Samsun-Kavak S Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Rıdvan Tanış, 30 Mart 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Ben 16 Temmuz 2023 günü tutulmakta olduğum Bolu F Tipi Cezaevi’nden Kavak S Tipi Cezaevi’ne tek başıma sürgün edildim. Bir gün sonra da arkadaşlarımın yanına verildim. Kalp ritim bozukluğu, tansiyonumun ani yükseliş ve düşüşüyle birlikte epilepsi gibi çeşitli sağlık sorunlarım söz konusu olduğu için kurum doktoru tarafından Samsun Hastanesi’ne sevk edildim. Ancak cezaevi çıkışında jandarmaların ‘ağız içi arama dayatmasına’ karşı çıkıp, odama geri dönmek istedim. Bunun üzerine hakkımda zabıt tutuldu ve bana iki gün hücre cezası verildi.
Sayımlara cezaevi müdürü de katılıyor, diye bize ayakta sayımı dayatıyorlar. Sayım zamanı dışında gelse, müdüre saygılı davranır, baş köşeye oturtur, ikramda bulunuruz ama böylesi bir uygulamayı kabul etmedik, etmeyiz. Geçenlerde hem sabah, hem de akşam sayımında burnum kanadı ve revire kaldırıldım. Gerekli ölçümler bir gün sonra yapılınca, normal çıktı. Mart ayının ikinci haftası benim için zorlu geçti. Diş sorunumun bir kısmı revirde halledildi, kalanı için bayramdan sonra çağıracaklarını söylediler ama bugünlerde arayan-soran yok.
Dışarıda ekonomik sorun herkesi etkiliyormuş. Bizim burada da kantinden neredeyse hiçbir şey alamaz olduk. Zaten ailelerimiz kendi ihtiyaçlarından kesip, bize para göndermeye çalışıyorlar ama yetmiyor. Pul paralarına her gün gelen zam yüzünden kimseye mektup yazamaz hale geldik. Kitap almak da hepten lüks oldu. Elimizde kalan kitapları okuyoruz. Bazen ben araştırma-inceleme dışında hikâye-anı türü bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Arkadaşlarla yazdıklarım üzerine konuşuyoruz.
Benim müddetnameye göre, ben 2031 yılında tahliye olacağım. Buradaki iki yıl sonra ilk kez satranç turnuvasına çıkarıldık. Bu konuda iddialı olduğumdan, yenilince oyun rüyalarıma kabûs gibi giriyor:) Kurum kimliğini kabul etmediğimiz için aktivitelere çıkarılmıyoruz. Sadece haftada bir spora çıkarılıyoruz. Bunun dışında tüm zamanımızı kitap okuyarak değerlendiriyoruz.
Şu anda odamızda üç kişi kalıyoruz. Yani benden başka Beytüşşebaplı Yılmaz Acar ve Cizreli Agit Bilik var. Yılmaz Acar’ın cezası aslında şubat ayında bitti; ancak tahliyesi engellenmiş bulunuyor. Kitap okuma dışında, ailemin bana getirdiği sazı çalıyoruz. Bugün bayramın ilk günü, öğle yemeği saat 14:30 gibi oldukça geç saatte geldi. Yemek yerken de, cezaevi müdürü yanındaki 30 kadar gardiyanla, bize bayram ziyaretinde bulundu. Mektubumun size ulaşması, bir ayı bulur herhalde, o yüzden, daha şimdiden 1 Mayıs emekçi bayramınızı kutluyorum. Buradaki arkadaşların da selamlarını iletiyorum.”
* * *
İzmir-Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Dursun Kaş, 7 Nisan tarihli mektubunda şöyle diyor: “Haftalık sohbet hakkımız olması gereken 10 saat yerine 4 saat olarak uygulanıyor. Dahası açık ve bayram görüşleri nedeniyle 19 Mart-15 Nisan arasında sohbete çıkarılmadık. Kitap ve dergilere sayı sınırlaması devam ederken; dışarıdan gelen süreli yayınlar verilmiyor. BİK’ten ilan verilmeyen Yeni Yaşam gibi gazetelere abone olamıyoruz.
Farklı kuyu tipi hapishanelerde süren ve 150’li günleri aşan başka hapishanelere sevk talepli açlık grevleriyle dayanışma amaçlı olarak yaptığımız bir haftalık açlık grevi nedeniyle 10 kişiye birer ay etkinliklerden men cezaları verildi. Elinde egzama bulunması ve kurum doktorunun uygun bulmasına rağmen Barış Yüksel’e bulaşık eldiveni verilmiyor.
Hücre tipi ring ve çifte kelepçe uygulaması nedeniyle Bülent Bağcı, Dursun Kaş, Feridun Osmanağaoğlu, Deniz Şah’ın değişik muayeneleri engellenmiş oldu. Yemeklerin çeşidi, besleyici niteliği iyice düştü. Hijyen ile ilgili ciddi sorunlar çıktı. İçilebilir su temin etmek bakanlığın görevi olduğu halde, suyu kantinden almak zorunda bırakılıyoruz.
Dursun Kaş, Celal Önkoyun ve Rıza Kartal’ın adliye sevkleri çorap araması dayatılarak engellendi. İnfaz Hakimliği ise ‘susma hakkını kullandılar’ gibi akla ziyan bir gerekçeyle, savunma almadan disiplin cezası onayladı. 30 Mart Kızıldere direnişiyle ilgili hazırladığımız kartlarımız sakıncalı bulunup gönderilmedi. Kaldıraç dergisinin değişik sayıları sakıncalı bulundu ve bize verilmedi.”
* * *
Ankara-Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Ozan Alpkaya, gönderdiği 14 Nisan 2025 tarihli kartında tüm basın emekçilerinin 1 Mayıs’ını kutluyor ve eşitlik, özgürlük ve barışın hâkim olduğu demlere vesile olmasını diliyor.
Samsun-Kavak S Tipi Cezaevi’nde kitap gönderebileceğiniz isimler şöyle:
Ağırlaştırılmış müebbet cezası olanlar: Seyfettin Kurt, Murat Kozat, Erhan Algül, Cahit Aytuç, Medeni Varol, Orhan Şakar, Fırat Darı, Vedat Sarı, Bawer Başar, Savcı Özdal, Muhammed Cafer, Murat Tekin, Emircan Demir, Turgut Çelik, Kenan Doğanoğlu, Cengiz ve Mesut…
Müebbet hapis cezası olanlar: Rıdvan Tanış, Selami Kılıçaslan, Agit Bilik, Recep Bekik, Doğan Beyaz, Ferzende Çiçek, Aslan Kaplan, Ramazan Altun, Nusret Amutgan, Cengiz Ayar, Ahmet Sevim, Nurettin Kayar, Kenan Kaya, Mustafa Müslüm, Nidai Tezer, Muhsin Adıyaman, Hasan Alan, İsmet Günden, Rıdvan İmre, Selami Üstündağ, Emrah Aydınlık, Rumet Yavuz, Bilal Babahan, Vefa Yılmaz, Mehmet Kaçmaz, Ozan Eğe, Nihat Bor, Yaşar Savcı, Umut Kaplan, Nuri Bağış, Cevzet Derse, Rahim Doğukan, Ümran Cengiz, Mahmut Demirel, A. Selam Şehmus, M. Aydın Söğüt…
MEKTUBU GELENLER:
Resul Baltacı – Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi
Seyfettin Kurt – Kavak S Tipi Kapalı Cezaevi
Rıdvan Tanış – Kavak S Tipi Kapalı Cezaevi
Dursun Kaş – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Ozan Alpkaya – Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
