Üzerinde ‘unutulan’ çakmakla yangın çıkararak intihar ettiği iddia edilen tutuklu Abdurrahim Yüksel’in son görüntüleri ortaya çıktı. Olayın üzerinden 9 ay geçmesine rağmen tek bir yetkilinin ifadesi alınmadı
Urfa 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 20 Temmuz 2024’te kendisini yakarak intihar ettiği iddia edilen adli tutuklu Abdurrahim Yüksel ile ilgili olaydan iki gün sonra başlatılan soruşturmada 9 aydır hiçbir gelişme yaşanmadı.
“Öldürmeye teşebbüs” ve “delilleri karartma” suçlamasıyla 11 yıl 3 ay hapis cezası alan Yüksel, 10 Temmuz 2024’da tutuklanarak cezaevine konuldu. İddiaya göre Abdurrahim Yüksel, tutuklu bulunduğu koğuşta kavga ettiği gerekçesiyle tekli hücreye konuldu ve burada bedenini ateşe verdi. Cezaevi savcısı, olay sonrası Abdurrahim Yüksel’in akrabalarına “Çakmağın gözden kaçırıldığı” yönünde beyanda bulundu. Mezopotamya Ajansı (MA), olay günü Yüksel’in odadan çıkarılması, baş memurluğa götürülmesi, geçici koğuşa konulması ve yangın anına dair görüntülere ulaştı.
Kamera kayıtlarında yürüyerek Abdurrahim Yüksel’in içeriden çıktığı ve kapı eşiğinde yaklaşık 2 dakika tutulduğu görülüyor. Görüntülerin devamında iki gardiyanın kapıyı açtığını, Abdurrahim Yüksel’in yürüyerek üstü çıplak bir şekilde dışarı çıkıp kapının eşiğine oturduğu ve bir gardiyanın yangın söndürme tüpü ile koğuşun içine girdiği yer alıyor
Olaydan iki gün sonra hastanede yaşamını yitiren Abdurrahim Yüksel, memleketi Mêrdîn’in Stewr (Savur) ilçesine bağlı Dengiza (Serenli) kırsal mahallesinde toprağa verildi.
Yüksel ailesinin avukatı Ahmet Taş, aradan geçen 9 ayda soruşturmada her hangi bir gelişme yaşanmadığını, taleplerinin hepsinin dosya savcısı tarafından reddedildiğini belirterek, cezaevlerinde yaşanan ölümlere dair cezasızlık politikasına dikkati çekti.
‘İfadeler dahi alınmadı’
Olaydan sonra savcı ile yaptıkları görüşmede savcının kendilerine “İhmalkarlık olduğunu” aktardığını belirten Ahmet Taş, “Savcı, Abdurrahim Yüksel’in üzerinde çakmağın unutulduğunu söyledi. Bu olayın aydınlatılması için elinden geleni yapacağını belirten savcı, aradan geçen 9 ayda hiçbir şey yapmadı. 9 ayda somut olarak hiçbir adım atılmadı. 22 Temmuz’da soruşturma açıldı, ancak bu güne kadar hiçbir cezaevi yetkilisinin ifadesi dahi alınmadı. Dosyada sadece adli tıp raporu var, bunun dışından bir şey yok” ifadelerini kullandı.
‘9 ayda bir adım atılmadı’
Cezaevlerinde yaşanan olaylarda yetkililerin sorumlu olduğunu dile getiren Ahmet Taş, “Tutukluların hepsinden yetkililer sorumludur. Yüksel’in intihar ettiği iddia edildi, bunun nedenleri ve ihmallerinin ortaya çıkarılması gerek. Soruşturma açıldıktan sonra bütün delillerin toplanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyordu. 9 aydır bir tane delil toplanmadı. Bir ifade bile alınmadı. Olaya dair disiplin soruşturması açılıp açılmadığı belirsizdir. Yetkililere bu durum ile ilgili soru sorduğumuzda bir cevap alamıyoruz. 9 ayda bir adım atılmaması bu olayın üstünün kapatılmak istenmesi izlenimi yaratıyor bizde. 3 ayda bir olaya dair savcılığa taleplerimizi iletiyoruz. Bilirkişi raporunun alınması, tutuklunun nasıl içeri çakmak koyduğu, neden olaya geç müdahale edildiği ile ilgili taleplerimiz reddediliyor. Kamera kayıtlarında mahkumun olay sonrası içeriden yürüyerek çıktığı görülüyor. Yangın esnasında neden yangın söndürme sensörlerinin çalışmadığına dair sorularımız yanıtsız bırakılıyor” ifadelerini kullandı.
Adli tıp raporunda Yüksel’in dumana bağlı zehirlenme gerekçesi ile yaşamını yitirdiğinin yer aldığını belirten Ahmet Taş, “Kamera kayıtlarında yürüyerek Yüksel’in içeriden çıktığı ve kapı eşiğinde yaklaşık 2 dakika tutulduğu gözüküyor. Yürüyerek çıktıktan sonra yaşamını yitirmiştir. Bu bir hak ihlalidir. Sorumluların yargılanması gerek” diye konuştu.
Haber: Emrullah Acar / MA