Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Abdullah Öcalan’dan beklenen açıklamanın görüntülü olup olmayacağına dair ‘mevzuatta yok’ dedi. Ancak söz konusu mevzuatlar, uzun yıllardır İmralı Cezaevi’nde ortadan kaldırılmış durumda
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 20 Şubat’ta katıldığı bir televizyon programında, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan yapılması beklenen açıklamanın görüntülü olup olmayacağına dair soruyu yanıtladı. Bakan Tunç, “Mevzuatımızda bir hükümlünün videoyla kamuoyuna seslenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak lazım” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, dün Bakan Tunç’un sözlerine yanıt verdi. Tuncer Bakırhan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesine dair “tarihi” bir açıklama yapmaya hazırlandığına işaret ederek, “Yüzyıllık sorun için değerli bir çağrı yapılacak. Çağrı yapılacağı zaman mı mevzuatı hatırlatıyorsunuz? Bakanı ciddiyete davet ediyorum” açıklaması yaptı.
‘Mevzuat tartışması’
Bakan Yılmaz Tunç Tunç’un “mevzuat” açıklaması, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ndeki ihlalleri gündeme getirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999’da uluslararası komployla Türkiye’ye getirildiği günden bu yana İmralı Cezaevi’nde tutuluyor. Yine tutsaklar Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş da 16-17 Mart 2015 tarihinden bu yana İmralı Cezaevi’nde.
Görüşler engelleniyor
Tekli hücrelerde ağır tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan ve diğer tutsakların aile ve avukat görüşmeleri uzun yıllardır çeşitli gerekçelerle engelleniyor. Bu engellere, “disiplin cezaları” gerekçe gösteriliyor. 2021-2024 tarihleri arasında Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklara 3’er aylık olmak üzere en az 8 kez disiplin cezası verildi. Bu cezalar gerekçe gösterilerek aile görüşleri engellendi. Disiplin cezalarının gerekçeleri ve dosya numaraları, yapılan tüm başvurulara rağmen avukatlarla paylaşılmadı. Son olarak Ekim ayı içerisinde Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuran avukatlara, hakimlik tarafından 16 Ekim 2024 tarihinde Abdullah Öcalan’a verilmiş yeni bir 3 aylık “disiplin cezası” olduğunu bildirildi. Söz konusu “cezanın” gerekçesine dair herhangi bir bilgi paylaşılmadı.
Abdullah Öcalan, 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar sadece Mayıs-Ağustos 2019 tarihleri arasında 5 avukat görüşü gerçekleştirebildi. 5 görüşmenin sonuncusu ise 7 Ağustos 2019 tarihinde oldu. Yine 2014 yılından bu yana yalnızca 6 aile görüşü gerçekleştirebildi. Abdullah Öcalan, en son yeğeni Ömer Öcalan ile 23 Ekim 2024 tarihinde yüz yüze görüşme gerçekleştirebildi. Abdullah Öcalan, bu görüşmede tecridin hala devam ettiğinin altını çizdi.
İletişim hakları gasp ediliyor
Aile ve avukat görüşmelerinin yanı sıra İmralı’daki tutsakların iletişim hakları da gasp ediliyor. Ağırlaştırılmış müebbet alan her tutsağın ayda iki kez 10’ar dakika aileleri ile telefonda görüşme hakkı bulunuyor. Ancak bu hak da İmralı’da tutsaklar için uygulanmıyor. Abdullah Öcalan, bugüne kadar yalnızca 2 defa (27 Nisan 2020 ve 25 Mart 2021 tarihlerinde) telefon ile görüşme gerçekleştirebildi. 25 Mart 2021 tarihli son telefon görüşmesi çok kısa süre içinde yarıda kesildi.
‘Umut hakkı’ tartışmaları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2014 yılında Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkında sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesine (umut hakkı) dair “ihlal” kararı verdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AB BK) de, 17-19 Eylül arasında yaptığı toplantıda, AİHM’in ihlal kararını görüşerek, Türkiye’ye gerekli önlemlerin geciktirilmeden alınmasını aksi halde Eylül 2025’teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu. Ancak “ihlal” kararı ve uyarılara rağmen hala herhangi bir adım atılmış değil.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de yaptığı grup toplantısında Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul ederek, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “gerekli önlemleri alın” dediği “umut hakkı” için “örgütün tasfiyesi”ni şart koştu.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, her hafta görüşme talebiyle hem Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı hem de İmralı Cezaevi Müdürlüğü’ne yeni başvurularda bulunuyor. Ancak buna rağmen avukatların yaptığı başvurulara yanıt verilmiyor.
Haber: Emrullah Acar / MA