DTK Eşbaşkanı Güven’in tecride karşı başlattığı açlık grevi eylemi 40. gününde. Eylemler yayılırken, 6 cezaevinde bulunan 30 siyasi tutuklu da süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı.
Tutuklu yargılandığı davanın Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Kasım’da görülen duruşmasında “Abdullah Öcalan’a dönük tecridi protesto etmek için açlık grevine başladığını” duyuran Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 40. gününde. Güven’in açlık grevine başladığını duyurmasından sonra destek eylemleri de yayılmaya başladı. Birçok kentte destek amaçlı açlık grevi eylemleri gerçekleştirildi. Cezaevlerinde bulunun tutuklular da Güven’le aynı amaç doğrultusunda tek taleple 27 Kasımdan itibaren 10’ar günlük süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatı. Tutuklular önceki gün yaptıkları açıklama ile eylemlerini süresiz dönüşümsüz açlık grevine çevirdiklerini duyurdu. Yine, Kuzey ve Doğu Suriye, Federe Kürdistan Bölgesi ve Avrupa’nın birçok kentinde de açlık grevleri devam ediyor.
Parti binaları basıldı
Destek eylemlerinin yayılması ile birlikte artan baskılar sonucu açlık grevleri başladı. Birçok kentte HDP’nin il binaları basılarak açlık grevine girenler gözaltına alındı. Günlerce süren gözaltılardan sonra, aralarında Barış Anneleri’nin de olduğu birçok kişi de tutuklandı.
Süresiz dönüşümsüz
27 Kasım’dan bu yana 10’ar günlük dönüşümlü açlık grevinde olan siyasi tutuklu ve hükümlülerin ise 6 farklı cezaevinde süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayacağı duyuruldu. Tutuklular adına Deniz Kaya tarafından yapılan açıklamada, Diyarbakır E ve D tipi cezaevleri ile Gebze, Kandıra, Van ve Patnos cezaevlerinde bulunan 30 tutuklunun 16 Aralık’tan itibaren süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladığı duyuruldu. Yapılan açıklamada, cezaevlerinde 27 Kasım’dan buyana devam eden 10’ar günlük dönüşümlü açlık grevi eyleminin de süreceği belirtildi. Tutuklar açıklamalarında ayrıca tecrit kırılıncaya kadar her 10 gün arayla farklı cezaevlerinden dahiliyetle süresiz dönüşümsüz eylemin süreceğini belirtti. Tutuklular tek gündemlerinin Öcalan üzerindeki tecridin ortadan kaldırılması olduğunu duyurdu.
Sinclair: Tecrit kabul edilemez
Human Rights Watch (HRW) Türkiye Direktörü Emma Sinclair, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi değerlendirdi. Fırat Haber Ajansı’ndan Serkan Demirel’e konuşan Sinclair, öncelikli olarak Türkiye’de yoğun insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirtti. Sinclair, “Daha önceden daha çok Kürtler ve sol kesimler hak ihlallerine uğruyordu, ama bugün artık her kesimden mağdurla karşılaşıyoruz. Sağ, sol, muhafazakâr, Kürt, Türk her kesimden insan hak ihlaline uğruyor” dedi. Öcalan’a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecride yönelik değerlendirmelerde bulunan Sinclair, “Human Rights Watch olarak her türlü tecride karşıyız” diyerek şöyle devam etti: “Bugüne kadar tecrit kavramı, Türkiye yasalarında özellikle ceza infaz kanununda çok eleştirilmiş bir kavram. Özellikle CPT, tecrit noktasında Türkiye’yi birçok kez eleştirdi. Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin tecrit uygulamaları üzerine çok konuşuluyordu. Öcalan’ı da kapsayacak şekilde mahkumların sosyal haklarından yararlanılması üzerine Türkiye eleştiriliyordu veya bu konu konuşuluyordu. Gelinen aşamada sanki her şeyi unuttuk, bu konular konuşulmuyor sanki normalmiş gibi davranılıyor.”
