DEDAŞ tarımsal sulama döneminin hemen öncesinde çiftçiyi tehdit ederek borcu olduğunu iddia ettiği çiftçiye bu yıl elektrik verilmeyeceğini açıkladı. Diğer yandan yıllardır bölgedeki barajlardan su verilmiyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ) tarımsal sulama dönemi öncesinde elektrik gücüne dayalı sulama yapan çiftçileri birikmiş borçlarını ödemeleri için uyararak, aksi halde bu yıl elektrik verilmeyeceğini duyurdu. Bölgede yıllık 23 milyar kWh tüketimin yaklaşık üçte birini oluşturan tarımsal sulama abonelerinin toplam elektrik borcunun 51 milyar TL’ye yaklaştığı iddia edildi. 143 bin çiftçiden 59 bininin sulu tarım yaptığını açıklayan DEDAŞ, tarımsal sulama amacıyla tüketilen elektriğin, Türkiye genelindeki tarımsal elektrik tüketiminin yaklaşık yarısına tekabül ettiğini bildirmesi ise dikkat çekti.
Su birliklerinde elektrik yok
Şirket tarafından yapılan açıklamaya göre, Rîha (Urfa) ve Mêrdîn (Mardin) illerindeki tarımsal sulama aboneleri, toplam borcun büyük kısmını oluşturduğu belirtilerek, Rîha’da 15.003 abonenin 30 milyar TL, Mêrdîn’de ise 6.130 abonenin 17 milyar TL elektrik borcu bulunduğu. Amed (Diyarbakır), Elîh (Batman), Şirnex (Şırnak) ve Sêrt (Siirt) illerindeki toplam borcu da 3,5 milyar TL’ye ulaştığı belirtildi. Tarımsal sulama abonelerine çeşitli kurumlar tarafından elektrik borçlarını ödemelerini kolaylaştıracak destekler verildiğine dikkat çeken Dicle Elektrik açıklamasında, “Borcu bulunan tarımsal sulama abonelerimiz ile güvence bedeli yetersiz olan DSİ’ye bağlı sulama birliklerine 2025 yılında elektrik verilemeyecektir” ifadelerine yer verildi.
DEDAŞ tek örnek
Özellikle 2022 yılı başından bu yana suya ve elektriğe gelen anormal zamlardan sonra bölgede özellikle küçük çiftçinin üretim yapması adeta yasaklanırken, şubat ayı itibariyle ikiye katlanan elektrik bedeli ile birlikte çiftçi tamamen üretimden çekilmeye zorlanıyor. DEDAŞ’ın uygulamalarına Türkiye’nin diğer bölgelerin de karşılaşılmıyor olması ise dikkat çekiyor. Türkiye’nin dört bir yanında su birliklerinin tamamının enerji borcu olmasına karşı enerjileri bugüne kadar hiç kesilmedi. Ancak DEDAŞ’ın elektrik sattığı bölgede su dağıtımının yüzde 10’unu sağlayan su birlikleri sadece elektriğe dayalı su dağıtımını yaparken, birçoğuna kayyum atanarak çiftçiye çok yetersiz olan kanaletlerden dahi su ulaştırılması engellendi.
‘Sorun elektrik değil sulama’
Riha, Amed, Mêrdîn, Êlih, Sêrt ve Şirnex illerinde elektrik satan Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ), yaptığı bir açıklamada, bölge kentlerinde 30 bin tarımsal sulama abonesinin olduğunu belirterek, abonelerin yüzde 81’inin borçlu olduğunu iddia edip yaklaşık 24 bin çiftçinin elektriğini keseceklerini duyurmuştu. Arvas yaptığı açıklamada, “Bölgemizdeki sorun elektrik değil, sulama sorunudur. İlgili kurumların çözüm önerilerini ivedi olarak hayata geçirmeleri hayati önem arz ediyor” ifadelerini kullandı. Yaptığı bu açıklama ile ‘sorunun kaynağının çiftçiye su taşımayanlar’ olduğunu belirtirken, çiftçi üzerinde sürdürdükleri baş kesen uygulamalarına ise gerekçe üretmeye çalışıyordu.
28 adet baraj var su yok
DEDAŞ, elektrik satışı yaptığı bölgede 2023 yılı içinde yaklaşık 33 milyar Kwh elektrik sattı. Bölgede 33 milyar Kwh elektrik tüketilirken, Türkiye’de 2023 yılında tüketilen enerji miktarı ise 330 milyar Kwh oldu. 6 ilde sulamada kullanılan elektrik miktarı ise 7,25 milyar kilovatsaat olması bölge çiftçisinin DEDAŞ’a mahkum edilmesinin açık göstergesi. Bunun yanında 6 il coğrafyasında 28 adet devasa barajlar ve HES’ler mevcut. Bu barajlardan sadece Atatürk Barajı ve Karakaya Barajı tam kapasite çalışması halinde elektrik üretim kapasiteleri yıllık 42 milyar Kwh olurken, bu 2 barajla 6 ilin tüm elektrik ihtiyacı karşılanabilecek olması baskının ve soygunun hem su hem de enerji üzerinden nasıl sürdürüldüğünü açığa çıkarmakta.
![](https://yeniyasamgazetesi9.com/wp-content/uploads/2025/02/WhatsApp-Image-2025-02-11-at-13.03.16-1-700x430.jpeg)
Sadece 1 baraj bölgeye yetiyor
Diğer yandan sadece Atatürk Barajı 48,7 milyar metreküp su depolama hacmine sahip ve bu miktardaki su, aynı zamanda Türkiye’nin 1 yıllık su ihtiyacını tek başına karşılayabilecek bir kapasiteyi ifade ediyor. Sadece DEDAŞ’ın yetkili olduğu bölgede diğer 27 barajın varlığı ise bölgeye dönük politikaları ortaya seriyor. Kürt coğrafyasındaki 100’ü aşkın barajları eklediğinizde bütün Ortadoğu’ya ve Türkiye’ye yetecek düzeyde su varlığı mevcut. Ancak hem çiftçiler ve hem kentler ve hem de köylerde yaşayan halk su ve elektrik borçları nedeniyle büyük bir zulme ve sömürüye tabi tutuluyor.