Kuşadası açıklarında batan botta eşini ve kızını kaybeden Amin Fakhimi, botun batmasına sahil güvenlik ekiplerinin neden olduğunu ifade etti
Sahil Güvenlik Komutanlığı, 17 Ocak’ta yaptığı açıklamada, 16 Ocak’ta Aydın’ın Kuşadası ilçesinde bir lastik botun battığını duyurdu. Açıklamada, olayın saat 21.32’de meydana geldiği ve bölgeye sahil güvenlik botunun sevk edildiği kaydedildi.
Açıklamada, “dur” ihtarına uyulmadığı ileri sürülerek, “Kaçmaya çalışan düzensiz göçmenlerin bir kısmı denize düşmüş, icra edilen arama kurtarma faaliyetlerinde fiber karinalı lastik bot içerisinde ve deniz yüzeyinde bulunan 18 düzensiz göçmen ve 13 çocuk kurtarılmış, 1 göçmen kaçakçısı şüphelisi yakalanmış, 3 düzensiz göçmenin ise cansız bedenine ulaşılmıştır. 17 Ocak 2025 tarihinde 4 düzensiz göçmenin cansız bedenine daha ulaşılması üzerine arama kurtarma faaliyetlerine son verilmiştir. Olay ile bağlantılı olarak gerçekleştirilen müşterek takip neticesinde Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından karada 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi daha yakalanmıştır” bilgilerine yer verildi.
Batan botta hayatını kaybedenler arasında İranlı Nazanin Fakhimi ve 3 yaşındaki kızı Delsa Fakhimi de bulunuyordu. Nazanin Fakhimi, eşi Amin Fakhimi ile birlikte 8 yıl önce Trabzon’a yerleşti. Nazanin Fakhimi, 2 çocuğu ve kardeşi Mehram Fatha ile birlikte kaçak yollardan Yunanistan’a geçmek üzere 16 Ocak akşamı lastik bota bindi. Ancak 3 yaşındaki kızı Delsa ile birlikte botun batması sonucu hayatını kaybetti. Mehram Fatha ile Nerges adlı Afgan bir kadın ise, yaralı olarak Kuşadası Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Göçmenler, daha sonra Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü.
‘Sahil güvenlik neden oldu’
Olaya dair görüştüğümüz Nazanin Fakhimi’nin eşi Amin Fakhimi’ye göre, botun batmasının nedeni bölgeye sevk edilen sahil güvenlik ekibi. Amin Fakhimi’ye göre; göçmenleri taşıyan bot, sahil güvenlik botunun oluşturduğu dalga nedeniyle suyla doldu ve sonrasında battı. Ayrıca uzun bir süre denize düşen kişilere sahil güvenlik ekibinde yer alan kişiler tarafından müdahale edilmedi. Fakhimi, iddialarını olayda yaralı kurtulan kayınbiraderi ve Afgan kadının anlatımlarına dayandırıyor.
‘Deniz dalgalı değildi’
Amin Fakhimi, olayı aradan 12 saat geçtikten sonra Kuşadası Jandarma Karakolu’ndan gelen telefonla öğrendiğini paylaştı. Amin Fakhimi, olayın detaylarının kendisine aktarılmadığını ve haberi alır almaz Kuşadası Devlet Hastanesi’ne gittiğini ifade etti. Amin Fakhimi, şunları söyledi: “Afganistanlı kadın da o botta bir çocuğunu kaybediyor. Sahil güvenlik aracı öyle bir dalga yaratıyor ki botların denizin içinde 4-5 metre dalıp çıktığını söylediler. Eşimi ve 3 yaşındaki kızımı öldürdüler. Diğer kızım, aynı botta eşini ve 2 çocuğunu kaybeden Afganistanlı bir erkek tarafından kurtarılıyor. Sahil güvenlikten bir asker ise bana ‘Onlarda da nasıl cesaret varmış, o dalgalı denizde yola çıkmışlar. Biz dur ihtarı verdik, durmadılar. Kaçarken denize düştüler’ dedi. Hem denizin dalgalı olduğu, hem de insanların öyle denize düştüğü yalanları söylendi bana. Ancak kayınbiraderim bana denizin dalgalı olmadığını, hatta en yüksek dalganın 50-70 santim arasında olduğunu söyledi. Türkiye’de bindikleri kara parçası ile Yunanistan’da gidecekleri yer arası 30 dakika. Onlar 20 dakika boyunca hiç zorluk çekmeden gidiyorlar. Ta ki Türkiye’nin deniz botu gelene kadar.”
‘Dava açacağım’
Olaydan sağ kurtulanların alelacele kamplara götürüldüğü ve ifadelerinin alındığını, 2 gün sonra da serbest bırakıldıklarını söyleyen Amin Fakhimi, şöyle devam etti: “Bu yaptıkları genel olarak kullandıkları bir taktik. Suda dalga yaratarak gidenleri korkutuyorlar. Ama bu sefer dalga sonucu insanlar denize düşüyor. Ancak 40 dakika boyunca insanlar denizde çırpınıyor. Afganistanlı kadın var, bu olaya şahit olan. O da aynı şeyleri söylüyor. Ben sahil güvenliğe dava açacağımı söylediğimde, oradaki asker bir şey demedi. Daha sonra bana telefon açarak, ‘Komutanımız birkaç soru soracak’ diyerek beni çağırdılar. Gittim komutan hiç bir şey sormadı. Bana, ‘Yunanistan tarafından mermi atıyorlar. Biz seni çok iyi anlıyoruz’ dedi. Ben de onlara ‘Yunanistan tarafı mermi atıyor diyelim, peki siz onları kurtarmak için ne yaptınız?’ diye sordum. Kendi resmi sayfalarında, ‘31 kişiyi kurtardık’ diyor. Bu insanların da kendi kendilerine denize düşmüş gibi yazmışlar. Ben haklarında şikayetçi oldum. Şahitler var. Sahil Güvenlik aracının kamera kayıtlarını görmek istiyorum.”
Haber: Ceylan Şahinli / MA