Uluslararası Af Örgütü, yayımladığı ‘Ölüm Cezaları ve İnfazlar 2024’ raporunda kaydedilen infazların 2015 yılından bu yana en yüksek sayıya ulaştığı ve 2024’te 15 ülkede bin 518 kişinin infaz edildiği bilgisini paylaştı
Dünya genelinde ölüm cezasının kullanımına ilişkin yıllık raporunu bugün yayımlayan Uluslararası Af Örgütü, 2024 yılında 15 ülkede bin 500’den fazla kişinin infaz edildiğini ve böylelikle küresel infazların 2015’ten bu yana en yüksek sayıya ulaştığını açıkladı. Öte yandan 2023’te 1153 olan infaz sayısının 2024’te yüzde 32 arttığı rapora yansıdı.
2024 yılında bin 518 infaz
Ölüm Cezaları ve İnfazlar 2024 raporuna göre, 2024 yılında çoğunluğu Ortadoğu’da olmak üzere bin 518 infaz kaydedildi. Bu sayı, 2015’ten (en az bin 634) bu yana kaydedilen en yüksek sayı oldu.
Raporda, dünyanın en fazla infaz uygulayan ülkesi olan Çin’de infaz edildiği düşünülen binlerce kişinin yanı sıra ölüm cezasına yaygın olarak başvuran Kuzey Kore ve Vietnam’daki infazları da kapsamadığı belirtildi. Ayrıca, Filistin (Devleti) ve Suriye’de süregelen krizler nedeniyle Uluslararası Af Örgütü bu ülkelerdeki sayıları da doğrulayamadı.
Rapora göre, İran, Irak ve Suudi Arabistan, bilinen infazlardaki genel artıştan sorumlu. Bu üç ülke toplamda, bin 380 kayıtlı infaz gerçekleştirdi. Irak infazları neredeyse dört katına çıkardı (en az 16’dan en az 63’e), Suudi Arabistan yıllık toplamını ikiye katladı (172’den en az 345’e), bilinen tüm infazların yüzde 64’ünden sorumlu olan İran ise geçen yıla kıyasla 119 fazla kişiyi infaz etti (en az 853’ten en az 972’ye).
‘Bugünün dünyasında yeri olmayan bir uygulama’
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, “Ölüm cezası bugünün dünyasında yeri olmayan tüyler ürpertici bir uygulamadır. Binlerce infazdan sorumlu olduğunu düşündüğümüz bazı ülkelerde gizlilik devam ederken, ölüm cezası uygulamaya devam eden ülkelerin tek başına bir azınlık olduğu da ortadadır. 2024 yılında, yalnızca 15 ülkenin infaz uygulamasıyla bu sayının üst üste ikinci yıl en düşük sayıda kalması, bu zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı cezadan uzaklaşıldığının bir göstergesidir” dedi.
Yetkililer ölüm cezasını silah haline getirdi
2024 yılı boyunca, Uluslararası Af Örgütü, liderlerin ölüm cezasını kamu güvenliğini artıracağı gibi gerçeği yansıtmayan bir bahaneyle veya halk arasında korku yaymak için silah haline getirdiğine tanıklık etti. Covid-19 pandemisinin sona ermesinden bu yana infazlarda devamlı bir artış eğiliminin meydana geldiği ABD’de yeni seçilen Başkan Trump, insanları “vahşi tecavüzcülerden, katillerden ve canavarlardan” korumak için bir araç olarak defalarca ölüm cezasına atıfta bulundu. Başkan Trump’ın insanlık dışı açıklamaları, ölüm cezasının suç üzerinde benzersiz bir caydırıcı etkisi olduğu yönündeki yanlış anlatıyı destekledi.
‘Muhalifleri susturmak için kullanıldı’
Ortadoğu bölgesindeki bazı ülkelerde ölüm cezaları insan hakları savunucularını, muhalifleri, protestocuları, siyasi rakipleri ve etnik azınlıkları susturmak için kullanıldı.
“Yetkililere meydan okuma cesareti gösterenler özellikle İran ve Suudi Arabistan’da cezaların en zalimiyle karşılaştı. Bu ülkelerde ölüm cezası, karşıt görüşlerini ifade edecek kadar cesur olanları susturmak için kullanıldı” diyen Agnès Callamard şunları söyledi:
“2024’te İran, ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ protestoları sırasında İslam Cumhuriyeti rejimine meydan okuyan kişileri cezalandırmak için ölüm cezasına başvurmaya devam etti. Geçen yıl, biri zihinsel engelli bir genç olan iki kişi protestolarla bağlantılı olarak, adil olmayan yargılamaların ve işkence altında elde edilen ‘itirafların’ ardından infaz edildi. Bu durum, yetkililerin baskıcı iktidarlarını sürdürmek için ne kadar ileri gidebileceğini gösterdi.”
Uyuşturucuyla bağlantılı suçlar nedeniyle infazlar arttı
2024’teki infazların yüzde 40’ından fazlası hukuka aykırı olarak, uyuşturucuyla bağlantılı suçlar nedeniyle gerçekleştirildi. Callamard , “Uyuşturucuyla bağlantılı suçlar Çin, İran, Suudi Arabistan, Singapur ve doğrulamak mümkün olmasa da muhtemelen Vietnam’da yaygındı. Birçok bağlamda insanların uyuşturucuyla ilgili suçlar nedeniyle ölümle cezalandırılmasının dezavantajlı arka planlardan gelenleri orantısız etkilediği ve uyuşturucu ticaretini azaltmada kanıtlanmış hiçbir etkisi olmadığı tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Kampanyaların gücü
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, “İnsanlar ölüm cezasına son verilmesi için kampanya yürütmeye öncelik verdiğinde bu gerçekten işe yapıyor. Ölüm cezasını araçsallaştırmaya kararlı olan az sayıdaki lidere rağmen rüzgâr tersine dönüyor. Dünyanın darağacının gölgesinden kurtulması artık an meselesi” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
HABER MERKEZİ