EGEÇEP, gerçekleştirdiği 19’uncu Olağan Genel Kurulu’nda yeni yönetimini belirledi
Ege Kültür ve Çevre Platformu (EGEÇEP), 19’uncu Olağan Genel Kurulu’nu Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. “Altına hayır, yaşama evet” pankartının asıldığı kurula, İzmir’in yanı sıra Manisa ve Balıkesir’den çok sayıda ekoloji örgütü temsilcisi ve ekolojistlerin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın katıldı.
Kurulda konuşan İbrahim Akın, Meclis’te görüşülmeye başlanacak olan İklim Kanunu’na değinerek, yasaya karşı ciddi bir muhalefet olduğunu belirtti. Yasa tasarısı çalışma grubu oluştuğunu ancak Hayvan Hakları Yasası’nda toplumdan yükselen muhalefetin ardından iktidarın tepkilerden çekindiğini ifade eden İbrahim Akın, “Dolayısıyla bu meseleyi hem Meclis hem de sokakta aktif bir biçimde dile getirip örgütlenmeliyiz. Kanunun arkasından dolanarak, yetkiyi tamamen komisyona veren bir sistem geliştiriyorlar. Bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünüyoruz. Cezalandırma meselesi var, ama o da sorunlu. Parayı verip, çalışmaya devam edecekler. Ağaç dikeceklerini söylüyorlar. Akbelen’de, Şırnak’ta kesmedikleri orman kalmadı. Ormanları yok etmek isteyen zihniyet bir taraftan orman dikeceğini söylüyor. Komisyondaki AKP’li vekillerin yasaya dair hiçbir bilgisi yok. Tamamen o yasayı geçirmekle görevlendirilmiş insanlar pozisyonundalar” ifadelerini kullandı.
Yerel sorunlar tartışıldı
Kurulda EGEÇEP bileşeni ekoloji hareketlerinin temsilcileri de söz alarak, Büyük Menderes ve Gediz’de yaşanan kirlilik, Karaburun’daki Rüzgar Enerji Santralleri, Manisa’daki jeotermal enerji santralleri, İzmir ve Balıkesir’deki altın madenlerinin doğaya verdiği zararlar ile bunlara karşı verilen mücadelelere değindi.
Kurulda konuşan EGEÇEP Eş Sözcüsü Baha Okar, iklim değişikliği ile mücadele amacıyla hazırlandığı iddia edilen İklim Kanunu Teklifi’ne değindi. Bu teklifin iklim değişikliğinin failleriyle ortaklaşa hazırlandığını vurgulayan Baha Okar, “Karbon Piyasası Kanunu niteliğindeki bu kanun ile iklim korunamaz. 100’ün üzerinde çevre, ekoloji ve iklim hareketinin imzaladığı Doğayı ve Yaşamımızı Koruyan Gerçek Bir İklim Kanunu İstiyoruz” başlıklı açıklamada da yer verildiği gibi yaşamı, doğayı, iklim adaletini ve insan haklarını savunan, katılımcı bir süreçle hazırlanacak gerçek bir İklim Kanunu istiyoruz. Karbon pazarı kurmayı amaçlayan teklif acilen geri çekilerek, çevre örgütlerinin, sermayeden değil doğadan yana bilim insanları ve uzmanların görüş ve önerileriyle bilimi, iklim adaletini ve toplumsal ortak faydayı önceleyen bir perspektife uygun olarak, yeni bir kanun teklifi yazılmalıdır” diye konuştu.
Manisa’da Gördes nikel, Çukuralan altın madeninin, Harmandalı çöplüğünün ve Aliağa gemi söküm tesislerinin yarattığı kirlilik sorunlarına işaret eden Baha Okar, buna karşı EGEÇEP bileşenlerinin su havzalarını, ormanları, meraları ve doğayı koruma mücadelesinin sürdüğünü ifade etti. EGEÇEP, 20 yıl önce gerçek bir ihtiyaca karşılık olarak, Ege’nin dört yanında doğa talanına karşı duran çevre gönüllülerinin ve sivil toplum kuruluşlarının yan yana durma ihtiyacından doğduğunu söyleyen Baha Okar, “Hepimiz biliyoruz ki bu ihtiyaç ortadan kalkmış değil, aksine daha da büyümüş durumda. Dolayısıyla bir avuç zengini daha zengin etmek için doğayı talan eden bu düzene karşı, EGEÇEP’in mücadelesi sürecek” şeklinde konuştu.
Kurulda, yeni dönemde Derya Lim ve Avukat Arif Ali Cangı EGEÇEP’in eş sözcülüğü görevine getirildi.
Kaynak: MA
