Abdullah Öcalan’la tanışıklığını anlatan Hevrîn Xelef’in annesi Sûad Mistefe, ‘Abdullah Öcalan ile tanıştıktan sonra Kürt özgürlük mücadelesine bağlılığım arttı. Konuşmaları beni bu mücadele için söz vermeye itti’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplo 26’ncı yılında. Komplonun startı, Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkarılmasıyla verildi ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesine kadar devam etti. Abdullah Öcalan, komplonun startının verildiği Suriye’ye, Türkiye’de 12 Eylül 1980 askeri darbesinden kısa bir süre önce gitmişti. Abdullah Öcalan, 1979 yılında Kobanê üzerinden Suriye’ye geçti. Bir süre El Pelur köyünde kalan Abdullah Öcalan, daha sonra Halep başta olmak birçok bölgeyi ziyaret etti. Abdullah Öcalan, bu süreçte temas ettiği kişiler üzerinde önemli bir etki bıraktı. Abdullah Öcalan’ın fikirleri, 2011 yılında patlak veren iç savaşı sırasında Kürtler ve dostlarına ilham oldu. Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde Abdullah Öcalan’ın paradigmasını rehber edilen halklar, tüm insanlığı tehdit eden DAİŞ’e karşı büyük bir zafer elde etti ve Rojava Devrimi’ni gerçekleştirdi.
69 yaşındaki Sûad Mistefa da Abdullah Öcalan ile tanışan ve mücadeleye girişen isimlerden birisi. Sûad Mistefe, 12 Ekim 2019 tarihinde paramiliter gruplar tarafından katledilen Suriye Gelecek Partisi Sekreteri Hevrîn Xelef’in annesi. Aslen Şirnex’in (Şırnak) Cizîr (Cizre) ilçesinden olan ve Dêrsim Katliamı sonrası Kuzey ve Doğu Suriye’nin Derik kentine bağlı bir köye göç etmek zorunda kalan bir ailenin çocuğu.
Kuzey ve Doğu Suriye’de evlenen ve 6 çocuğu olan Sûad Mistefe, 1980’li yıllarda Kürt özgürlük mücadelesinde yer alan isimlerle tanıştı. Tanıştığı isimler arasında Salih Kandal, Egit (Mahsum Korkmaz) ve Berivan (Binevş Agal) gibi isimler de bulunuyor. Öte yandan sanatçı Xelîl Xemgin’in “Berxwedana Sasonê” şarkısında bahsettiği kişilerden biri olan Reşîd Mihemed de Sûad Mistefe’nin kardeşi.
‘Öcalan bizi selamladı’
Sûad Mistefe’nin Abdullah Öcalan ile tanışıklığı ise 1991 yılına denk geliyor. Lübnan’da PKK’nin ilk silahlı eyleminin yıl dönümü dolayısıyla yapılan programda Abdullah Öcalan ile tanıştı. Sûad Mistefe, o günleri şöyle anlattı: “Çok uzun yıllar Kürt özgürlük mücadelesi içerisinde yer aldım. O dönemlerde Sayın Abdullah Öcalan’dan bir haber geldi. 1991 yılının 15 Ağustos’u Lübnan’da kutlama çağrısı yapmıştı. Ben de büyük kızımı, bazı akrabalarımı alıp Lübnan’a gittim. 50 bin insan o kutlamalarda yer aldı. O gün içimden ‘Eğer kendi topraklarımızda olsaydık bu kutlama çok daha anlamlı olurdu’ diye geçirdim. Sayın Abdullah Öcalan bizi selamladı, işte o kutlamalarda Sayın Abdullah Öcalan’a ve Kürt özgürlük mücadelesine bağlılığım arttı. O yaşıma kadar hiçbir Kürt önderinin halkın içerisine girerek halkla birlikte değerlendirmeler yaptığını, onlarla tartıştığını, toplantı aldığını görmedim. Bu konuşmalar beni bu mücadele için söz vermeye itti. Konuşması bittikten sonra gitti. Kimse nereye gittiğini bilmiyordu.”
‘Kadın mücadelesinden bahsetti’
Abdullah Öcalan’ın 1 gün sonra kendisi ve 9 aileyle görüştüğünü anlatan Sûad Mistefe,”O görüşmede de bir sürü şeyden bahsetti. Özellikle kadın mücadelesinden bahsetti. O zaman aklıma bir keresinde Egit arkadaşın söylediği sözler geldi. Egit, ‘Devrimimiz acayip bir devrimdir’ demişti. Ona, kızımın parti çalışmalarında yer almak istediğini söyledim. Kızım Zozan o zaman 11’inci sınıf öğrencisiydi. Sayın Abdullah Öcalan bunu duyunca elini omzuma koyarak ‘O okusun okuluna devam etsin’ dedi” diye kaydetti.
‘Aynı inançla güne başladım’
2 kızını ve 1 oğlu ile birçok akrabasını özgürlük mücadelesinde yitirdiğini aktaran Sûad Mistefe, “Her seferinde aynı inançla güne başladım ve mücadele ettim. Bir yanımız hep ihanet oldu ama bir yanımız da hep direnişti. Diyarbakır zindanlarından bu yana direniş ve mücadele sürüyor. Bugün Tîşrin direnişine kadar getirebiliriz bunu” dedi.
‘Fikirleri Kuzey Doğu Suriye’de yaşam buluyor’
Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşam bulduğuna dikkati çeken Sûad Mistefe, şöyle devam etti: “Rojava Devrimi 2012 yılında oldu. Ancak bunun öncesi de var. Arap ve Kürt halkı birbirine düşman edilmek istendi. Devrim bunu boşa çıkardı. Biri Sayın Abdullah Öcalan’a Rojava’da nasıl devrim yapılacağını sorar. Sayın Abdullah Öcalan da bunun bir süreç içerisinde yapılacağını ve buradaki devrimi siyaseten halledeceklerini söylüyor. Bakur’da filizlenen direniş burada orman oldu. Bunu Bakur’dan Rojava’ya taşıyanlar ise kadınlar oldu. Bugün Sayın Abdullah Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Suriye’nin demokratikleşmesi bu devrimin devamı olacaktır.”
Haber: Ceylan Şahinli / MA