İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyona tepki gösteren meslek örgütleri, gözaltı operasyonunu halk iradesine darbe olarak niteleyerek, gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısı yaptı
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun bulunduğu 106 kişi hakkında verilen gözaltı kararına ilişkin yazılı ayrı ayrı açıklama yaptı.
TTB: Demokrasi işler hale getirilmeli
TTB Merkez Konseyi açıklamasında, gözaltı kararının anayasal haklara saldırı olduğunu ifade edildi. Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun dün İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla diplomasının iptal edilmesi, bu sabah da aralarında belediye başkanlarının ve yöneticilerinin olduğu çok sayıda kişiyle birlikte gözaltına alınması, böylece anayasal bir hak olan siyaset yapma hakkının engellenmesi, ülkemizde anayasal hakların güvencede olmadığının ilanı olmuştur. Diploma kararı aynı zamanda, topluma örnek olması beklenen akademisyenlerin, bilim üreterek toplumun ilerlemesini sağlamakla görevli üniversitelerin, bağımsız olması beklenen yargı kurumunun halini de gözler önüne sermiştir. Ülkemizin birikimi, hukukun egemenliğinin sağlanmadığı, kurum ve kuralların yok edildiği, üniversitelerin siyasete alet edildiği bir ülke olmayı hak etmeyecek düzeydedir. Bir an önce demokrasi ve hukukun işlediği, üniversitelerin özgür ve özerk olduğu bir toplumsal düzene dönülmelidir. Hukuk ve demokrasi herkes içindir ve tüm yurttaşlara eşit uygulanmalıdır. Demokrasi ve hukuk olmadan, temel insan haklarına saygı gösterilmeden sağlık ve refah içinde bir toplum olamayacağımız gerçeği unutulmamalı ülkemizin geleceği için hukuk, demokrasi ve adalet tüm kurumlarıyla bir an önce işler hale getirilmelidir” denildi.
KESK: Direniş hattı ile engellemeye çağırıyoruz
KESK tarafından yapılan açıklamada, muhalefete direniş çağrısında bulunuldu. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Sandıkta kaybettiklerini, hukuk dışı yöntemlerle geri almaya çalışıyorlar. Bu antidemokratik uygulamalarla her seferinde açıkça ilan ettikleri şey şudur: Halkın iradesini tanımıyoruz. İstanbul halkının seçtiği Ekrem İmamoğlu ve yüzlerce kişi hakkında verilen gözaltı kararları, halk iradesine açık bir darbe girişimidir. Baskı ve zorla, hukuku hiçe sayarak, halkın iradesinin gasp edilmesi kabul edilemez! Ömrünü uzatmak için ülkeyi derin bir kutuplaşmaya sürükleyen iktidar, seçim öncesi kent uzlaşısıyla oluşturulan birlikteliği cezalandırmaya, halkın ortak iradesini dağıtmaya çalışıyor. Tüm muhalif kesimlere yönelik darbe politikalarıyla halkı ve emekçileri nefessiz bırakmayı, iradelerini kırmayı, mevcut düzene razı etmeyi hedefliyorlar. Bu hukuksuz operasyonları kınıyor, protesto ediyoruz! Gözaltılar derhal serbest bırakılmasını istiyoruz! KESK olarak bu hukuksuzluklara yanıtımız, her zamankinden daha fazla dayanışma ve mücadeleyi yükseltmek olacaktır! Tüm mücadele dostlarımızı bu karanlık iktidarı genel bir direniş hattıyla engellemeye çağırıyoruz.”
TMMOB: Gelecek dikta uygulamalarından geçmiyor
TMMOB tarafından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sabaha karşı yapılan operasyonla hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak halk iradesi bir kez daha ayaklar altına alınmıştır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak; Türkiye’nin geleceğinin dikta uygulamalarından değil demokrasinin evrensel değerlerinden geçtiğini bir kez daha vurguluyoruz. Mutlaka ama mutlaka kazanacağız.”
GENEL-İŞ: Hukuksuz gözaltıları reddediyoruz
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş tarafından yapılan açıklamada, şunları aktarıldı:
“İmamoğlu’nun yanı sıra, ilçe belediye başkanları ve gazetecilerin de gözaltına alınması, siyasi saiklerle yürütülen, keyfi ve hukuksuz bir operasyonun parçasıdır. Türkiye’nin en büyük kentinin belediye başkanının hukuksuz bir şekilde gözaltına alınması kesinlikle kabul edilemez. Bu uygulamalar, halkın iradesini yok sayan, adaleti, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü hedef alan bir sürecin devamıdır. Türkiye toplumu, adalet, eşitlik, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine duyduğu inancına bir kez daha ağır bir darbe almıştır. Muhaliflere yönelik şafak baskınlarıyla gözdağı verilmesi ve ülkenin adeta büyük bir cezaevine dönüştürülmesi, geleceğimize yapılacak en büyük kötülüktür. Bu hukuksuz gözaltıları reddediyor ve güçlü bir şekilde kınıyoruz.”
Kaynak: MA