Tecrit meselesinin Türkiye cezaevlerinde büyük bir problem olduğunu söyleyen Sinclair, “Tecrit artık sadece Öcalan için değil, aynı zamanda başka mahkumlar için de çok önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Sinclair, İki yılı aşkın süredir Öcalan’ın kimseyle görüştürülmemesini “Kabul edilebilir bir durum değil” diye değerlendirdi. Avrupa’nın Türkiye’de neler yaşandığından iyi bir şekilde haberdar olduğunu belirten Sinclair, “Ama maalesef Avrupa Birliği’nin Türkiye politikası, biraz göçmenlik üzerine yürüyor. Bundan kaynaklı Türkiye’ye yaklaşımları göç politikası endeksli işletiliyor. Bu durum Türkiye’de yaşanan birçok ihlalin gölgede kalmasına neden oluyor” diye ekledi.
Öcalan’ın çağrısı ile bitirmişlerdi
12 Eylül 2012 tarihinde PKK’li ve PJAK’lı tutuklular “PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması ve Kürt halkının demokratik haklarının verilmesi” talebiyle cezaevlerinde açlık grevine başladı. 30 Ekim 2012 tarihinde insan hakları örgütleri belirlenebildiği ölçüde açlık grevine katılan tutuklu ve hükümlü sayısının 663 kişi olduğunu belirttiler. 1 Kasım 2012 tarihinde TBMM İnsan Hakları Meclis Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan Cezaevleri Alt Komisyon’u açlık grevine giren bazı tutuklularla görüştü. Tutuklular Öcalan’dan haber almadıkları sürece eylemi bitirmeyeceklerini ifade etti. 17 Kasım 2012 tarihinde Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile görüşmüş ve Öcalan’ın açlık grevlerine son verilmesini istediğini belirtti. Bu tarihten sonra tutuklular açlık grevi eylemlerini 68. gününde, 18 Kasım 2012 tarihinde sona erdirdi.
Avrupa’daki Kürtler eylemde
KCDK-E, tecride karşı bugün süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklarını duyurdu. Yapılan açıklamada Leyla Güven’in eyleminin 40. gününde olduğu hatırlatılarak, cezaevlerindeki tutukluların da dün itibari ile eylemlerini süresiz dönüşümsüz açlık grevine dönüştürdükleri vurgulandı. Başta CPT olmak üzere uluslararası kurumların sessizliğine dikkat çekilen açıklamada KCDK-E olarak Strasbourg’daki eylemlerin bir üst aşamaya evrileceği belirtildi. KCDK-E bugünden itibaren 18 kişi ile süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlatacağını duyurdu. Öte yandan, Fransa’nın Toulouse kentinde Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek amacıyla açlık grevi başladı. Tecride karşı Avustralya’nın Melbourne kentinde başlatılan açlık grevi yeni katılımlarla devam ediyor. Yine İsveç’in başkenti Stockholm’de 6 Aralık’ta başlattıkları açlık grevi de 12. gününe girerken eylemcilere destek de artıyor. Den Haag, Darmstadt, Viyana ve Berlin’de de açlık grevleri ve yürüyüşler gerçekleştiriliyor.
Maxmur’dan destek
Tecride karşı başlatılan eylemler yaygınlaşırken, Maxmur’da da dönüşümlü açlık grevi başlatıldı. 15 kişilik grupla başlanan açlık grevini 3 gün sonra başka bir grup devralacak. Açlık grevi öncesi basın açıklaması yapan Dışişleri Komitesi üyesi Bêwar Unver, Abdullah Öcalan’ın avukatları ile 2011 yılından bu yana ailesi ile de 2016 yılından bu yana görüştürülmediğinin altı çizilerek, tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için açlık grevine başlandığını belirtti. Hewler’de de açlık grevi eylemi 27. günüde devam ediyor. Açlık grevine bugüne kadar 100 aşkın kişi katıldı.
Kuzey ve Doğu Suriye halkları ayakta
Kamişlo’nun Amûdê ilçesinde tecride karşı açlık grevi eyleminde bulunan Leyla Güven’e destek olmak amacıyla Kongreya Star ve PYD öncülüğünde 450 kişinin katılımıyla açlık grevi eylemi başlatıldı. Yapılan açıklamada tecrit kaldırılıncaya kadar eylemlerin süreceği belirtildi. Öte yandan, başta Kamişlo, Kobane olmak üzere birçok Kuzey Suriye kentinde tecride karşı başlayan açlık grevleri devam ediyor.
