Samandağ’da ‘Barış Duvarı’ eyleminde Suriyeli Alevi kadınların yalnız olmadığını belirtirken, DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, ‘Alevi kadınların sesine ses olun, bu çığlığı herkes duysun’ dedi
Suriye İçin Kadın İnisiyatifi, Suriye’deki Alevi ve kadın katliamınına karşı Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan Samandağ PTT önünde bir araya geldi. Birçok kentten eyleme katılan kadınlar, burada barış duvarı oluşturdu. Kadınlar, buradan Hızır Türbesine doğru yürüyüşe geçti. “Suriye’de Aleviler katlediliyor, kadınlar kaçırılıyor. Susmuyoruz” pankartını açan kadınlar sık sık; “Jin jiyan azadi”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atarak, zılgıt ve alkışlarla yürüdü.
‘Kadınlar savaş ganimeti olamaz’
Ellerinde reyhanlar olan kadınlara Barış Anneleri de destek vererek, hem ülkeye hem Suriye hem Ortadoğu’ya hem de Dünyaya barış gelmesini istedi. “Hepimiz Aleviyiz”, “Susma ses ver”, “Kadınlar savaş ganimeti olamaz” dövizlerini taşıyan kadınlar, Alevi ve kadın katliamlarına tepki göstererek, katliamsız bir yaşam talebinde bulundu. Kadınların oluşturduğu barış duvarına DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca da destek verdi. Yürüyüş güzergahında bulunan yurttaşlar, kadınlara alkışlarla destek verdi.
Bir saat süren yürüyüş sonrasında kadınlar Doğu Akdeniz sınırında olan Hızır Türbesi önüne geldi. Burada Barış Anneleri beyaz tülbentlerini, diğer kadınlar da ellerindeki reyhanları hava kaldırarak, alkış ve zılgıtlarla ses çıkardı. Türbe önünde kadınlar, katliamda yaşamını yitirenler ve katliamın sona ermesi için çırağı uyandırdı. Bu sırada kadınlar sık sık; “Kadınlar savaş istemiyor” sloganı attı. Çırağın uyandırılması sonrası ise kadınlar barış talebiyle denize zılgıtlar eşliğinde reyhan atarak, “Katil HTŞ Suriye’den defol” sloganı attı.
Dayanışma mesajı
Denize reyhan atılması sonrası ise tekrar türbe önüne geçilerek, açıklama yapıldı. Açıklamada ortak basın metnini Suriye İçin Kadın İnisiyatifi adına Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Elif Keleşo okudu. Ermeni Soykırımı’nın da yıldönümüne işaret eden Elif Keleşo, “Biz kadınlar, bir kez daha sesleniyoruz: Ermeni Soykırımı’nın utancıyla yüzleşin!” dedi.
Suriye’de insanlığın yeni bir utançla, yeni bir katliamla karşı karşıya olduğunu ifade eden Elif Keleşo, “8 Aralık’ta El Kaide ve IŞİD gibi cihatçı örgütlerin devamı olan HTŞ, yönetimi ele geçirir geçirmez Suriye halklarına, özellikle de Alevilere karşı sistemli bir soykırım uygulamaktadır. Bu şeriatçı yapı sadece Alevileri değil; Dürzilere, Kürtlere, Türkmenlere ve Hristiyanlara da saldırmaktadır. Yobaz HTŞ yönetiminin hiçbir farklılığa tahammülü yok. Suriye’de yaşanan Alevi katliamı; Koçgiri, Zilan, Dersim, Maraş, Sivas Madımak, Suruç ve Gazi katliamlarının devamından başka bir şey değildir. Savaşlar ve katliamlar coğrafya değiştiriyor, aktörler değişiyor, gerekçeler değişiyor ama erkek egemen zihniyet değişmiyor.Savaşlarda kadın bedenine ölü ya da diri saldırı biçimi ise hiç değişmiyor. Savaş ve çatışma dinamikleri ne kadar çeşitlenirse çeşitlensin, kadına yönelik şiddet, yok etme, taciz ve tecavüz değişmiyor. Savaşlarda kadını bir toprak parçası olarak gören erkek ideolojisinin en büyük hedefi kadın bedenidir. Kadın bedenine saldırarak savaştığı toplumu yendiğini ve itibarsızlaştırdığını düşünüyor. İşte Suriye’deki cihatçı çeteler bu anlayışla hareket ediyorlar. Bosna Hersekli kadınlar, Êzidî kadınlar, Suriyeli Alevi kadınlar, Kürt kadınlar… Bu erkek egemen militarizmin hedefi ve kurbanı. Kadınlar olarak biz bu anlayışı kabul etmiyoruz! Direneceğiz! Örgütleneceğiz! Dayanışacağız! Alevi kadın kardeşlerimiz, yalnız değilsiniz! Yanınızdayız! Feryadınız feryadımızdır!” ifadelerini kullandı.
