Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’da barışın anahtarı olduğunu belirten İtalya’daki Komünist Yeniden Kuruluş Partisi Genel Sekreteri Maurizio Acerbo, konferansta Abdullah Öcalan’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi kararının alındığını söyledi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”, Kürdistan ve Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada tartışılmaya devam ediyor. İtalya’nın başkenti Roma’da 11-12 Nisan’da düzenlenen “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” konferansında da başlıca konu Abdullah Öcalan’ın çağrısı oldu. Tanınan isimlerin de aralarında olduğu yüzlerce aydın, yazar, siyasetçi ve gazeteci konferansa katıldı. İtalya’daki Komünist Yeniden Kuruluş Partisi (Partito della Rifondazione Comunista-PRC) Genel Sekreteri Maurizio Acerbo da konferansta Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve dünya örneklerine dair bir konuşma yaptı.
Maurizio Acerbo, konferansta tartışılan başlıklar ve Abdullah Öcalan’ın çağrısına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Öcalan’a eşlik eden bizlerdik’
Roma’daki konferansın önemli bir konferans olduğunu vurgulayan Maurizio Acerbo, “Çünkü Öcalan’ın 1999’da siyasi sığınma hakkı elde etmesine yardımcı olmak üzere ona İtalya’ya kadar eşlik eden bizlerdik. Ne yazık ki İtalyan hükümeti, ABD’nin, NATO’nun ve sağcı partilerin baskılarına direnecek onura sahip değildi. O dönemde kamuoyunun Kürt halkının ve PKK’nin mücadele tarihi hakkında çok az şey bildiğini ve birçoğunun terörizm suçlamalarına inandığını hatırlıyorum” diye belirtti.
Maurizio Acerbo, Kuzey ve Doğu Suriye’de DAİŞ’e karşı mücadelede QSD saflarında yer alan ve 2019’da hayatını kaybeden İtalyan Lorenzo Orsetti’nin (Tekoşer Piling) Kürt hareketine dönük algıları yıktığını belirtti. Maurizio Acerbo, Lorenzo Orsetti’nin babasının da her zaman Kürt halkıyla dayanışma içerisinde olduğunu kaydetti.
‘Özgürlük olmadan barış olmaz’
Konferansta Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğinin vurgulandığını belirten Maurizio Acerbo, “Öcalan’ın özgürlüğü olmadan barış süreci olamaz. Güney Afrika’da barışa yönelik ilk adım Nelson Mandela’nın serbest bırakılmasıydı. Aynı şey Öcalan için de geçerli. Ortadoğu ve Türkiye için ilk adım Öcalan’ın serbest bırakılmasıdır” diye kaydetti.
Maurizio Acerbo, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu ve Avrupa Birliği’nin (AB) de Türkiye için vazgeçilmez olduğuna işaret ederek, “Avrupa ülkelerinin baskı yapması önemli. Avrupa Birliği’nin atması gereken ilk adım, PKK’yi terör örgütleri listesinden çıkarmaktır. Böylesi bir kararla artık yaşananlara yeter diyebilirler” dedi.
Öcalan’a onursal vatandaşlık
Abdullah Öcalan’a fahri vatandaşlık veren ilk iki büyük belediyenin İtalya’nın Palermo ve Napoli belediyeleri olduğuna dikkati çeken Maurizio Acerbo, “Onursal vatandaşlık çok önemli bir olgu, çünkü bu şehirlerde ve diğer yeni şehirlerde Kürt halkına ve Başkan Öcalan’ın kahramanca direnişine duyulan sempatiye güç veriyor. Bu şehirler herkese Başkan Öcalan’ın önemli bir düşünür ve demokratik devrimci olduğunu hatırlatıyor. Bir terörist değil, halkı ve uluslararası toplum için bir kahraman olduğunu hatırlatıyor” şeklinde konuştu.
Nobel Barış Ödülü’ne aday
Maurizio Acerbo, konferansta Abdullah Öcalan’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi kararının alındığını, bu durumun barış ve demokrasi için verilen mücadeleye güç katacağını söyledi. Maurizio Acerbo, “Bu ödül her zaman hak eden insanlara verilmiyor ama Öcalan kesinlikle bunu hak ediyor. Başkan Öcalan’a Nobel Barış Ödülü verilmesi için mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde İtalya’daki tüm hareketlerle büyük bir seferberlik planladıklarını aktaran Maurizio Acerbo, şöyle devam etti: “Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm önerisi, Kapitalist Modernite’nin savaş, milliyetçilik, köktencilik, hoşgörüsüzlük, şiddet ve militarizm eğilimlerine karşı en iyi yanıttır. Başkan Öcalan’ın barış, demokrasi, bir arada yaşama, özerklik, kadın özgürlüğü, halkın kendi kendini yönetmesi önerileri Ortadoğu’da barışın anahtarıdır ve evrensel bir değerdir.”
Haber: Hivda Çelebi / MA