3. gruplar devraldı
Cezaevlerinde tecridin kaldırılması için tutukluların başlattığı açlık grevi eylemleri sürüyor. Süresiz-dönüşümlü açlık grevine başlayan tutukluların 10 günlük eylemlerini, üçüncü gruplar devraldı. Cezaevlerindeki yakınlarının görüşüne gidenler ve avukatlardan edinilen bilgilere göre, bazı cezaevlerine dair bilgiler şöyle: “Kırıklar 1 ve 2 NoluKapalı Cezaevi’nde kalan siyasitutuklular açlık grevine 3’er kişi olarak başlamıştı. 10. günün sonunda açlık grevine 3. grup başladı. ŞakranKadın Cezaevi’nde kadın siyasitutukluların kaldığı 4 koğuştan birer kişi olmak üzere 4 kişi, açlık grevini devraldı. Şakran 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde ise 2 kişi açlık grevine başladı. Şakran 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan 18 siyasitutukludan 12 kişi süresiz dönüşümlü açlık grevinitamamlarken, 6 kişi açlık grevine bugün itibariyle girdi.
Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde 10 kişilik üçüncü grup açlık grevini devraldı. Şakran 4 Nolu T Tipi Cezaevi’nde 5’er kişilik gruplar halinde başlanan açlık grevi eylemini 5 kişi sürdürecek. Menemen T TipiKapalı Cezaevi’nde 3 kişi açlık grevine başladı. Ödemiş Cezaevi’ndeki 3 koğuşta kalan 50 siyasi tutukludan 4 kişi açlık grevini devraldı. Denizli T TipiKapalı Cezaevi’nde bulunan kadın tutuklulardan birer kişi olarak devam ediyor. Aydın Söke T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunanlardan 2’şer kişilik gruplar halinde açlık grevi eylemi devam ediyor. Bandırma 1 No’lu T TipiKapalı Cezaevi’nde her koğuştan 6 kişi açlık grevine başladı. Balıkesir Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde bulunan siyasi kadın tutuklular dönüşümlü olarak yapılan açlık grevini birer kişi olarak sürdürüyor. Balıkesir Kepsut Cezaevi’nde ise 3 tutuklu açlık grevini devraldı. Manisa T TipiKapalı Cezaevi’nde bulunan siyasitutuklulardan 2 kişi açlık grevine başladı. Antep H TipiKapalı Cezaevi’nde kalan Davut Cankul, YusufKaraaslan, RêkarKawa Hüseyin, AliKarakaş ve İskender Yalçın açlık grevine başladı.”
Eylemi büyütmek görevimiz
Tutsakların Sesi Platformu, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in,tecridin sonlandırılması için başlattığı açlık grevine ilişkin açıklama yaptı. Güven’in eyleme devam ettiği belirtilen açıklamada, “Bu haklı ve meşru mücadelenin tarafı olduğumuzu belirtiyoruz” denildi. İmralı Adası’nda tecrit altında tutulan Öcalan’dan yıllardır haber alınamadığı kaydedilen açıklamada, “Avukatları ve ailesiyle görüştürülmüyor. Bu durum kaygı vericidir” denildi. Türkiye’de 12 Eylül’den beritecridin bir işkence yöntemi olarak kullanıldığı hatırlatılan açıklamada,tecridin bir insanlık suçu olduğu belirtildi. Açıklamada devamla CPT, BM ve Avrupa Konseyi’nin suç ortağı olduğu ifade edildi. Cezaevlerinde her türlü hak gasplarına ve tecride karşı mücadele etmenin herkesin insanlık görevi olduğu vurgulanan açıklamada, “Güven’in tecride karşı başlattığı bu eylemi sahiplenerek büyütmek bizlerin görevidir” denildi. Açıklamanın sonunda tecridin kaldırılması çağrısı yapıldı.
HABER MERKEZİ