‘Koridoru açın’
Bu savaşlarda en ağır bedeli yine kadınların ödediğini belirten Elif Keleşo, uluslararası insani kurumların sessizliğini ve Ahmet El Şara’nın Antalya Diplomasi Forumu’na davet sonucunda katılmasına tepki göstererek, AKP-MHP’nin bu katliamın açık ortağı olduğunu savundu. Elif Keleşo, “Bu zulüm sadece Suriye’deki Alevi kadınlarla sınırlı değildir; Êzidî, Süryani, Hristiyan, Kürt ve Ermeni kadınlar da aynı zulmü yaşamaktadır.Hayatı çalınan tüm kadınlar için isyandayız.Ve bu katliama sessizlik sürdükçe öfkemiz daha da büyüyor!Bizler; Dersim’in küllerinden, Maraş’ın acısından, Sivas’ın dumanından geçerek geldik.Hakk’tan, hakikatten, adaletten, mazlumdan yana saf tutmaktan vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz.Suriye’de tüm halkların ve inançların eşitliğini ve özgürlüğünü esas alan demokratik bir anayasal düzenden başka çıkar yol yoktur.
Birleşmiş Milletler’i (BM) ve uluslararası insan hakları örgütlerini Ortadoğu’da yaşanan bu katliama “dur” demeye çağırıyoruz.Suriyeli Alevilerin korunması ve yardımların bölgeye ulaşması için insani yardım koridoru açılmalıdır.Tekrarlıyoruz: Ortadoğu’daki diğer çatışmalarda anında insani yardım koridoru açmakla övünen siyasi iktidar, bir an önce Aleviler için de aynı şeyi yapmalıdır!Siz sadece koridoru açın, biz kardeşlerimize gerekli her türlü yardımı ulaştırmaya hazırız.Bugün Suriye’de yakılan ateş söndürülmezse, o ateş yarın hepimizin yurduna düşecektir. Bunun farkındayız!”
İktidarın katliama dair yaklaşımı eleştirildi
Bu dünyada demokrasiyi ve barışı inşa edileceklerini ifade eden DAD Eş Başkanı Kadriye Doğan, katliamların son bulmasını talep ederek insani koridoru açılmasını istedi. Kadınlar olarak bu katliamlara karşı isyanda olduklarını belirten Kadriye Doğan, özgür ve eşit bir dünyada yaşamak istediklerini sözlerine ekledi. Kadınlar olarak savaş istemediklerini vurgulayan Kadriye Doğan, dünyanın seslerini duymasını isteyerek, katliamların son bulması çağrısı yaptı. Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Seher Yılmaz ise Kerbaleların halen devam ettiğini, Suriye’de yaşananları da Kerbale olarak niteledi. Seher Yılmaz, insani yardım koridorunun acilen açılmasını isteyerek, iktidarın katliama dair yaklaşımını eleştirdi. Seher Yılmaz, “Bugün Suriye’deki kız kardeşlerimiz için buradayız. Kerbela’lar hala devam ediyor. Suriye’de kadınlar Kerbela yaşıyor. Bu yüzyılda maalesef dünyanın gözünün önünde kadınlar büyük bir zulmü yaşıyor. Biz görüyoruz da bu zulmü, devlet yetkilileri görmüyor mu? Katil Colani’yi bu ülkede ağırlayanları lanetliyorum. Suriye’de 2011’den bu yana savaş sürüyor ama bedelini kadınlar ve çocuklar ödüyor. Suriye’ye demokrasi getireceğini söyleyenler kan gölüne çevirdi. Suriye’de yapılan Alevi soykırımıdır. Gönlünü barışa vermiş herkese sesleniyorum birleşe birleşe faşizm duvarını yıkacağız. Suriye’de katledilen kız kardeşlerimiz için yardım koridoru açılsın istiyoruz” diye belirtti.
