• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Ekim 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar İlham Bakır

Kürt’le savaştan Türk neyi kazanmış?

15 Nisan 2025 Salı - 00:00
Kategori: İlham Bakır, Yazarlar
Sanatçıda ideolojik ve ahlaki duruş estetik kavrayış

Bir insan ülkesini neden terk eder? Ülkeyi boş verelim hadi. Ülke çok büyük bir toprak parçası. Zenginlikleri, refahı senin değil. Ezası, cefası senin daha çok. Hele zaten devlet ile birleşmiş hali ile ülke bir çeşit cezaevi zaten yoksullar için. Dünyanın hangi ülkesine gidilse “ülke” denen şey yoksullar için bir yarı açık cezaevi, bir çalışma, bir toplama kampı. Ama yine de insanlar bu çalışma kampının, bu cezaevinin içinde kendilerine küçük özgür alanlar yaratırlar. Bir toprak parçasına, bir köye, bir sokağa, bir sokaktaki yaşamlarını içine sığdırdıkları bir eve tutunurlar. Karınlarını doyururlar, komşular edinirler. Burada hayaller büyütürler, çocuklar doğururlar. Çocuklar, birlikte oynadıkları, birlikte büyük hayaller kurdukları arkadaşlar edinirler. Yani devletin ülkesi içerisinde kendilerine öyle ya da böyle mümkün mertebe devletin ağız kokusundan uzak küçük, özgür alanlar yaratırlar. Sonra gün gelir, yarattıkları küçük küçük ülkelerin içinde olduğu büyük ülkenin sahibi devlet ve bu devletin sahibi sermayedarlar öyle bir şey yaparlar ki yoksullar bin bir emekle kurdukları bu küçük ülkelerinden, ekip biçtikleri, alınlarının teri ile suladıkları, çocuklarının karnını kıt kanaat de olsa doyurdukları topraklarını; koştukları, oynadıkları, yaşamlarının en hatırlanası anılarını biriktirdikleri, çocukluklarını büyüttükleri mahallelerini, sokaklarını terk etmek zorunda kalırlar.

Büyük ülkenin sahibi devletler, devletin sahibi zenginler, zenginlikleri daha da artsın diye binlerce yıldır yaptıkları şeyi tekrar ederler, savaş çıkarırlar. Savaş zenginler için ne kadar zenginliklerinin artması demekse, ülke dedikleri şeyi kendilerine daha fazla ülke kılmaksa yoksullar için bin bir emekle kurdukları küçük ülkelerini, sokaklarını, mahallelerini, evlerini, yedikleri bir lokma ekmeği kaybetmek demek. Ülkesiz, kimsesiz kalmak demek. Ağrılı, sancılı göç yolları demek. Uzun yolculuklarda açlıktan, hastalıklardan kırılmak, açık denizlerde bir parça naylon bota tutunarak, bota tutunan bir çocuğunun, bir komşusunun yorgun düşen bedeninin kayıp denizin derinliklerine karışışının tanıklığı demek. Bir başka devletin hükmettiği bir başka ülkenin sınır boylarında kurşunlarla delik deşik edilmiş bedeninin aç kurtlara yem olması demek.

Bütün bunlardan sonra eğer küçücük bedenini bir başka devletin hükmettiği ülkenin sınırlarından içeri sokabilmişse burada her türlü ayrımcılığa, ırkçılığa, baskıya, dayağa, tacize, tecavüze maruz kalan bir sancılı, ağrılı yaşama maruz kalmak demek. En iyi ihtimalle bu yeni ülkenin sermayedarlarının ucuz iş gücü, ücretli kölesi olabildikleri, bunca ağır çalışmanın karşılığında bir lokma ekmeği ancak götürebilmek demek. Bütün bunlarla baş ederek kendine başını sokacağı bir ev, çocuklarının oynadığı bir sokak yani yeni küçük bir ülke kurmaya çalışsa da bu yeni küçük ülkesi, geldiği ülkedeki küçük ülkesinden çok daha fazla saldırılara, yok edilmeye açıktır. Her an bunların elinden alınması ve ülkeden kovulması tehlikesinin iliklerine işlemiş korkusuyla yaşar. Geldiği yeni ülkenin kendisi gibi sermaye sahipleri tarafından ezilen, sömürülen yoksul emekçisi de ona düşmandır üstelik. Bu yeni gelenler yüzünden işini kaybettiğini, yoksullaştığını düşünür, büyük bir hınç besler bunlara karşı.

Ülkelerin devletlere, devletlerin sermaye sahiplerine ait olduğu tüm ülkelerde herkes bir gün mülteci olmaya, ülkesinin dışında bir yerde böylesi ağrılı ve sancılı bir yolculukla yeni bir ülke aramaya adaydır. Ülkelerin halka değil devlete ait olduğu bir dünyada aslında hepimiz mülteciyiz. Barışı istemek, barışı savunmak işte en çok bu yüzden çok önemli. Türk halkı da bugün yoksulsa, bugün en ufak bir fırsatı olanın kendini bin bir zorluğa katlanarak Avrupa kapılarına atmaları bu yüzden. O yüzden anlamalı, birileri ısrarla anlatmalı Kürt’e karşı olan savaşın aslında Türk’e de karşı olduğunu. Kürt’e karşı yürütülen savaşın artık Türk’ü de mültecileştirdiğini.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Gelecek beklemede: Tarihi çağrının akıbeti nereye varacak?

Sonraki Haber

Suriye toprağında İsrail-Türkiye savaşı

Sonraki Haber
Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

Suriye toprağında İsrail-Türkiye savaşı

SON HABERLER

Tarihi yeniden sahnelemek: Radu Jude’nin ‘Barbarları’ üzerine

Tarihi yeniden sahnelemek: Radu Jude’nin ‘Barbarları’ üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
19 Ekim 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
19 Ekim 2025

Amed’de narko-politiğin izdüşümleri

Amed’de narko-politiğin izdüşümleri

Yazar: Bedri Adanır
19 Ekim 2025

Provokasyonun gölgesinde: DEM Parti’nin sorumluluğu ve stratejisi

Çömez’in sesi, muhalefetin sessizliği

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Ekim 2025

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

Uçum’un ‘klavuzluğu’ ve barış

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Ekim 2025

Bursa’da kanalizasyon kazısında göçük altında kalan 2 kardeş öldü

Bursa’da kanalizasyon kazısında göçük altında kalan 2 kardeş öldü

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Tünel’de Rojin Kabaiş için yürüyüş: Adalet yerini bulana kadar vazgeçmeyeceğiz

Tünel’de Rojin Kabaiş için yürüyüş: Adalet yerini bulana kadar vazgeçmeyeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır