Yazar İhsan Eliaçık, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın gerilemeyi değil, ideolojik atılımı ifade ettiğine dikkat çekti
Abdullah Öcalan’ın yaptığı tarihi çağrı hem Türkiye hem de uluslararası kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Her kesim yapılan açıklamayı ve bundan sonrasını tartışırken hem devletin hem de PKK’nin açıklamalarını ve nasıl davranacağını merak ediyor.
Tartışmalar yoğunluklu olarak PKK’ye yapılan çağrı üzerinden olsa da çağrı metninin içeriğine ilişkin de analizler yapılıyor. Yazar İhsan Eliaçık, Önder Apo’nun çağrısını ve Türkiye kamuoyunun tepkilerini Fırat Haber Ajansı’na (ANF) değerlendirdi.
Abdullah Öcalan’ın çağrısını bir gerileme olarak görmediğini belirten İhsan Eliaçık, “Öcalan’ın çağrısı gerilemeyi değil tam tersi ideolojik ileri atılımı ifade ediyor. Hapiste olmasaydı bile bunu yapacak zihinsel performans, kendini yeniden okuma ve tarihsel analizler içeriyor. Ayrı ulus devlet, özerklik, kültürel haklar bunları aşmış, topyekûn demokratik dönüşüm istiyor. Bir inanca, ırka, mezhebe, kişiye değil; demokratik toplum iradesine dayalı düzen istiyor. Böylesi bir ortamda Kürtlerin de kendini ifade edebileceğini düşünüyor. Düpedüz radikal demokrat talepler bunlar,” dedi.
‘İç ve dış gelişmeleri izliyor’
Özellikle ulusalcı refleksleri olanların hamasi sözlerle ilk tepkilerini verdiklerini ifade eden İhsan Eliaçık, bu kesimlerin sürece adaptasyonunun zaman alacağını sözlerine ekleyerek şöyle devam etti:
Ulusalcı refleksleri ağır basanlar, ‘şehitlerimiz ne olacak, bunlara ihanet edemeyiz’ halet-i ruhiyesi içindeler. Müesses devlet ancak bir dış zorlama ile hareket edebilir. Ulusalcı kesimlerin sürece adaptasyonu epey zaman alabilir. Yeni durumlar karşısında herkes kendi işine gelen yönde olayları yönlendirmeye çalışıyor. Öcalan da iç ve dış gelişmeleri izliyor; o da kendi paradigması doğrultusunda yönlendiriyor. Bu süreçten yararlı çıkmanın yollarına bakıyor.
‘Radikal demokrasi, devlette Türk egemenliğine son verir’
Sürece en hazır olmayan kesimin Türk milliyetçileri olduğu tespitini yapan İhsan Eliaçık, istenilen radikal demokrasinin en çok bu kesimi vurduğunu şu sözlerle dile getirdi:
Buna en çok hazır olmayan Türk milliyetçisi kesimlerdir. Çünkü radikal demokrasi devlette Türk egemenliğine son verir ama yerine Kürt egemenliğine de izin vermez. Demokratik toplum iradesi dışında hiçbir kesimin egemenliğini öngörmez, hepsini dümdüz eşit yapar.
HABER MERKEZİ