‘Suriye’deki kadınlara ses olacağız’
DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu da Samandağ’dan yükselen sesin tüm Dünyaya yayılacağını belirterek, Alevi kadınlara dönük katliamın bir soykırım olarak değerlendirdi. Bu yüzyılda tekrardan soykırım politikalarının devreye konularak, Ortadoğu’da kadın kırım politikalarına maruz kaldığı bir coğrafya haline getirilmek istenildiğini ifade eden Halide Türkoğlu, bu politikalara karşı kadınların ortak bir ses buluşarak mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.Ezidi kadınlara dönük katliamlara işaret eden Halide Türkoğlu, şunları kaydetti: “Şimdi aynı zihniyet Alevi kadınlar üzerinden, Alevi kadınlarını, halklarını aslında bir şekilde soykırım politikasına hedefi haline getirmiştir. Bizler her yerde sesimizi yükselteceğiz. Birbirimize ses olmak zorundayız. Birbirimizle dayanışmayı büyütmek zorundayız. İşte o zaman 21. yüzyılda Ortadoğu coğrafyasında biz kadınların kaderi bu karanlık, İŞİDvari çeteler değil, biz kadınların kaderi özgür ve eşit bir yaşamın olanaklarının olduğu, bir barış politikasının hayata geçtiği, ülkelerin çetelerle yönetilmediği, kadınların, halkların birlikte eşit ve özgür şekilde yaşayabildiği bir model olmak zorunda. Çünkü bize son iki yüz yıldır durmadan bu kırım politikalarıyla işte böyle kölevari, böyle katliamvari yaşamları dayatmak istiyorlar. Yaşamlarımızı çalıyorlar. Bu soykırım politikalarını biz kadınlar boşa çıkaracağız. Bizler Suriye’deki kadınlara ses olacağız. Bizler Suriye Kadın Meclisi’nin çağrısına onay veriyoruz. O çağrının her yerde duyulmasını istiyoruz. Bu kadın katliamlarının durması gerekiyor. Kadınların IŞİDvari, HTŞ zihniyetine dair bir yönetimi kabul etmediği bir gerçektir. Tam da kadın düşmanı politikalarla yönetilmek istenen bir ülke kadınların ülkesi olamaz. Ama bu ülkeleri de erkek egemen siyasetlere, zihniyetlere, çetelere de kadınlar teslim etmeyecektir. Kadın mücadelesiyle, ‘jin Jiyan azadi’ ruhuyla, kadınların ortak mücadele hatlarıyla bizler 21. yüzyılda Ortadoğu coğrafyasında kendi özgür ve eşit yaşamlarımızı inşa edeceğiz. Hep birlikte inşa edeceğiz. O yüzden bugün Alevi kadınlara yönelik kadın kırımı politikalarına karşı çıkarken dünyadaki bütün kadınlara da Samandağ’dan işte tam da buradan çok renkliliğimizle, çok kimliğimizle tüm kadınlara aslında sesleniyoruz. Alevi kadınların sesine ses olun, bu çığlığı herkes duysun” ifadelerini kullandı.
‘Suriye’deki halkları hep birlikte yaşatacağız’
Son olarak konuşan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca da “Bugün sınırın öte yanında yaşanan Alevi soykırımına dur demek için buradayız. Başta Türkiye olmak üzere dünyada oynanan üç maymuna karşı ‘Aleviler katlediliyor’ demek için buraya geldik. 8 Aralık’tan bu yana çeteler eliyle Alevi soykırımı yaşanıyor. ‘Esad kırıntısı’ denilerek çocuklar kaçırılıp katlediliyor. Yanı başımızdaki Suriye’de Alevi katliamı durana kadar ortak mücadelemizi büyüteceğiz. Suriye’deki halkları hep birlikte yaşatacağız” diye konuştu.
Etkinlik sloganlarla son buldu.
Kaynak: JINNEWS