türkiye halklarını Siirt’teki bu adil, eşitlikçi yönetim anlayışıyla dayanışmaya çağırıyorum.
Milletvekili olduğum Siirt’in 100 yıldır cumhuriyetten çekmediği şey kalmadı. Siirt 1920 yılında birinci Umumi Müfettişlik bölgesinde kaldı. 1978 sonrası sıkıyönetimle yönetildi. 1987’de OHAL şartlarında her türlü zulmü faili meçhul cinayetleri kötülükleri gördü. 2016’dan beridir de kayyım anlayışıyla yönetiliyor. Bir kent düşünün 100 yıllık cumhuriyetin onlarca yılını olağanüstü halk usulleri ile geçiriyor. En sonda söyleyeceğini en başta söylemek istiyorum. Kürtler vardır ama siyasi iradeleri yoktur anlayışından bu iktidarı vazgeçmeye çağırıyoruz. Kürtler de vardır, iradesi de vardır. Kürtlere de iradelerine de saygı duyacaksınız” dedi.
‘Öcalan tarihi bir açıklama yapacak’
Tuncer Bakırhan, şöyle devam etti:
“Sayın Öcalan kısa bir sürede tarihi bir çağrı yapacak. Türkiye kamuoyunun, sizlerin de merakla beklediği bir hususu da ilk kez ben buradan paylaşmak istiyorum. Sayın Öcalan, Kürt sorununun köklü ve kalıcı çözümü için, demokratik bir Türkiye’nin inşası için önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Evet Sayın Öcalan tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor ve kısa bir süre bu çağrıyı yapacak.
Erdoğan’a büyük iş düşüyor
Bu süreç Sayın Bahçeli’nin bugüne kadar yaptığı siyasi taşıcıyıcılıkla devam etti. Biz de hakkını verdik ama Sayın Bahçeli yürütmenin başı değil. Şimdi yürütmenin başındaki Sayın Erdoğan’a büyük işler düşüyor. Artık her şey Erdoğan’ın elinde. Artık demokratik adımları atma zamanı, artık top Erdoğan’da. Milyonların gözü, kulağı demokrasi gelsin, adalet gelsin, özgürlük büyüsün, diye bekliyor. Hızlıca artık demokratikleşmeyi sağlayacak güven onarıcı adımların atılmasını bekliyoruz.
Eşit yaşamdan yanayız
Sizin için tarihe geçme fırsatıdır. Günü kurtarmak ve oyalamak yerine cesaret gösterin. Tarihe cesur bir yürütmenin başı olarak geçin. Bizler rüzgara karşı savrulmamak için birlikte yaşamdan, eşit yaşamdan yanayız. DEM Parti olarak yönümüzde istikametimizde barıştır, müzakeredir, diyalogtur. Barışın yolunun zor ve dikenli olduğunu biliyoruz. Hele böylesine bir iktidarla karşı karşıya olduğumuz da açığa çıkınca, her şeye rağmen bu yolda bütün arkadaşlarımızla, yoldaşlarımızla birlikte Türkiye’nin emekçileri ve yoksullarıyla birlikte cesaretle yürümeye devam edeceğiz. Yürüyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz.”
İmralı ziyareti
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından yapılması beklenen çağrıya ilişkin olarak “15 Şubat da olabilir sonrası da olabilir” diye cevap veren Tuncer Bakırhan,”İmralı ziyareti olacak mı?” sorusuna ise “Henüz netlik yok. Çağrıyı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Tuncer Bakırhan, “Bir silah bırakma çağrısı mı olacak?” sorusuna da şu cevabı verdi:
“İçeriğini bilmiyorum. İçinde ne olduğunu çok bilmiyoruz, heyetlerden aldığımız bilgilere göre konuşuyorum. Muhtemelen bu çağrı içerisinde benzer şeyler olma ihtimali yüksek. Çok kısa bir süre içinde bir hazırlık var, bir çalışma var. 15 Şubat da olabilir sonrası da olabilir. Henüz bu konuda bir netlik yok çağrıyı bekliyoruz.”
Kaynak: MA