İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınmasına tepki gösteren siyasetçi, dernek ve parti, ‘İstanbul Barosu’nun yanındayız’ dedi
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevine son verilmesi kararına tepkiler yükseldi.
Açıklamaların bazıları şöyle:
Barış Akademisyenleri: İstanbul Barosu Başkanı, hocamız İbrahim Kaboğlu’nun ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulunun görevden alınması hukuksuzdur, savunmanın susturulmasıdır, asla kabul edilemez. İstanbul Barosunun ve seçilmiş Yönetim Kurulunun yanındayız! #SavunmayaDokunma.
İHD Genel Merkezi: İstanbul Barosunun 21 Aralık 2024 tarihinde gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in öldürülmüş olmalarına ilişkin yapmış olduğu ve tamamen insancıl hukuka uygun bir soruşturma talebini içeren açıklaması sonrasında, İstanbul Başsavcılığı tarafından İstanbul Barosunun görevden alınması talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldı. Bugün dava sonuçlandı ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulunun görevden alınmasına karar verildi. Söz konusu mahkeme kararının öncelikle ifade ve örgütlenme özgürlüğünün ihlali anlamına geldiğini belirtirken aynı zamanda savunma makamının susturulmasına yönelik yeni bir siyasi girişim olduğunu düşünüyoruz. İnsan hakları savunucuları olarak sonuna kadar İstanbul Barosunun yanındayız. İfade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik yapılacak her saldırı tüm topluma karşı yapılmış demektir. Bu nedenle kamuoyunu sivil toplum örgütlerini, demokrat kişileri bu karara karşı tavır almaya çağırıyoruz. İstanbul Barosu Yalnız Değildir!
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği: İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevden alınması talebiyle açılan davanın, bugün görülen ikinci duruşmasını terk eden hakimin reddi talep edilmiş olmasına rağmen talep karara bağlanmadan davanın kabulü ile baro yönetiminin görevinden alınmasına karar verilmiştir. Duruşma salonlarına sığmayan avukatlardan kaçan hakimlerin verdiği kararları tanımıyoruz, İstanbul Barosu yönetiminin yanındayız. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı, yargının siyasallaşmasına, hukukun üstünlüğünün ortadan kaldırılmasına karşı mücadelemizi İstanbul Barosu’nun yanında sürdüreceğimizi yineliyoruz. Barolarımızı, mesleğimizi ve savunmayı savunmaya devam edeceğiz.
Yeşil Sol Parti: İktidar yargısı tüm kurumları hedef almış durumda. #İstanbulBarosu yönetimi bugün görevden alındı. İktidarın topyekûn saldırısına karşı bir arada, yan yana durup, omuz omuza vererek topyekûn bir savunma hattıyla mücadele edeceğiz. Direne direne ve birleşe birleşe kazanacağız!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut: Türkiye’de demokrasi askıya alındı, sivil darbe yaşanıyor. İktidar, siyasallaştırdığı yargı aracılığıyla, halkın iradesini gasp ederek, seçimle gelenlerin yerine kendi seçtiklerini kayyum olarak atıyor. Mahkeme, binlerce avukatın oyuyla seçilen İstanbul Baro Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ve yönetim kurulunu görevden alarak, kayyum atanmasına karar verdi.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Barosu Başkanı ve baro yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları talebiyle açtığı davada, baro yönetiminin görevden alınmasına karar verilmiş olması, savunma hakkına indirilmiş ağır bir darbedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Şişli ve Beylikdüzü Belediye başkanlarının da aralarında olduğu yüzü aşkın kişiyle ilgili gözaltı süreci, halkın seçme ve seçilme hakkına indirilmiş açık bir iktidar darbesi olarak ülkenin dört bir yanında protesto edilirken, İstanbul Barosu yönetimiyle ilgili verilen bu karar, tek adam iktidarının, faşizmin inşası yolundaki kararlılığının açık bir ifadesi olmuştur. AKP iktidarının siyasallaştırdığı yargı eliyle her türlü hukuksuz, keyfi ve yargısız kararlar alarak toplumu sindirmeye çalışmaktadır. Dünyanı en büyük barolarının başında gelen İstanbul Barosu, savunma hakkı mücadelesi bakımından Türkiye’nin yüz akıdır. Bir baronun zaten görevi olan bir konuda açıklama yapmış olmasını ifade özgürlüğü kapsamında savunmak durumunda kalmanın kendisi bile abesken, böyle bir durumdan “terör” suçu üretilerek böyle bir karara varılması dünya tarihinde eşine rastlanır durum değildir. Karara tepki gösterirken ‘görevimin başına gidiyorum’ diyen İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun yanındayız. İstanbul Baro yönetiminin maruz kaldığı bu hukuksuzluğa karşı işçi ve emekçileri, demokrasiye, hukuka ihtiyacı olan herkesi ses yükseltmeye, faşist uygulamalara karşı mücadeleye ve direnmeye çağırıyoruz.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Darbeci iktidar, yargı sopasını bu kez de İstanbul Barosu yönetimine indirmeye kalkmıştır. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin İstanbul Barosu Başkanı Av. İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verme kararı, adaletin temellerinden olan savunma makamına dönük siyasi emellerle yapılmış açık bir saldırıdır. Mahkemenin kararını reddediyor, Sayın Kaboğlu ve Baro yönetim kurulu üyelerinin yanlarında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Hukuku siyasi amaçlarına alet edenler, meslek onuruna sahip çıkan avukatları sindirebileceğini sanıyorsa yanılıyor. Gerçek adalet için mücadeleye devam!
Kaynak: MA